Kimyasal Adı : Potasyum Hidroksit ( Potas Kostik )
Kimyasal Formül : KOH
Ambalaj Şekli : 25 Kg. Lık Torbalarda
Tanımı ve Kullanım Alanları :
Potasyum hidroksitdiğer bir adıyla Potas kostik olarak bilinir, Potasyum hidroksit formülü KOH olarak bilinmektedir, katı bir halde, beyaz renkte olan bir kimyasal maddedir. Suda eridiği vakit ısı açığa çıkarır. Ayrıca potasyum hidroksit maddenin nem tutma özelliği bulunur. Ortamdaki nemi emer ve yavaş yavaş eriyebilen bir yapıya sahip olmaktadır. Sanayi ürünlerinde kullanılır, temizlik sektöründe kullanılır, tarımda kullanılır, gübre sektöründe kullanılır, veterinerlikte kullanılır ve daha birçok alanda kullanımı sağlanmaktadır. Potasyum hidroksitveya potasyum hidrat bir kimyasal bileşen maddedir. Akkor derecede uçucu özelliğe sahip olan, 360 °C’ derecede eriyebilen, suda ısı açığa meydana getirerek çözünen, beyaz renkte katı bir madde olan kimyasal alkalik bir baz olan potasyum hidroksit maddenin oldukça geniş bir kullanım alanı bulunur. Nemi absorb maddeler ve zamanla grimsi yada erguvani bir renk meydana getirir. Alkali olan, belirli metallere hareket özelliği oluşturur. Potasyum hidroksit tarım alanında özellikle de asidik toprakların pH seviyesini dengelemek amacıyla, alkalik etkisi oluşturmak için sıklıkla kullanılır. Bunun yanı sıra tarım ilaçlarının yapımında da kullanımı gerçekleşmektedir. Bunun yanında tıp alanında, endüstriyel kimyada da kullanımı sağlanır.
Potasyum hidroksit madde endüstriyel kimyada geniş kullanım alanlarına yayılır. Geri dönüşümlü kağıtların yapımında, sıvı sabun yapımında ve birçok temizlik ürününün yapımında potasyum hidroksitten faydalanılır. Bunun yanında veteriner hekimliğinde kimi hayvan ilaçlarının üretiminde kullanımı sağlanır. Potasyum hidroksit CO 2 tutucu etkidedir, bundan dolayıdır ki bitkisel deneylerde faydalanılır. Süt ürünlerinde nötralizasyon amaçlı olarak kullanımı gerçekleşir. Arap sabunu yapımında ve gübre üretiminde kullanımı sağlanır. Stearik asit maddelerinin ve kostikten elde edilen tıraş sabunlarının potasyum hidroksit maddesi ilavesiyle hazırlanan sabunun daha iyi köpürmesine olanak sağlar. Pillerde elektrolit maddesi olarak yer alır.
Kullanım Alanları
Genel olarak sodyum seviyesinin sınırlı olması gereken maddelerde sodyum hidroksit yerine kullanımı sağlanır. Gıdalarda, boyar maddelerde, kauçuk üretiminde ve organik sentezlerde kullanımı sağlanır.
Potasyum tuzu hazırlığında, karbonat bileşiminin içerisinde, fosfat maddelerinin içerisinde, nitrat maddelerde, permanganat maddelerinde, ksantat maddelerde ve iyodür maddelerin sentezinde, endüstriyel cins deterjanların üretiminde, çözelti içerisindeki gübrelerin oluşturulmasında, böcek ilaçlarında ve yabani ot öldürücü ilaçlarda, pigment maddesi üretilmesinde, kauçuk maddesi üretiminde, kauçuk endüstrisi için kullanılan kağıtlarda, fotoğraf endüstrisinde, tıbbi sanayide, alkali pillerde yani akü yapımında kullanılır.
Potasyum hidroksitya da potasyum hidrat bir kimyasal bileşiktir. Akkor derecede uçucu olan, 360 °C’de eriyen, suda ısı açığa çıkararak çözünen, beyaz renkte katı bir maddedir. Alkalik bir baz olan potasyum hidroksidin geniş bir kullanım alanı vardır. Endüstride arap sabunu üretiminde, pillerde elektrolit olarak ve gübre yapımında kullanılır.
Potasyum hidroksit tarımda özellikle asidik toprakların pH derecesini dengelemek, alkalik yapmak amacıyla sıkça kullanılır. Ayrıca tarım ilaçlarının yapımında da kullanılır. Bunun yanında tıpta, endüstriyel kimyada da kullanılır.
Potasyum hidroksit endüstriyel kimyada geniş kullanım alanlarına sahiptir. Geri dönüşümlü kâğıtların yapımı, sıvı sabun yapımı ve birçok temizlik ürününün üretiminde potasyum hidroksitten yararlanılır.
Ayrıca veteriner hekimliğinde bazı hayvan ilaçlarının yapımında kullanılmaktadır. Potasyum hidroksit CO2 tutucudur, bu yüzden bitkisel deneylerde yararlanılmaktadır
Potasyum Karbonat, Eski mısırlılar döneminde sabun olarak karbonata benzer bir bileşim maddesi üzerine hücreleri alkali yaparak birçok hastalığın oluşmasını önlediğine inanılırdı. Potasyum karbonat K2CO3 maddesidir ve kimyasal formülü olarak ph düzenleyici kullanılır. İnsan vücudunda PH dengesinin bozulmasıyla birlikte kanser dahil birçok hastalığın temel sebepleri belirlenmiştir. Yani vücudumuzu alkali etki oluşturan en önemli madde potasyum karbonat maddesidir. Potasyum karbonat maddesi yumuşak olan, gümüş ve beyaz renkli alkali bir metal maddesidir. Genel olarak deniz suyu ve pek çok minerale bağlı olarak görülmektedir. Söz konusu olan potasyum karbonatmaddesi havada hızla oksitlenir ve suya karşı da oldukça etkili olmaktadır Potasyum karbonat bitkilerin gelişimi için çok önemli bir element olduğu bilinmektedir. Çünkü potasyum maddesinin çoğu toprak cinsinin bileşiminde yer almaktadır ve gübreleme yapısında kullanımı sağlanır. Potasyum karbonat suda çözünür bir hal alır ve şişeli suya tadını iyileştirmek amacıyla da kullanımı gerçekleşir. Potasyum karbonat minerali alkolde çözünür bir madde değildir. Genel olarak kristal yapıda olduğundan dolayı kalsinit minerali olarak bilinmekte ve az miktarda bulunmaktadır. Uzmanlar vücudun PH oranının alkali olmasını belirtmektedir.
