dmrsüren kimya

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Hayvan Yemlerinde Zeolit Kullanımının Faydaları

Yemlerine zeolit minerali  ilave edilen tavuk, domuz ve geviş getiren hayvanların normal yemlerle beslenenlere oranla sağlıkları bozulmaksızın ağırlıklarının arttığı belirlenmiştir. Bu alanda kullanılan zeolitlerin başlıcası klinoptilolittir.

Hayvan Yeminde Zeolit Kullanımı Ve Avantajları: 

•Ot, saman ,küspe ,yem gibi karışıma katılan miktar (paparaya ağırlık olarak ) % 5 Toz halde zeolit Hayvanın iştahını açar.
•Hayvan beslemede %20 daha fazla kilo artışı
•Antibiyotik etkisi yaparak hayvanların daha dinç olmalarını sağlar.
•Yemden yararlanma (Dışkıda hazmedilmemiş yemi asgariye inerek daha az yem kullanımı sağlar.)
•Sindirimi kolaylaştırır,sindirim sistemi hastalıklarında belirgin bir azalma sağlar.(ishal,enteritin gibi)
•Akciğer hastalıklarında azalma.hayvan dışkısındaki kokuyu emerek daha temiz hava almasını sağlar.

TÜRKİYENİN ZEOLİT DEPOSU DMRSÜREN KİMYA..

Zeolitlerin Hayvan Yemi Katkısı Olarak Kullanımı : 

Kanada, ABD ve Japonya’daki uygulamalar, hayvan yemine zeolit katılmasının, hayvanların büyümesine ve kilo almasına olumlu etkilerinin olduğu ve böylece yemin daha verimli ve daha etkin bir biçimde kullanıldığı görülmüştür. Ayrıca,hayvan yeminde zeolit kullanılmasıyla ishal(dıarrhea)ve enterıtın gibi sindirim sistemi hastalıklarının azaldığıda belirlenmiştir.Yapılan çalışmalar, zeolit kullanımı ile hazmın kolaylaştırıldığını ve yemdeki besleyici maddelerin zeolit tarafından absorblanmasıyla (emilmesi) daha etkin bir tüketimin sağlandığını göstermiştir. Ayrıca zeolit kullanımı antibiyotik bir etki de sağlamaktadır.

Antibiyotik etki zeolitin alkalitesınden tamponlama kapasitesinden,bakır,kurşun ve kadmiyum gibi bazı ağır metalleri absorblamasından (emmesinden) kaynaklanmaktadır.Büyükbaş hayvanların geviş getirme salgılarındaki toksik etkili yüksek konsantrasyondaki NH4+(amonyum) iyonlarını düşürmek amacıyla, bu hayvanların diyetlerine protein olmayan ancak azot içeren, biüre ve üre gibi maddeler katıldığında, hayvanların çiğnediği gıdalara sentetik ve doğal zeolitler ilave edilmektedir. Azot içeren bileşiklerin sindirimi sırasında oluşan NH4+ (amonyum) derhal zeolit tarafından tutulmakta ve daha sonra kontrollü olarak salınması sağlanmaktadır. Bu kontrollü salınım sayesinde işkembedeki mikroorganizmaların, devamlı ve daha kontrollü bir biçimde protein oluşturmasını sağlamaktadır.

Yeni doğmuş veya genç hayvanların yemlerine zeolit katıldığında, hayvanların iştahının açıldığı ve daha hızlı büyüdükleri ve ishal vakalarının azaldığı belirlemiştir. Yapılan çalışmalarda on ve yüzseksendört günlük buzağılara yedirilen ot ve samana % 5 zeolit katılarak 180 gün beslendiklerinde, zeolitli yemle beslenen buzağıların zeolitsiz yem yiyenlere kıyasla ortalama % 20 daha fazla kilo aldıkları belirlenmiştir. İştahları açıldığından buzağılar daha fazla yem tüketmişler ve, alınan her kilo başına yem masrafı, zeolit kullanımında daha düşük olmuştur. Zeolitle beslenen hayvanlarının dışkısında daha az hazmedilmemiş yem olduğu gözlenmiştir. Ayrıca zeolitle beslenen hayvanlarının genel sağlık durumunun diğerlerinden belirgin bir biçimde daha iyi olduğu ve etlerinin daha lezzetli olduğu tespit edilmiştir.

KALİTELİ ZEOLİT DMRSÜREN KİMYA DA..