Potasyum karbonat maddesi bıçakla kesilebilecek kadar yumuşak bir yapıdadır. Taze olarak kesilen potasyum karbonat maddesi parlak yüzeyi havayla birleştiği zaman mat bir görünüm ortaya çıkar. Potasyum karbonat minerali, metal oksit ve hidroksit madde oluşumundan kaynaklı olan korozyonu azaltmak amacıyla havasız ortamlarda muhafaza edilmesi gerekir. Bu nedenden dolayı potasyum karbonat örnekleri genel olarak kerosen benzeri ve indirgen ortamlarda depolanmaktadır. Potasyum karbonat minerali diğer alkali metaller gibi suyla temas ettiği zaman şiddetli bir şekilde hidrojen gazı oluşumuna sebep olmaktadır. Potasyum karbonat suyla birleştiği vakit lityum ve sodyum suyu reaksiyonundan daha fazla şiddet belirtir. Oysa ki bu reaksiyondan açığa çıkan ısı sonucunda hidrojen gazının yanmasına yetecek kadar ısı birleşiminde ortaya çıkan bir reaksiyon olmaktadır.
Potasyum Karbonat, hayatımızda birçok kalanda kullanılan ve büyük ölçüde önem taşıyan bir bileşiktir. Bu bileşik sanayi sektöründe en fazla olmak üzere, cam sektöründe, gıda sektöründe, ilaç sektöründe ve daha birçok alanda kullanılan bir bileşiktir. Bu bileşiğin bu nedenle hayatımızdaki önemini anlamış oluyoruz. Potasyum karbonatdoğada en çok bulunan elementlerden 7. sırayı almaktadır. Öylesine ihtiyacımız olan bir elementin bu şekilde kolay bulunması sevindirici bir durumdur. Potasyum karbonat, gübre yapımında da oldukça fazla kullanılmaktadır. Bu da bu bileşiğin toprak yolu ile bitkilerde depo edilmesine neden olmaktadır. İnsanlar ise bu bileşiği vücutlarına en sağlıklı bir yol olarak bitkilerden almaktadır. Tabi ki insan vücudunun da bu bileşiğe oldukça ihtiyacı vardır. Potasyum karbonat beyaz bir renktedir. Kristal yapısı ile parlak bir yapıdadır. Bu nedenle diğer bileşiklerden kolaylıkla ayırt edilebilen bir bileşiktir.
Potasyum karbonat, havada çok hızlı oksitlenmeye giren bir maddedir. Bu nedenle saklama koşulları iyi ayarlanmalıdır. Hava ile teması kullanılmadığı zaman kesilmelidir. Bu madde su ile de aynı tepkiyi gösterebilir. Bu nedenle saklama koşullarına oldukça dikkat edilmesi gerekmektedir. Doğada fazla miktarda bulunması ihtiyaçların kolay karşılanmasına neden olmaktadır. Genellikle kayaçlardan elde edilerek kullanıma hazır hale gelir. Canlılar açısından potasyum karbonat oldukça önemlidir. Öyle ki insan vücudu için gerekli bir mineral olan bu bileşiğin eksikliğinde kişiler genellikle bitkilerle bu eksiği tamamlarlar. Hücrelerin yaşaması için bu mineral mutlaka gereklidir. Hatta potasyum karbonat eksikliği görülen insanlarda ve hayvanlarda kalp fonksiyonlarında bozukluklar görülmektedir.
Kullanım Alanları
Endüstriyel olan ürünlerde, cam yüzeylerde, seramiklerde, patlayıcı maddelerin içerisinde, gübreleme yapılmasında ve sırlama endüstrilerinde, kişisel bakım ürünleri içerisinde, yumuşak sabun üretimi aşamasında, gıda sanayisinde, inorganik tuzların üretiminin gerçekleşme aşamasında, kimyasal boyaların içerisinde ve yün bitirme işlerinde kullanımı sağlanır.
Ayrıca kakao tozunun alkalizasyonunda ve sodyum alüminyum fosfat maddesiyle birlikte kabartma ajanı olarak kullanılan potasyum karbonat, yoğun eklenmesi durumunda sabun kıvamında tat oluşumuna sebep olmaktadır. Sıvı sabun içerisine potasyum karbonat ilave edilmesi hidrolizi önler ve yıkama tesirini yükseltmeye yardımcı olmaktadır.
Bunun yanı sıra potasyum karbonat sıvı sabunu sıvı oranda tutması ve jelleşmesini önlemek amacıyla kullanılmaktadır.
Televizyon tüpünden fotoğrafçılık alanına kadar birçok alanda kullanılan potasyum karbonat işlenmesi ve bulunması kolay bir bileşiktir. Potasyum karbonat, yanıcı bir özellik göstermez bu nedenle yangın tüplerinde bu oldukça fazla kullanılır.
Potasyum sülfat, bitkiler içim önemli bir besin maddesidir. Potasyum sülfat gübresinin bünyesinde ayrıca sülfat formunda %18 kükürt bulunur. Kükürt, aynı azot, fosfor ve potasyum gibi öneli bir besin elementi olup, bitkilerde proteinlerin yapısında bulunur. Potasyum sülfatın bitkilere karşı faydası vardır.
Çoğunlukla sulu tarımda ve yağışlı bölgelerde potasyum noksanlığına rastlanır. Organik maddeler açısından fakir, kumlu topraklara potasyum sülfat gübresi verilmelidir. En çok patates, tütün, sebze, meyve,turunçgiller, baklagiller,mısır, pamuk, şeker pancarı ve seralarda kullanılıyordur. Yeterli miktarda verilmediği takdirde bitkilerin yeşil yapraklarının kısımlarında sarı yada kırmızımsı kahverengi lekeler görülebilir.
Potasyum meyvede asit şeker oranını dengeler, renklenmesine etki eder, tat ve kokuyu arttırır, meyve dökümü sorununu en aza indirir. Don ve soğuklar karşısında dayanıklılığın artmasını sağlar.
Kullanım Alanları
Bitkinin kuraklığa, soğuğa, sıcağa dayanmasına, hastalık ve zararlılara dayanmasına yardımcı olur. Bitkilerde suyu ekonomik kullanmasını sağlar.
Bu madde patates, tütün, sebze, ve meyvelerde kullanılır ve kalitesini yükseltir.
Zeytin, ayçiçeği, kanola, yer fıstığı ve soya gibi yağlı bitkilerde potasyum sülfat kullanmak faydalıdır.
Ayrıca hububatta sap kalitesini arttırarak verim kayıplarına neden olan ekin yatmalarını engeller.
Kimyasal Adı : 3-Hydroxypentanedioic Acid, 3-Carboxylic Acid, Hydrogen Citrate
Kimyasal Formül : C6H8O7
Ambalaj Şekli : 25 Kg. lık Torbalarda
Tanımı ve Kullanım Alanları :
Sitrik asit, modern endüstrinin pek çok alanında sıklıkla kullanılmaktadır. Sürekli artan dünya nüfusunun birçok ihtiyacının karşılanabilmesi açısından oldukça önemli bir bileşik olan kristal yapılı ve renksiz bileşenin kimyasal formülü “C6H8O7” olarak ifade edilmektedir. Hemen hemen bütün bitkilerin yapısında var olan Sitrik asit, doğada hücresel faaliyetlerin birçoğunda görev almaktadır. Sitrik asitin kullanım alanlarından bahsedecek olursak; gıda sektörü, tarım sektörü, metal üretimi ve işlenmesi, ilaç sektörü ve içecek sektörü gibi aktif alanlarda yer almaktadır.
Telaffuzu “Limon Tuzu” olan Sitrik Asit dünyanın pek çok ülkesinde ve Türkiye’de de kullanılan limonda %80 oranında bulunmaktadır. Toksin sayılmayan bir bileşen olan Sitrik Asit kristal yapıdadır. Kimya sanayisinde çok bir ayırışcı olduğu için en çok tercih edilmektedir.1784 yılında Carl Wilhelm tarafından limon suyunu kristalleştirmesiyle yayılmış ve kısa süre içerisinde pek çok sektörde kullanılmaya başlanmıştır.
19. yüzyılın sonlarından itibaren yiyeceklerimizde katkı maddesi olarak kullanmaya devam ettiğimiz sitrik asit, gittikçe gıda sektöründe yaygınlaşmaya başlayan bir bileşen haline gelmiştir. Ancak sitrik asitlimon ve bazı meyvelerde en çok bulunan madde olmasına rağmen meyve ve sebzelerden sitrik asit üretmesi zor ve maliyetli olduğundan bu ihtiyaç şekerden üretilerek karşılanmaktadır. Mayalar ve çeşitli bakteriler aracılığıyla şekerden üretilen Sitrik Asit bu haliyle birçok alanda kullanıma hazır halde getirilmektedir.
Konserve ürünlerinde kullanılan sitrik asit yiyeceklerin uzun süre korunmasını sağladığı için tercih edilmektedir. Alkollü ve alkolsüz içeceklerin birçoğunda bulunan sitrik asit diğer gıda sektöründeki ürünlerde koruyucu katkı maddesi olarak tercih edilmektedir.
Hipoklorit, persülfat, permanganat, periyodat, hipobromit, kromat, mangan dioksit, nitrik asit gibi okside eden farklı maddeler söz konusu olduğunda kolaylıkla okside olmaktadır. Trisodyum asit, sitrik asidin diğer tuzlarına oranla geniş olarak kullanılan tuzudur. Ekzotermik reaksiyon olmasına sebep nötralleşme reaksiyonunun oldukça yüksek olmasıdır.
Sitrik asiti önemli kılan özelliklerinden biri de çok değerlikli metal iyonları ve şelatları oluşturacak pek çok kompleksler vermesidir. Bu önemli özelliğinden dolayı sitratlar veya sitrik asitler metal bulaşmasının kontrolünde kullanılmaktadır. Tek olarak renkli olan metal iyonu sitratla birleşim halindeyken tamamen renksiz veya az renkli nitelikte olmaktadır. Sitrik asit ile metal iyonları şelat oluşturarak kararlı kalabilirken metal iyonlarının varlığında organik moleküller katalitik olarak bozulabilir.
Kullanım Alanları
Endüstriyel uygulamalar ve farklı gıda alanlarında kullanımı oldukça yaygın olan Sitrik asit özellikle sitrat karbonatlı ve karbonatsız içeceklerde daha çok kullanılmaktadır.
Düşük kalorili içecekler, meyve suyu ve susuzluk giderici içeceklerde Sitrik asit, tek olarak ya da sitrat tuzlarıyla birlikte kullanılır ve tat verici olarak faydalanılır.
Bunun dışında endüstriyel üretimde Sitrik Asit, şekerlere ekşilik vermek amacıyla eklenir.
Pastahanelerde ve şekerleme ürünü satan firmalarda kullanılan şeker çeşitlerinde de pektin jeli kullanılarak maksimum jel dayanımını arttırmak amacıyla faydalanır.
Gıdada ürünün dayanıklılığını artırmak amacıyla kullanılır. pH ı kontrol eder.
Alkolsüz içeceklerde tat verme amacı ile kullanılır.
Şekerleme ve ilaç yapımında kullanılır. Şekerleme yapımında şekerin kristalleşmesini engeller.