Ahırlarda Koku ve Nemin giderilmesi: 

Zeolitler % 100 doğal olduğundan, zehirli ve zararlı kimyasallar içermediğinden hayvan ağıllarında nem ve koku giderilmesi amacıyla başarı ile ve emniyetle kullanılmaktadır.Aktive edilmiş doğal zeolitler, büyük ve küçük baş hayvanların bulunduğu ortamlardaki idrar ve dışkıdan kaynaklanan amonyak kokusunu yok etmektedir. Böylece gerek hayvanlar gerekse bakıcıları için daha emniyetli ve sağlıklı ortamlar yaratılabilmektedir. Zeolit gözenekli yapısı nedeni ile hayvanlardan kaynaklanan amonyak ve diğer kokuları, kireç gibi başka kimyasallara gerek kalmadan, absorblar (emer) ve tutar. Böylece ortamda uçucu haşerelerin üremesi önlendiği gibi, azot gibi önemli bir besi maddesi içeren amonyağın havaya karışması engellenmiş olur. Ayrıca amonyak içeren hava solunduğunda gerek hayvanların gerekse insanların solunum sistemlerine zarar vermektedir. Havadaki amonyak “ınterpulmonary” sistemi kötü yönde etkilemektedir. Böylece zatürree vakalarının adedi ve şiddeti artmaktadır.
Özellikle genç hayvanlarda sıklıkla rastlanan zatürreenin ana nedeni ortamdaki amonyaktır. Ayrıca yüksek konsantrasyonlarda amonyak içeren havanın hayvanlarca uzun süre solunması sonucu hayvanlarda ağırlık kaybı olduğu ve yemleme veriminin düştüğü pek çok çalışma tarafından ortaya konulmuştur. Zeolitlerin hayvan yataklarında kullanılmaları ile nem absorblanarak, (emilerek) ahırın daha temiz olması sağlanmakta ve haşere oluşumu önlenmekte veya azaltılmaktadır. Kireç kullanımında olduğunun aksine zeolit kullanımı tırnaklı hayvanların tırnaklarında kurumalara, çatlamaya ve yanmaya neden olmamaktadır. Granül halindeki zeolit kireç kullanımının aksine tozlanmamaktadır. Ayrıca kireçten daha etkili olduğundan daha az miktarlarda kullanılmaktadır. Hayvan yataklarının kuru tutulması yeni doğmuş yavrular için ise ayrı ve hayatı bir öneme haizdir.

Zeolit hayvan yatağındaki nemi tuttuğundan ve yatağın havalanmasının devamını sağladığından, hayvan gübresi toplanıp hayvan gübresi yığınına ilave edildiğinde, kompostlanmayı da hızlandıracaktır. Zeolit granüllerinin gücü bu uygulamada önem arz etmektedir. Granüller hayvanlar ve bakıcılar üzerinde dolaştıklarında bile kırılmayarak, ıslak olduklarında bile iyi bir taşıyıcı ortam sağlamaktadır

TÜRKİYE NİN ZEOLİT DEPOSU DMRSÜREN KİMYA

Kedi kumu 

Kedi , köpek gibi evcil hayvanların çevreye yaydıkları istenmeyen kokuların adsorblanması için hayvan yataklarına %100 doğal zeolit (klinoptilolit) konularak çevreyi rahatsız edici ve istenmeyen kokuların yayılması önlenir. %100 doğal olduğu için sağlikli bir hayvan bakımı ve sağlıklı bir çevre sağlanmış olur

Zeolitin Tavuk ve Benzeri Hayvan Yeminde Kullanımı: 

•Yeme katılan miktarı (% 5 ağırlıkça).Granül (tane ) veya toz zeolit kullanımı
•Yemden yararlanma veriminde artış (ağırlık basına daha az yem kullanımı).
•Ölüm oranında azalma.
•Yemdeki besleyici maddelerin vücutça kullanımında artış.
•Yumurtlama miktarında % 3-7 artış.
•Vücut ağırlığında artış.
•Yumurta kabuğu dayanımında % 60-80 artış.
•Yeni doğan civcivlerin büyüme hızında artış.

TÜRKİYE ZEOLİT DEPOSU DMRSÜREN KİMYA

Hububat Ambarlarında Nem ve Haşare Kontrolu 

Özel olarak hazırlanmış olan klinoptilolit ve diatome toprağı karışımları hububat ambarlarında nem ve haşere kontrolu amacı ile pazarlanmaktadır. Söz konusu ürün depolama sırasında hububata karıştırılarak nem ve haşare kontrolu sağlanmaktadır. Hububatın içerdiği zeolit nem adsorplayarak gerek hububat taneciklerindeki gerekse hububatın içinde bulunduğu ortamdaki (silo, kamyon, vagon, değirmen, gemi ambarı gibi) nem kontrol etmektedir. Böylece haşere üremesi için gerekli olan nem ortamdan uzaklaştırılmaktadır. Ayrıca; zeolitin bu nem çekme özelliği diatome toprağı ile birlikte çalışarak oluşan haşerenin ilaç kullanılmadan yok edilmesini de sağlamaktadır. Zira diatome toprağı jilet gibi keskin kenarları olan deniz kabuğuna benzer bir yapıya sahiptir.