İçecekler, mayalı gıda ürünleri, bira, şarap, peynir, bisküviler, lokumlar, kekler, dondurulmuş balık, dondurma, reçeller, jöle, dondurulmuş patates, şerbetler, hazır çorbalar, salça ve konservelerde yaygın olarak kullanılır.
Banyo ve mutfak temizleyicilerinde katkı maddesi olarak kullanılır.
Endüstride çelikten pası gidermek için kullanılır.
Kimyasal Adı : Sodium hydrogen carbonate; bicarbonate of soda
Kimyasal Formülü : NaHCO3
Ambalaj Şekli : 25 Kg, 50 Kg,1000 Kg lık torbalarda
Tanımı ve Kullanım Alanları :
Sodyum bikarbonat kimyasal formülü NaHCO3 olan bir kimyasal bileşiktir. Sodyum tuzlarından birisidir. Anti asit özelliği vardır. Kabartma tozu olarak da kullanılır. Suda çözünür. Beyaz katı kristal tozdur. Sodyum karbonat’ı andıran hafif alkali tadı vardır. Hamuru kabartmak için kullanılan kabartma tozu genellikle Sodyum bikarbonatın (NaHCO3), kuru asitin (H+) ve mısır nişastasının birleşimidir. Sodyum bikarbonat halk dilinde karbonat olarak bilinir. Aşağıdaki yazıda da sodyum bikarbonat yerine kısaca karbonat kelimesi kullanılacaktır. Sıcaklığın (50 °C ve üstü), suyun (H2O) ve asitin etkisiyle kabartma tozundaki karbonat birkaç bileşene ayrılır. Bu işlem sırasında karbondioksit (CO2) gazı açığa çıkar, gaz kabarcıkları oluşur ve böylelikle hamur genleşir.
Kimyasal tepkime şöyledir:NaHCO3 + H+ ———> Na+ + CO2 + H2
Karbonat sadece hamuru kabartmakla kalmıyor; yanmış tencereyi, yanmış fırın tepsisini vs. kolayca temizlemek için: Örneğin tencereye bir parmak kalınlığı kadar su doldurulur; bir paket kabartma tozu (ya da karbonat) ilave edilip, 10 dakika kadar kaynatılır. Yanmış yemek tortusu anında çözülecektir. Çaydanlıklardaki, termoslardaki ve çiçek vazolarındaki lekeler kaynamış su ve karbonat karışımı ile kolaylıkla giderilir.
Kaynamış suda karbonat CO2sinin yarısını kaybederek soda (Na2CO3) oluşur:
2NaHCO3 + ısı ———> Na2CO3 + H2O + CO2
Oluşan soda suyla tepkimeye girerek sodyum hidroksit (NaOH) meydana gelir. Böylelikle çözelti daha da bazikleşir ve deterjan özelliği artar.
Na2CO3 + H2O ———> NaHCO3 + NaOH
Haftada bir dişler kabartma tozuyla (veya karbonatla) fırçalanırsa, dişler beyazlaşır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, fırçalama işleminden sonra yarım saat boyunca asitli yiyecekler ve içecekler kullanılmaması. Karbonat, suyun sertliğine sebebiyet veren kalsiyum (Ca2+) ve magnezyum (Mg2+) iyonlarıyla tepkimeye girerek çökelti oluşturur ve suyun yumuşamasını sağlar.
Bakliyatlar ve sert sebzeler haşlanırken, haşlama suyuna karbonat eklenirse daha çabuk yumuşamaları sağlanır. Karbonatın bazik özelliği selülozun kabarmasına yardımcı olur. Karbonat yine bazik özelliği sayesinde istenmeyen kokuları yok eder. Örneğin ağız kokusu, lavabo ve tuvaletlerdeki atık su akım yerleri, kokan ayakkabılar, buzdolabı gibi. Çünkü karbonat kokuları kendine bağlama özelliğine sahiptir. Lahana, karnabahar gibi sebzeler kükürtçe zengindirler. Bu kükürt, bu gibi sebzeler haşlanırken çözünür ve hoş olmayan kokuya sebebiyet verir. Bu tür sebzeleri haşlarken haşlama suyuna biraz karbonat eklemek istenmeyen kokuların oluşumunu azaltır. Bazik ortamda havadaki oksijen bu kükürt bileşenlerini yükseltger. Aynı zamanda karbonat bu tür sebzelerin gaz yapıcı özelliğini de azaltır. Deodorant yerine ve terlemiş ayaklar için ayak banyosunda kullanılır. Bu uygulama en fazla haftada bir yapılmalıdır. Böcek sokmasından sonra o bölgeye karbonatlı su ile pansuman uygulanırsa kaşıntıyı ve kabarmayı hemen azaltır. Genel olarak yarım litre suda bir kaşık karbonatla yapılan karışım kaşıntılara karşı iyi gelir. Güneş yanığına maruz kalan bölgelere de karbonatlı su faydalıdır, anında ağrı kesici özelliği vardır. Karbonat mide yanması için de kullanılır. Mide yanması, midenin gereğinden fazla mide asidi salgılamasından kaynaklanır.
Kullanım Alanları
Sodyum bikarbonat, halk arasında sıklıkla hamur kabartma tozu olarak bilindiği için, bu şekilde kullanımı yaygındır. Ancak bunun yanı sıra yanmış tepsilerin ve tencerelerin rahat bir şekilde temizlenebilmesi için iyi bir çözümdür.
Ayrıca demliklerin içerisindeki kalgıntıların, termoslardaki ve vazolardaki kalıntıların temizlenmesinde de kullanılır. Uygulanması da son derece basittir. Uygulanacak kaba sıcak su doldurulur ve içerisine sodyum bikarbonat dökülür. Bu karışımla lekeler kolaylıkla temizlenir.
Sodyum bikarbonatın soda hali suyla tepkimeye girdiğinde bazik özellik kazanarak deterjan görevi görmektedir.
Sodyum bikarbonat, kuru bakliyatların daha iyi haşlanması için de kullanılabilir. Haşlama suyuna bir miktar sodyum bikarbonat eklendiğinde bakliyatlar daha çabuk yumuşar.