Hububat üzerinde veya içindeki haşere hareket ettiğinde diatome toprağının keskin kenarları haşerenin dış yüzeyindeki vaksımsı yumuşak koruyucu tabakayı keserek tahrip eder. Bu tabaka bir kez tahrip edildikten sonra, zeolitin nem çekme özelliğinin de katkısı ile haşere dehidrate edilerek öldürülür. Gerek zeolit gerekse diatome toprağı % 100 doğal ve insan sağlığına zararsız olduklarından herhangi bir tarım ilacı veya başka bir zararlı kimyasal madde kullanılmadan istenilen sonuçlar elde edilmiş olmaktadır. Ayrıca herhangi bir tarım ilacı kullanılmadığı için haşerenin tarım ilacına bağışıklık kazanması gibi bir husus da söz konusu değildir.Söz konusu ürün haşereler yanında küf, mantar vb. oluşumları ve bunlardan kaynaklanan ve diğer kokuları da gidermektedir

Zeolit, yapısı nedeni ile kekleşmeyi de önlemekte, hububatın daha kolay akar hale gelmesini sağlamaktadır.Zeolit-diatome toprağı karışımı toz, hububat siloya yüklenirken hububata karıştırılmaktadır. Karıştırılan miktar hububatın içerdiği nem miktarına göre değişmekle birlikte alışılmış miktarlar bir ton hububata 2.5-3.5 kg zeolit-diatome toprağı karışımı katılmasıdır.

TÜRKİYE NİN KİMYA DEPOSU DMRSÜREN KİMYA

Et kemik unu 

Kanatlılar için et ve kemik unu protein bakımından zengin bir üründür.Clinoptilolit yağ emme,koku giderici ve kanatlılarda sindirim sistemini düzenleyici olarak et ve kemik unu imalatında vazgeçilmez bir üründür

Bu alanda kullanılan doğal zeolitler, dışkıların kötü kokusunun giderilmesini, nem içeriklerinin kontrolünü ve dışkıların oksijensiz ortamda çürümesiyle oluşan metan gazının diğergazlardan ayrılmasını sağlamaktadır. Koku giderimi ve nem içeriğinin kontrolü ile hayvan barınaklarında daha sağlıklı koşullar yaratılmaktadır. Özellikle klinoptilolit ile muamele edilen gübreler (özellikle tavuk gübresi) çok kısa zamanda kullanılabilir ve daha zengin içerikli olmaktadır.

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Bitki Zırhı Potasyum Silikat Nedir? Ne işe yarar?

POTASYUM SİLİKAT NE İŞE YARAR?

  • Kutikula tabakasının hemen altında epidermal hücrelerde bir tabaka halinde toplanır.
  • Biotik ve abiotik streslere karşı bitkiyi korur.
  • Silisyumun hücre duvarında toplanması ile böceklere karşı mekanik bir koruma etkisi sağlanır. B öcekler silisyum ile kuvvetlenmiş kutikula tabakasını geçmekte zorlanır.
  • Çeltikte yapılan silisyum uygulama çalışmalarına göre silisyumun çeltik yapraklarını önemli ölçüde dikleştirmiş ve kontrol (Silisyum uygulanmayan) bitkilerine göre bitki kuru ağırlığının arttığı gözlenmiştir.
  • Silisyum uygulanan bitkilerin daha canlı bir yeşil renge sahip olduğu rahatça göze çarpar. Bunun sebebi, yaprakların 40–70 derecelik artışları ışıktan yaralanmayı arttırdığı için bitkilerde fotosentez oranını %36 oranında arttırır ve bu da bitki kuru ağırlığında artış sağlar.
  • Narda Kirazda ve Domateste Çatlamaya SON..!!!
    Hububatta Başakların Yatmasına ve Dane Dökümüne SON..!!!
    Bitkilerde Aşırı Terleme ile Bitkilerde Su Kaybına SON..!!!
    Mısır Bitkisinde Yatma Problemine SON..!!

potasyum silikat

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Neden Potasyum Silikat Kullanılmalı?

Besleme programına alacağınız potasyum silikat bitkilerinize birçok fayda sağlayacaktır.

Çevre stresine, sıcak hava,soğuk hava, su ve toprak toksisitesini azaltma, büyüme de kök ve yaprakta büyük faydası   vardır.

Topraktaki faydalı bakterilere katkısı sayesinde kök gelişimine%80’e kadar faydası olur.

Doğal bir fungusit olarak işlev görür. Bitki üzerine sıkılan potasyum silikat bitki üzerinde görünmez bir bariyer oluşturarak böcek ve mantar saldırılarını minimize ederek bitkinin zarar görmemesini sağlar. Bu sayede yetişen bitkilerin hastalıklara ve diğer zararlılara direnç kazanmış olur. Kök bölgesinde besin elementlerinin alınımını, yapraklardaki klorofil konsantrasyonunu ve RUBP karboksilaz enzimini dengeleyerek bitkinin kuvvetli bir şekilde gelişmesini sağla

Yapılan araştırmalar sonucunda klonlanan ürünlerde ve yeniden döllenen tohumların çimlenmesinde %90 a kadar bir artış gözlemlenmiştir.  Bir başka araştırmada ise kuru meyve ağırlığına da etkisi olduğu görülmüştü

 

Kalsiyum ve borun birbirleri üzerinde sinerjik etkisine silikon desteği eklendiğinde topraktan kolayca alınamayan, taşınması zor olan kalsiyumun aşağıdan yukarı taşınmasında asansör görevi görür.

Çinko eksikliğini, aşırı fosfor, mangan, sodyum ve alüminyum toksisitesini  tolere eder.

DMRSÜREN Kimya Ltd.Şti

0216 4421200-0216 4426626-0552 3307100-0552 3308100

kimya deposu-potasyum silikat

www.kimyadeposu.com

 

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Potasyum Klorür KCl Nedir? Nerelerde Kullanılır?

Potasyum Klorür, kimyasal bir bileşik olan potasyum klorür, potasyum ve klor elementlerinin birleşiminden oluşmaktadır. Kimya da sembolü KCl olarak gösterilmektedir. Beyaz kristallerden oluşan bu elementin saf hali kokusuzdur. Bir tuz olan potasyum klorür suda yüksek çözünürlüğe sahiptir. Potasyum klorür insan vücudu için önemli bir elementtir. Tüm vücut sıvılarının pH sının uygun dağılımını ve sağlıklı sinir sistemi, kas fonksiyonunu sağlamaktadır. Düşük klorür seviyesi vücut sıvılarının bazikleşmesi ve idrarda potasyum azlığına sebep olmaktadır.
Potasyum Klorür, vücutta potasyumun atılması veya normal şartlarda potasyum alınmaması durumunda ortaya çıkan potasyum eksikliğinde dışarıdan alınmaktadır. Bu şekilde piyasa da ampul formunda potasyum klorür ilaçlar bulunmaktadır. Potasyum kaybına sebep bazı hastalıklar ishal, kusma, gastrointestinal fistüller, primer ve sekonder hiperaldosteronizm, kronik protein yıkımı gibi hastalıklardır. Belirtileri ise, ileri derecede kaslarda kuvvet kaybı, taşikardi, hiporefleksi, çabuk ve hızlı teneffüs dür.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Kullanım Alanları

  • Sondaj Su bazlı çamur delmede-sondajda potasyum klorür, dengeleyici olarak kullanılır. Ayrıca petrol üretiminde de kullanılabilir.
  • Elektroliz kaplamada Asit banyolarında, yüksek gerilim potasyum klorür ile sağladığında, daha az zamanda daha çok kaplama yapılabilir.
  • Azo/tekstil boyalarında potasyum klorür sülfonik asitlerle beraber kullanılır.
  • Isıl işlem Lehim/kumlama ile yüzey işlemi yapılamayacak malzemeler için, kullanılan ısıl işlem proseslerinde (özellikle alüminyum levhalarda)
  • Metalürjide Yüzey işlem, galvaniz, döküm, ergitme kullanılır. Ayrıca alüminyum atıkları potasyum klorür ve sodyum klorür (tuz) kullanılarak eritilir, böylece içinde gereksiz atıklar uzaklaştırılır. Alüminyum atıkları bunun sonucunda yüksek kaliteli hale gelir.
  • Su Yumuşatmada Potasyum Klorür, suyun sertliğine yol açan kalsiyum ve magnezyum iyonlarının sudan uzaklaştırılmasında kullanılır.
  • Gıda ve Gübre alanlarında da kullanılır.

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Çinko Glukonat Nedir? Nerelerde Kullanılır?

Çinko (Zn) doğal olarak oluşan bir mineraldir. Çinko, büyüme ve vücut dokularının gelişimi ve sağlığı için önemlidir. Çinko özellikle kırmızı et, tavuk eti, karaciğer, yumurta gibi gıdalar ile kolaylıkla karşılanabilir. Ancak vücut direncini arttırmak ve bazı hastalıklara karşı korunabilmek için dışarıdan çinko takviyesi alınması gerekebilir. Çinko glukonat, her çinko katyonu için iki glukonik asit molekülünden oluşan bir glukonik asit çinko tuzudur. Çinko glikonat, çinko eksikliğini tedavi etmek ve önlemek için kullanılır. Çinko, önemli bir eser element olarak, birçok biyolojik işlemde kilit öneme sahiptir, bir antioksidan görevi görür ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Etki mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte, virüslere karşı bağışıklığı arttırmak için çinko takviyesi kullanılabilir veya bazı virüslerin çoğalmasına engel olabilir. Çinko glukonat, bir besin takviyesi olarak çinko verilmesi için popüler bir formdur. Arginen içeren çinko glukonat bazlı ürün, bir veteriner ilacı olarak kullanılır. Ayrıca, çinko glukonat, cildin bariyer fonksiyonunu artırma yeteneği sayesinde kozmetikte yaygın olarak kullanılan mineral tuzudur, turgor ve nem dengesini geliştirir. Çinko glukonat, keratinin, kolajenin ve elastinin üretimini uyarır, yağlı ve akneye eğimli cilde yardım eder.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

DMRSÜREN Kimya Ltd.Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Disodyum Fosfat (DSP) Nedir? Nerelerde Kullanılır?