Ayrıca ağız kokusu olanların da derdine çare olabilmektedir. İstenmeyen kokuları önleyen bu madde, lavabo kokularının önlenmesi, ayakkabı kokularının giderilmesi, buzdolabı kokularının giderilmesi için de kullanılabilir.
Sodyum bikarbonat; lahana ve karnabahar gibi sebzelerin haşlanması esnasında çıkan kokuların giderilmesi içinde haşlama suyuna katılarak kokular önlenebilir.
Böcek sokmaları sonrasında, böcek ısırığının olduğu yere sodyum bikarbonatlı su ile uygulama yapıldığında ısırılan bölgedeki kaşıntıyı engellemektedir.
El ve ayak terlemesi sorunu olanların deodorant yerine sodyum bikarbonatlı su kullanılırsa bu bölgelerdeki terleme sorununda azalma olur ve kötü kokular da engellenir.
Güneş yanıklarında sodyum bikarbonatlı su yanan bölgeye anında uygulanırsa, yanık bölgedeki ağrıyı hafifletmektedir.
Kimyasal Adı : Molybdic acid, disodium salt, dihydrate.
Kimyasal Formülü : Na2MoO4.2H2O
Ambalaj Şekli : 25 Kg. çuvallarda
Kullanım Alanları :
Molibdengeçiş metallerinden olup saf halde gümüşümsü beyaz renkli ve çok serttir. Ergime sıcaklığı oldukça yüksektir. Az miktarda ilavesiyle çeliğin daha da sertleştirilmesi sağlanabilir. Molibden bitkilerin beslenmesinde de önemli olup bazı enzimlerde yer alır.
İsveçli kimyacı Carl Wilhelm Scheele 1778’de, o döneme değin bir kurşun cevheri ya da grafit olduğu sanılan mineralin (molibdenit) bilinmeyen bir metalin sülfür bileşiği olduğunu gösterdi. İsveçli kimyacı Peter Jacob Hjelm de 1782’de molibdeni metal halinde ayırdı ve Yunanca “kurşuna benzer” anlamına gelen molybdos sözcüğünden esinlenerek adlandırdı.
Molibden, wulfenit (PbMoO4) veya powellit (CaMoO4) gibi minerallerde bulunursa da, asıl ticari molibden kaynağı molibdenittir (MoS2). Molibden doğrudan madencilik yoluyla ve bakır madenciliği sırasında yan ürün olarak ta elde edilebilir. Molibden, cevherlerinde %0.01 den %0.5 e değişen miktarlarda bulunur. Dünya molibden madenciliğinin yaklaşık yarısı ABD’de (Phelps Dodge Corporation) yapılmaktadır.
Kimyasal özellikleri bakımından krom ve wolfram ile benzerlik gösteren molibden; yüksek ergime ve kaynama noktası, yüksek ısı dayanımı, yüksek ısı iletkenliği ve düşük termal genleşme gibi üstün özelliklere sahiptir. Molibden 2623 °C de ergir. Bu özelliği ile metaller arasında altıncı sırayı alır. 4639 °C de kaynayan molibden, soğukta havadan etkilenmez, akkor halindeyken oksitlenir, nitrik ve sülfürik asitlerden etkilenir, yüksek sıcaklıkta su buharını ayrıştırır. Molibden’in yoğunluğu 10,28 gr/cm3 tür.
Kullanım Alanları
Tarım endüstrisi yılda 1 milyon sterlinlik bir gübre kullanıyor. Özellikle, molibden eksikliği olan topraklarda brokoli ve karnabahar tohumlarının işlenmesi için kullanılması önerilmiştir.
Bununla birlikte, 0.3 ppm’lik bir seviyedeki sodyum molibdatın hayvanlarda, özellikle sığırlarda bakır eksikliklerine neden olabileceği için dikkat edilmelidir.
Korozyon önleme için endüstride kullanılır, çünkü oksitleyici olmayan anodik bir inhibitördür.
Sodyum molibdat ilavesi, nitrit-amin ile inhibe edilen sıvıların nitrit ihtiyacını önemli ölçüde azaltır ve karboksilat tuzu akışkanlarının korozyon korumasını geliştirir.
Galvanik korozyonun bimetal yapıdan dolayı potansiyel olduğu endüstriyel su arıtma uygulamalarında, sodyum nitritten çok sodyum molibdatuygulaması tercih edilir.
Sodyum molibdat, daha düşük ppm’lik molibdatdozajlamanın dolaşımdaki suyun daha düşük iletkenliğine sahip olması avantajına sahiptir. 50-100 ppm düzeyindeki sodyum molibdat, 800 + ppm seviyelerinde sodyum nitrit olan korozyon inhibisyonu ile aynı seviyeleri sunar.
Daha düşük konsantrasyonlarda sodyum molibdat kullanarak iletkenlik minimumda tutulur ve böylece galvanik korozyon potansiyelleri azaltılır
Kimyasal Adı : Sodium Sulfate, Thenardite, Sal Mirabilis, Mirabilite
Kimyasal Formülü : Na2SO4
Ambalaj Şekli : 50 kg. lık torbalarda
Kullanım Alanları :
Sodyum sülfat, nötr olan bir tuzdur çoğunlukla acı ve tuzlu suyu olan göllerde katı şeklinde mevcut olan maden yataklarında ve kimyasal yan ürün halinde elde edilebilmektedir.Doğal olan sodyum sülfat içeriğinde hiç bir çinko, arsenik, kurşun ve krom gibi diğer ağır metalleri ve toksik minerallerde mevcut olmamaktadır. Sodyum sülfat pek çok sektörde uygun ürünlerin yapılmasında katkı maddesi olarak hem doğal hemde sentetik şeklinde tercih edilmektedir. Doğada mevcut olan sodyum sülfat (Na2S04) bileşiklerinde bulunmaktadır.
Sodyum sülfat, bu şekilde katı olarak bulunan sodyum sülfat katı şeklindeki maden cevherlerinin çözünmüş olan sıvıların ve başka ham maddelerinde işlenmesi, değerlendirilmesi sonrasında kullanıma hazır olmaktadır. Özellikle sektörlerde ana madde olarak kullanılan sodyum sülfat nötr bir tuz olmasından dolayı tercih edilmektedir. Genel olarak sanayi dalında sodyum sülfatın kullanılabilir özelliğinin olmasının sebebi ise diğer suda eriyen maddelerle hiç benzememesinden dolayı kullanılmasıdır.
Genellikle sodyum sülfat, tamamen doğal kaynaklardan temin edildiği gibi aynı zamanda materyallerinde edilmeleri sonucunda diğer bir yan ürün yani sentetik sodyum sülfat şeklinde de temin edilmektedir. Çoğunlukla sentetik olarak üretilen sodyum sülfatta kendi ana üretim kalıntıları çok az miktarda da olsa kalmaktadır.
Kullanım Alanları
Kağıt sektörü, özellikle kağıdın en önemli maddesi olan selüloz ve sodyum sülfatın imalatında elyaf pişirilerek kullanılan çok önemli bir kimyasal maddedir.
Deterjan sanayisi, sodyum sülfatın ilk olarak tercih edildiği kullanım alanı deterjan sanayisidir. Çünkü sodyum sülfat katı deterjanların ve toz granüllerin formülünde dolgu maddesi şeklinde mevcut olmaktadır. Genellikle deterjanlarda mevcut olan sodyum sülfat %16 civarında bulunmaktadır fakat bazı durumlarda bu oran yaklaşık olarak %40 civarında olabilmektedir.
Cam sektörü, özellikle cam malzemesinin oluşturulmasında en büyük rol sodyum sülfata aittir.
Tekstil boyama, çoğunlukla bu alanda sodyum sülfat boyanın kumaşa tamamen homojen olarak geçmesinde yardımcı olmaktadır.
Kâğıt sanayinde selüloz yapımında elyafın pişirilmesinde kullanılan en önemli kimyasaldır.
Deterjan sektöründe % 25 oranında kullanılmaktadır. İçerisinde hiçbir toksik madde içermemesinden dolayı ve doğal pH değeri elde edilmesi bu sektörde oldukça büyük önem arz eder. Deterjan sektöründe dolgu maddesi olarak kullanılır.
%100 silikon polimerinin yanı sıra silikon köpük önleyici bileşenler, silikon konsantre köpük önleyiciler, silikon köpük önleyiciemülsiyonlar ve silikon içermeyen köpük önleyiciler gibi geniş bir yelpazede yer alan ürünlerimiz aşağıdaki gibidir;
Silikon köpük önleyici bileşenler: %100 aktif madde içeren oldukça etkili suda çözünmeyen köpük önleyici bileşenler.
Manganez ya da diğer adıyla mangan. Yer yüzünde en çok rastlanan 12. elementtir ve demir, bakır ve alüminyumdan sonra en çok kullanılan metaldir. Saf mangan, normal hava şartlarına karşı dayanıklıdır. Atom ağırlığı 54,94 g/mol, atom numarası 25 ve ergime noktası 1244°C’dir.
Fosfor, kükürt ve oksijen ile ergime sıcaklığının üstündeki sıcaklıklarda kolay bir şekilde bileşik yapabilmektedir. Bundan dolayı çelik bünyesinde bulunan fosfor ve kükürdün giderilmesinde kullanılmaktadır. Başta demir olmak üzere, bakır, alüminyum ve silisyum ile çeşitli özelliklere sahip alaşımlar yapmaktadır. Bunlardan en çok kullanılanı ise ferromangan (%78 Mn) ve silikomangan (%65-70 Mn) alaşımlarıdır.
Günümüzde artan çelik üretimi, mangan üretimindeki artışa da sebep olmuştur. Pirometalurjik ve hidrometalurjik yöntemler olmak üzere iki çeşit üretim yöntemi bulunmaktadır. Üretilen manganın büyük bir kısmı (%85-90) demir çelik endüstrisinde alaşım elementi olarak kullanılmaktadır. Çeliğe mangan eklenerek; çeliğin dövülme, haddelenme, tokluk, mukavemet, sertlik, aşınma, sertleşebilirlik ve rijitlik gibi özellikleri geliştirilmektedir.
Mangan 1826’da Asya Magnezyum’da keşfedildiği düşünülmektedir ve ilk kez cam eşya yapımında camın rengini ayarlamak için kullanıldığı tahmin edilmektedir. Az miktarda eklenmesiyle demir elementinden kaynaklanan yeşil rengin giderilmesine kullanılmıştır. Eklemeye devam ettikçe de pembe, mor ve siyah renkleri elde edilmiştir.
Ferromangan endüstriyel olarak ilk kez 1841’mayı başarmıştır. Mangan adı ise ilk kez Buttman tarafından 1808’de kullanılmıştır. İlk kullanışlı mangan cevheri permanganat ise 17. yy.’da Alman kimyacı Glauber tarafından keşfedilmiştir.
de Pourcel tarafından Fransa’da üretilmiştir. Üretimi yapılan ferromangan burada pota çeliği yapımında kullanılmıştır. Yüksek mangan pik ise (%20 Mn ve Fe) ticari olarak 1850’lerde Prussia’da üretilmiştir.
Demir çelik endüstrisinde; çelik alaşımına ferromangan ilave edilmesi ile fosfor ve sülfürün giderilmesi, bu iki elementin çelik üstündeki kötü etkilerin giderilmesini sağlamıştır. Siemens tarafından 1866 yılında patenti alınmıştır. 1875’te yüksek fırında ferromangan üretimi Purcel tarafından başarılmıştır. 1888’de ise Hadfield mangan içeren çelik üreterek çeliğin sürtünme ve aşınmaya karşı olan direncini artırmıştır. Ferromangan ilk kez 1890’lı yıllarda üretilmiştir. 1990’lı yıllarda en çok MnO2 bileşiği kullanılmaya başlanmıştır. İlk kullanımı ise 1868’de Leclanche tarafından kuru pil sisteminde birincil katot bileşimi olarak kullanılmıştır.