Disodyum fosfatın kimyasal adı disodyum hidrojen fosfattır. Öncelikle iki biçimde oluşur. Birincisi kristalimsi bir form, ikincisi susuz bir formdur. Susuz şekli su içermez.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Disodyum fosfat bir asit düzenleyici ve bir kenetleme maddesidir. Fosforik asitin sodyum tuzundan (ABD’de mayalanmış fosfatlardan) sentezlenir. Disodyum fosfat, çoğu donma ve krema sırasında sistemi dengelemek için bir emülgatör olarak işlev görür.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Kullanım Alanları

  • Di sodyum fosfat Krem Buğday da yemek zamanı hızlandırmak için, gibi ürün paketinin maddeler panelinde açıklanan kullanılabilir.
  • Di sodyum fosfat çok buhar kazanı uygulamalarında tri sodyum fosfat ile birlikte kullanılır. Kalsiyum ölçekli oluşumunu geciktirir ücretsiz fosfat döküm malzemeleridir.
  • Tek bazlı ve di bazik sodyum fosfat veya kabızlık tedavisi için bir kolonoskopi öncesi bağırsak temizlemek için bir tuzlu müshil olarak kullanılır.
  • Sanayide de inceltici olarak görev yapar. Tütün endüstrisinde bir nem tutucu olarak kullanılır.
  • Disodyum sülfat olarak bilinen disodyum hidrojen fosfat, hem doğal hem de yapay reaksiyonlarda her gün kullanılır.
  • Disodyum fosfat tıbben karaciğer yıkamada kullanılır. Yıkama zararlı toksinlerin ve hastalığın karaciğerini temizler. Hasar görmüş veya zayıflamış karaciğerleri olanlar, yıkamayla birlikte karaciğerlerinin sağlığını güçlendirebilir veya hatta onarabilirler.
  • Disodyum fosfat, vücudun dışında süt gıdaları üretimi de dahil olmak üzere birçok kullanım alanı bulur. Pastörize peynirin imalatında önemli bir bileşen olup sertleştirmek için süte eklenir.

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Kalsine Manyezit Nedir? Nerelerde Kullanılır ?

Manyezit; formülü MgCO3 olup, teorik olarak bileşiminde % 52.3 CO2, % 47.7 MgO ve çok az miktarda Fe2O3 bulunan, sertliği 3.4-4.5 arasında, özgül ağırlığı 2.9-3.1 olan mineraldir. Rengi beyaz, sarı veya gri ve kahverengi arasında değişir. Tabiatta Kriptokristalin (jel/amorf) ve Kristalen (iri kristalli) olmak üzere iki şekilde teşekkül eder. Sert ve kompleks bir mineral olup, serpantin veya benzeri kayaçların alterasyonu veya dolomitlerin kontakt metamorfizması sonucu teşekkül eder. Sedimanter oluşumlu manyezit yatakları da vardır. Kriptokristalen manyezit, genellikle saf olarak bulunmakla beraber, bir miktar demir, kireç, alümin ve pek az serbest silis karışmış olabilir. Cevherin kalitesi de içerdiği bileşiklerin miktarlarına göre artar yada azalır. Erzincan’da yaklaşık 30 m kalınlığa erişen zonda killi seviyeler manyezite eşlik etmektedir.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Kalsit ve dolomit’te olduğu gibi, manyezit ısıtılınca CO2 içeriğini kaybetmektedir (dekompoze olmaktadır). 700 ile 1000oC arasında ısıtılarak kostik kalsine manyezit, 1450-1750oC arasında yapılan ısıl işlemi ile % 0.5 CO2 ihtiva eden oldukça yoğun ve sert sinter manyezit, % 0.1’in altında Fe içeren saf manyezit elektrik fırınlarında 1700 oC’nin üstünde ısıl işleme tabi tutularak çakmaktaşına benzer yoğun bir madde olan ergitilmiş magnezyum oksit (fused magnesit) elde edilir. Fused manyezitin özgül ağırlığı 3.65 olup çok yüksek sıcaklıklara dayanabilmektedir.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Magnezyum, gerek metal olarak ve gerekse bileşik halinde bugünkü teknolojinin önemli bir hammaddesidir. En geniş magnezyum tüketimi, magnezyum bileşikleri şeklinde gerçekleşmektedir (MgO, MgCl2, Mg(OH)2, MgSO4 vb.). Bütün bunların başında toplam dünya tüketiminin % 80’ini kapsayan ve MAGNEZYA adı verilen MgO (Sinter Manyezit) bulunmaktadır. Zira MgO yüksek ergime noktası nedeni ile refrakter malzeme endüstrisinin en önemli girdisi durumundadır. İşte bu magnezyanın ve hatta diğer magnezya bileşiklerinin en önemli kaynağı MANYEZİT’tir. Manyezit bir magnezyum karbonat minerali olup tabiatta sıkrastlanan bileşiklerden birisidir. Manyezite tabiatta, kullanım alanlarının gereklerine uygun özelliklerde rastlamak oldukça zordur.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