Manganez, gümüş renge sahip bir metaldir ve demiri anımsatmaktadır. Aynı zamanda çok sert ve kırılgan bir yapıya sahiptir. En çok metalik formda, alaşımlamada, sülfür, fosfor ve oksijen giderici olarak demirde, çelikte ve demir dışı metallerin üretilmesinde kullanılmaktadır.
Manganez; demir, bakır ve alüminyumdan sonra en çok kullanılan ve yer kabuğunda en çok bulunan 12. elementtir. Periyodik tablodaki yeri 7. grup 4. periyottur. Atom numarası 25 ve atomik ağırlığı 54,94 g/mol’dür. Manganezin bazı özellikleri aşağıda belirtilmiştir.
Ergime noktası: 1244°C Kaynama noktası: 2150 °C Yoğunluk: 7,43 g/cm3 Özgül ısı: 0,115 cal/g Ergime gizli ısısı: 63,7 cal/g Lineer genleşme katsayısı: 22×10-6 Sertlik: 5,0 mohs Sıkıştırılabilme: 8,4×10-7 Buharlaşma gizli ısısı: 53700 cal/g-at Standart elektrod potansiyeli: 1,134 V Manyetik hassasiyeti: 8×10-6 cgs
Manganezin α ve β formları kırılgan yapıya sahiptir. γ formu ise şekil verilebilir ve kararsız yapıdadir. Dondurulmuş halde tutulmazsa δ formuna dönüşmektedir. Γ formunun çekme dayanımı 72000 psi, akma mukavemeti 35000 psi, uzaması %40 ve sertlik değeri 35 Rockwell C’dir. γ formu düşük oranda bakır ve nikel eklenmesi ile kararlı hale getirilebilir.
Saf manganez normal şartlar altında dayanıklıdır. Ergime sıcaklığının üstündeki sıcaklıklarda ise oksijen, fosfor ve kükürt ile kolaylıkla bileşik yapar. Bundan dolayı metallerin kükürtsüzleştirilmesinde ve reoksidasyonunda da kullanılmaktadır. Başta demir elementi olmak üzere, magnezyum, titanyum, silisyum, alüminyum, bakır ve çinko ile çeşitli özelliklerde alaşımlar yapmaktadır. Bunlardan en çok kullanılanları silikomangan (%65-70 Mn) ve ferromangan (%78 Mn) alaşımlarıdır. Mangan, mağmanın kristallenmesi esnasında Fe2+ iyonuyla beraber magmatik minerallerin yapısına girmekte ve özellikle amfibol grubu biyolitlerin ve minerallerin yapısında zenginleşmektedir.
Manganez bileşikleri yer yüzünün geniş bir bölümünde yaygın halde bulunmaktadır ve fazla sayıda mineralde oluşmaktadır. Ticari olarak en önemli olan manganez mineralleri ise oksitli yapıya sahip olan manganez mineralleridir.
Manganez cevherleri şu şekilde sınıflandırılabilir;
%35’ten fazla manganez ihtiva eden cevherler; manganez cevherleri, %10-35 manganez ihtiva eden cevherler; demirli manganez cevheri ve %5-10 manganez ihtiva eden cevherler. Bununla beraber üretim yapılabilecek durumda olması için cevherdeki en az manganez miktarı %20’dir.
Bazı manganez bileşikleri:
Oksidasyon Derecesi
Kristal Yapısı
Örnek
Mn3-
Tetrahedral
Mn(NO)3CO
Mn2-
Kare
[Mn (ftalosiyanin)]2-
Mn–
Trigonal Bipyramid
Mn(CO)5-
Mn0
Oktahedral
Mn2(CO)10
Mn+
Oktahedral
[Mn(CN)6]5-
Mn2+
Tetrahedral
MnCl42-
Mn3+
Oktahedral
MnF3
Mn4+
Oktahedral
MnO2
Mn5+
Tetrahedral
MnO43-
Mn6+
Tetrahedral
MnO42-
Mn7+
Tetrahedral
MnO4–
Bireşimli cevherler doğal cevherleri zenginleştirerek üretilmektedir. Manganez cevherleri; metalurjik, pil ve kimyasal kalitede cevher olmak üzere üç kısımda incelenmektedir. Metalurjik kalitedeki cevherler; ferromangan, manganez alaşımları ve kimyasallar için uygundur. Birincil kalitede mangan dioksit en az %85 MnO2 içermesi gerekir. İkincil kalitede olan mangan cevheri ise en az %68 MnO2 içermesi gerekmektedir. Kimyasal kalitedeki manganez cevherleri ise ikiye ayrılmaktadır. Bunlarda tip A kimyasal üretim yöntemlerinde oksidasyon amaçlı, tip B ise permanganat yapımında kullanılmaktadır.
Yer kabuğunda manganez cevherleri, genellikle oksitli manganez mineralleri halinde bulunaktadır. Oksitli manganez mineralleri; psilomelan, hausmannit, pirolüsit ve manganittir. Karbonatlı manganez minerali ise rodokrozittir.
Sülfürlü manganez cevherleri ticari olarak bir öneme sahip değildir. Fakat bazı silikatları çıkartılmaktadır. Hauerit ve alabandit bilinen sülfürlü manganez mineralleridir. Hauerit nadir bulunan bir manganez mineralidir.
Yer kabuğunda bileşiminde manganez ihtiva eden 300’ü aşkın mineral bulunmaktadır. En çok öneme sahip manganez mineralleri; pirolusit, ramsdellit, polianit, manganit, kriptomelan, psilomelan, hausmanit, branuit, bixbit, jakopsit, hollandit, koronadit ve rodokrosittir. Aşağıdaki tabloda ticari olarak en çok öneme sahip manganez minerallerinin özellikleri verilmiştir.