1) Tarım endüstrisinde, ince tarım şeklinde hayvan yemine katılarak: iri taneliler gübre endüstrisinde kok oluşturmayan ince tozlar pastörize tossuzlaştırma malzemesi olarak.

2) İnşaat endüstrisinde; askı taban, izolasyon inşaat blokları ve hafif yapı elemanı olarak.

3) İlaç endüstrisi ve tıpta.

4) Genel kimya endüstrisinde; magnezyum bileşiklerinin üretimini başlangıç malzemesi olarak.

5) Lastik ve plastik endüstrisinde; stabilizatör madde vulkanizör madde olarak.

6) Kağıt endüstrisinde.

7) Otomotiv yağlama yağlarında; hızlı çalışan motorlar için etkin olarak asitlerin

nötrleştirilmesinde katkı maddesi olarak.

8) Uranyum cevherlerinden uranyum oksit eldesindeki karbonat devrelerinde absorbent ve katalizör olarak kullanılmaktadır.

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

 

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Yemlerde Kullanılan Katkı Maddeleri Nelerdir?

Hayvansal üretimde ürünlerin miktarı, hijyenik kalitesi ve standartlara uygunluk yönünden iyileştirilebilmesi için, yem katkı maddelerinden yararlanılmaktadır.

Günümüzde tüketiciler insan sağlığı, gıda güvenliği ve çevrenin korunması gibi konularda oluşabilecek tehlikelere karşı eskisinden daha fazla duyarlılık göstermektedir.

Bu çerçevede, gübre kullanımı, biyoteknolojik katkı maddeleri ve tarım ürünleri, pestisit kalıntıları, veteriner ilaçları, kimyasal katkılar, genetik yapısı değiştirilen ürünler, işleme, muhafaza, taşıma ve depolama gibi konular üzerinde titizlikle durulmaktadır.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Hayvansal üretimde, 1940’lı yıllarda antibiyotiklerin kullanımıyla başlayan katkı maddelerinden yararlanma, günümüze kadar artarak devam etmiş ve birçok yeni katkı maddesi üretilmiştir.

Son yıllarda hayvansal üretimde köklü değişiklikler olmuş; özellikle Avrupa Birliği (AB), yem endüstrisinde kullanılan katkı madmaddeleri konusunda hayvan, insan ve çevre etkileşimini dikkate alarak bazı değişiklikleri gündeme getirmiştir.

Hayvan genetiği konusundaki ilerlemelere karşın, yem kaynakları giderek azalmaktadır.

Tüm Dünya’da rasyonlardan hayvansal protein kaynaklarının çıkarılması eğilimi, antibiyotiklerin büyütme faktörü yem katkı maddesi olarak kullanımının yasaklanması, et ürünlerinde artan sağlık kuralları, hayvansal üretime yeni bir bakış açısını zorunlu hale getirmektedir.

İnsan tüketimine sunulan hayvansal gıdaların sağlıklı olması, hayvanların yedikleri yemle yakından ilişkilidir. AB’de insan ve hayvan sağlığını korumak amacıyla, gıda ve yem güvenliği üzerinde hassasiyetle durulmaktadır.

Güvenilir yem üretimi için Avrupa Yem Sanayicileri Federasyonu (FEFAC) ve AB komisyonunda, hayvan yemleri ile ilgili uluslararası standartların oluşturulması (Codex Alimentarius), Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları (HACCP; Hazard Analysis Critical Control Points) prensiplerinin ve İyi Üretim Teknikleri’nin (Good Manufacturing Practice) uygulamaya geçirilmesi ve yaygınlaştırılması yönünde çalışmalar sürdürülmektedir.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Ülkemizde AB’nin uyum müktesebatı gereği gıda üreten firmalarda HACCP uygulaması zorunlu kılınmıştır. HACCP bir işletmede herhangi bir aşamada oluşabilecek tehlikeleri belirlemek ve kontrol etmek için oluşturulan, gıdanın ham maddeden başlayıp işlenmiş ürün ve tüketimin son noktasına kadar kontrol altına alınıp izlenebildiği, koruyucu ve önleyici bir sistemdir.