Önemli mangan mineralleri
Bazı mangan mineralleri: a) Manganit b) Pirolusit c) Psilomen d) Rodokrozit e) Brounit f) Todoriket
Manganez cevherinde bulunan empüriteler 4 genel gruba ayrılabilir. Bunlar;
Metaller: Demir, bakır, çinko, gümüş, kurşun
Gang: Kireç magnezyum oksit, alümina, silis
Uçucular: Su, organik maddeler, karbondioksit
Metalik olmayanlar: Fosfor, kükürt
Bakır, çinko ve kurşun, cevherde olmaması istenen metallerdir. Bu üç elementin miktarı istenilen sınırlarda olması gerekmektedir. Eğer bu elementler cevher içerisinde yüksek miktarda ihtiva ediyorsa, cevher ekonomik olarak uygun değildir.
Cevherin ekonomik olarak bir değere sahip olması için alümina, magnezyum oksit, silisyum ve kireç miktarları çok önemlidir. Eğer bu değerler istenilen miktarlardan fazla ise cevher ekonomik olarak değerli değildir. Bunun sebebi ise manganezin üretiminde, bu elementlerin miktarları fazla olması nedeniyle, manganın ergitilmesi sırasında yüksek cüruf hacmine sebep olmaktadır. Yüksek cüruf hacmi olursa kok tüketimi artar ve bu da prosesin ekonomikliğini etkiler.
Manganez cevherlerinin büyük bir kısmı su içermektedir. Karbondioksit ve suyu bünyeden uzaklaştırmak için kalsinasyon işlemi uygulanmaktadır. Rodokrosit cevherinde %38 karbondioksit bulunması nedeniyle şarjdan önce mutlaka kalsine edilmesi gerekmektedir.
Sülfür ve fosfor manganez cevherlerinde istenmeyen empüritelerdir. Bunlar cevher bünyesinde bulunuyorsa, ergitme sırasında nihai ürüne geçerler. Yüksek fosforlu cevherlerden fosfor giderilmesi de mümkün değildir. Cevherde sülfür bulunuyor ise ergitme sırasında manganezle birleşerek mangan sülfür olarak cürufa geçeceğiden dolayı fosfor kadar sorun teşkil etmez.
Yer kabuğunda toplam manganez cevheri miktarı yaklaşık olarak 5 milyar ton olduğu tahmin edilmektedir. Düyanın manganez ihtiyacını karşılayan cevherler genellikle Çin, avusturalya, Gabon, Brezilya, Güney Afrika ve Hindistan’dan çıkarılmaktadır. Ayrıca bunların yanında okyanus diplerindeki nodüller de önemli manganez kaynaklarındandır. Aşağıdaki tablodan dünya üzerinde bulunan manganez rezervlerini inceleyebilirsiniz.
Türkiye’de yer alan manganez yatakları, dünya çapında büyük olan yataklardan değildir. Türkiye’deki mevcut yataklarda da manganez tenörü yüksek değildir. Yer alan rezervlerin büyük bir kısmı demirli mangan cevherleri oluşturmaktadır. Bu cevherlerde mangan %10-35 oranlarında bulunmaktadır. Türkiye’nin rezervlerinde en çok bulunan demirli mangan cevherlerinin, mangan cevheri olarak kullanımı yoktur. Bu cevherler demir-çelik fabrikalarında sinterde kullanılarak, mangan cevheri kullanımından tasarruf sağlanmaktadır. Türkiye’de manganlı demir cevherleri de bulunmaktadır. Miktarı %5 ila %10 mangan ihtiva eden cevherlerdir. Türkiye’de yalnızca Hekimhan-Devecinde bulunan manganez cevherleri metalurjik mangan cevheri grubunda kullanılabilir.
Türkiye’de manganez cevheri bulunan görünür tahmini olarak 4,5 ton olup, en önemli rezerv ise 4 milyon ton ile Denizli Tavas’tadır. Aşağıdaki tablodan Türkiye’de bulunan mangan rezervlerini inceleyebilirsiniz.
Manganez önemli ölçüde demir-çelik ve kimya sanayisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Üretilen manganın yaklaşık olarak %90’ı demir çelik sanayiinde kullanılmaktadır. Kalan kısmı ise kimya sanayiinde kullanılmaktadır. Bunlar haricinde manganez; alüminyum endüstrisinde alaşım malzemesi olarak, pil üretiminde, cam ve seramik endüstrisinde, elektrolitik çinko üretiminde, kaynak endüstrisinde, oto boyası, çimento, refrakter, petrokimya, fotoğrafçılık, suni gübre ve ilaç endüstrisinde kullanılmaktadır. Mangan dülfat ise kimya endüstrisinde, ilaç endüstrisinde ve gübre endüstrisinde kullanılmaktadır.
Neredeyse tüm çelik türlerinin bünyesinde mangan elementi yer almaktadır. Hadfield çeliğinde manganez miktarı %13-14’lere kadar çıkmaktadır. Manganez elementinin eklenmesiyle; çeliğin dövülme, haddelenme, mukavemet, tokluk, sertlik, aşınma, sertleşebilirlik ve rijitlik gibi özelliklerini geliştirmektedir. Ayrıca manganez çelik sanayiinde sülfür ve oksijen gidermek amacıyla da kullanılmaktadır.
Çelik üretimi
Manganezin, çeliğin bahsi geçen özelliklerinin geliştirilmesi sebebiyle makas üretiminde kullanılacak olan çeliklerin yapımında mangan ilavesi yapılmaktadır. Aynı zamanda zırh çeliklerinin üretiminde de mangan ilavesi görülmektedir.
Manganez içeren bakır alaşımları ise, elektrik iletkenliğinin düşük olmasından dolayı, duyarlı elektrik dirençlerinde ve ısıtıcı rezistansların üretiminde kullanılmaktadır.
Manganez alüminyum alaşımları, meşrubat kutularının sertliğini artırmak için kullanılmaktadır.
Manganez tuzları (sülfat, karbonat, oksit, klorür) kolloidal halde enfeksiyon oluşumuna karşı hücre metabolizmasını hızlandırıcı olarak anemi tedavisinde de kullanılmaktadır.