Hayvansal üretim yapan işletmelerde, yem ve premiks fabrikalarında bu sistem, yem üreticilerinden ve çiftliklerden başlayarak, tüketiciye kadar tüm halkaları denetlemekte olup gıdanın, üretim aşaması boyunca, açıkça izlenmesi olanağını sağlamaktadır.

Ülkemizde 2017 yılı itibariyle karma yem sektöründe onay kapsamında gıda amaçlı hayvanlar için karma yem üreten 322, kendi yemini üreten 108, yem katkı maddesi üreten 15, premiks üreten 100 işletme, kayıt kapsamında gıda amaçlı hayvanlar için karma yem üreten 193, kendi yemini üreten 443, blok mineral yem (yalama taşı) üreten 23, yem katkı maddesi ve premiks üreten 28 işletme bulunmaktadır.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Karma yem sektöründe, 2016 yılı itibariyle 20.401.852 ton toplam karma yem üretilmiş olup bunun 4.566. 237 tonu etlik piliç yemi, 2.958.232 tonu yumurta yemi, 3.827.073  onu sığır besi yemi, 5.840.262 tonu sığır süt yemi ve 3.210.048 tonu diğer karma yemler olarak gerçekleşmiştir (Tarım İstatistikleri 2017).

Karma yem endüstrisinde temel ham maddeler yanında yem katkı maddeleri kullanılmaktadır. Yem katkı maddeleri genellikle karma yem üretimi yapan fabrikalarca veya yem katkı maddesi ticareti yapan firmalarca saf, konsantre veya premiks olarak yurtdışından temin edilmektedir.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Saf veya konsantre olarak ithal edilen yem katkıları premiks hazırlama tesislerinde uygun taşıyıcı ile belirli oranlarda seyreltildikten sonra kullanıma sunulmaktadır.

Yem katkı maddeleri karma yemler içerisine taşıyıcı bir madde ile birlikte tek katkı premiksi olarak, birden çok etkicil madde içeren karışımlar halinde, vitamin konsantreleri gibi özel premiksler şeklinde, vitamin-iz mineral veya amino asitlerin karışımından oluşan karma premiksler olarak, makro ve iz elementleri içeren mineral ya da tamamlayıcı  yem olarak ilave edilebilmektedir.

Kanatlı kümes hayvanlarının karma yemlerinde önemli düzeyde ve değişik amaçlarla kullanılan yem katkı maddeleri büyükbaş ve küçükbaş hayvanların karma yemlerinde daha düşük düzeylerde, daha çok vitamin-iz element premiksleri olarak kullanılmaktadır.

Son yıllarda giderek artan üretim ve tüketimde doğala dönüş eğilimi yem katkı maddeleri konusunda da tartışmalara yol açmıştır. Buna  ek olarak, yoğun antibiyotik kullanımı sonucu ortaya çıkan sorunlar nedeniyle, alternatif yem katkıları kullanımı ön plana çıkmıştır.

Bu alternatif arayışlar çerçevesinde, gelişmeyi teşvik edici maddelerin yerini hem etkili hem de ekonomik bir şekilde doldurabilecek doğal ürünler önem kazanmıştır.

Bu makalede hayvan yemlerinde kullanılan yem katkı maddeleri hakkında bilgi sunulmuştur.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Yemlerde Kullanılan Katkı Maddelerinin Tanımı, Sınıflandırılması ve Özellikleri

Yem katkı maddesi, optimal besin maddesi tüketimini emniyet altına almak, hayvansal ürünlerin miktarını artırmak, sindirime ve metabolizmaya yardımcı olarak yemden yararlanmayı iyileştirmek, hayvanların sağlığını korumak, hayvansal ürünlerin kalitesini olumlu yönde etkilemek, yem hazırlanmasını ve saklanmasını kolaylaştırmak veya bir başka yolla ekonomik yarar sağlamak amacıyla yemlere katılan organik veya inorganik yapıdaki maddelerdir.

Karma yemlerde çok düşük düzeylerde kullanılmalarına rağmen, etkinlikleri ve önemleri çok daha yüksektir. Katkı maddelerinin kullanılabilmesi için aşağıdaki koşullara uygunluk göstermesi gerekmektedir:
1. İnsan ve hayvan sağlığı açısından tam güvenli olmalı, toksin ve kanser yapıcı etkisi olmamalı,
2. Hayvansal ürünlerin bileşimini ve teknolojik özelliklerini olumsuz etkilememeli,
3. Yemdeki ve bu yemi tüketen hayvanlardan elde edilen ürünlerdeki miktarları analitik olarak tespit edilebilmeli,
4. Performansı etkin ve ekonomik olarak artırmalı,
5. Çevre açısından güvenli olmalı, biyolojik olarak yıkılabilmeli ve çevreyi kirletmemeli,
6. Etkinliği ve stabilitesi belirlenmiş olmalı,
7. Diğer katkı maddeleriyle çapraz rezistansa yol açmamalı,
8. Ekipmanları aşındırmamalı ve korozyona sebep olmamalı,
9. Kolay elde edilebilir olmalı.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Ülkemizde yem katkıları ile ilgili olan Yem Katkıları ve Premikslerin Üretimi, İthalatı, İhracatı, Satışı ve Kullanımı Hakkında Tebliğ’de (Tebliğ No: 2005/1) yem katkısı, “Yemlere ya da suya katıldıklarında aşağıda belirtilen etkileri sağlayan maddelerdir.” şeklinde tanımlanmış ve söz konusu etkiler aşağıdaki gibi sıralanmıştır:
1. Yemlerin karakteristikleri üzerinde olumlu etki yapar.
2. Hayvansal ürünlerin özellikleri üzerinde olumlu etkide bulunur.
3. Süs balıkları ve kuşlarının renklerini olumlu yönde etkiler.
4. Hayvanların besin madde ihtiyaçlarını karşılar.
5. Hayvansal üretimin çevresel sonuçlarına olumlu katkı yapar.
6. Özellikle sindirim sistemini veya sindirimi destekleyici etkileri ile hayvansal üretimi-performansı ve hayvan refahını geliştirir.
7. Antikoksidiyal veya histomonostatik etkiye sahiptirler.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

1. Teknolojik Katkılar Koruyucular

Yemlerin bozulmadan uzun süre saklanabilmelerini sağlayan maddelerdir. Yemlerin mikroorganizmaların etkisinden korunması için fumarik asit, laktik asit, asetik asit, propiyonik asit, sorbik asit ve formik asit, benzoik asit, sitrik asit, asetik asit, malik asit ve glukonik asit gibi organik asitler ve tuzları yaygın olarak kullanılmaktadır.

Bu maddelerin bağırsak kanalındaki mikroorganizma populasyonunu kontrol altında tutarak gelişmeyi teşvik edici ve yemden yararlanmayı iyileştirici, mikrobiyolojik bozulmaya karşı koruyucu, yemin bağırsaklarda sindirilebilirliğini artıcı ve hayvan sağlığını koruyucu etkileri bulunmaktadır.

Organik asitler aynı zamanda rumen fermentasyonunu düzenleyerek metan oluşumunu azaltmaktadır. Yeme veya suya katılarak kullanılırlar (Van Dam, 2006). Sodyum bisülfat, sodyum sorbat, potasyum sorbat, kalsiyum sorbat, sodyum bisulfit, sodyum propiyonat, kalsiyum propiyonat, potasyum propiyonat, amonyum propiyonat, sodyum sitrat, potasyum sitrat, kalsiyum sitrat, L-tartarik asit, sodyum L-tartarat, potasyum L-tartarat, potasyum sodyum L-tartarat, ortofosforik asit, hidroklorik asit ve sülfürik asit yemlerde koruyucu olarak kullanılan maddelerden bazılarıdır.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Antioksidanlar

Yağların oksidasyona uğrayıp parçalanmasını ve yemin bozulmasını önlemek amacıyla ilave edilirler. Antioksidanların bazıları sentetik, bazıları doğal ürünlerdir. Son yıllarda doğal ürünlerin kullanımı artmaktadır. Bu amaçla kullanılan bazı maddeler tokoferoller (vitamin E),askorbik asit (vitamin C), propil gallat (PG), butil-hidroksi anisol(BHA), butil-hidroksi toluen (BHT), butil-hidroksi kinon  (BHQ), sitrik asit,bazı amino asitler, etilendiamintetraasetik asit (EDTA), fosfolipitler, fenoller, kinonlardır. Son yıllarda bazı aromatik bitkilerin (adaçayı, biberiye, defne, karanfil, kekik, kimyon, nane, tarçın gibi) antioksidan olarak kullanılması gündeme gelmiştir. Aromatik bitkilerin antioksidan aktivitesi yapılarındaki flavonoidler, fenolik asitler ve fenolik terpenler gibi fenolik bileşiklerle ilişkilidir (Javanmardi ve ark.2003).

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Emülgatörler

Yemlerin içeriğinde bulunan iki ya da daha fazla birbirine karışmayan fazdan homojen bir karışım oluşturan veya bu homojen karışımı muhafaza eden maddelerdir.

Enerjiyi artırmak amacıyla yeme eklenen yağın yem içerisinde homojen bir şekilde dağılımını sağlamak için kullanılırlar. Bu amaçla en yaygın olarak kullanılan madde lesitindir.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Stabilizatörler

Yem maddelerinin fiziko-kimyasal durumunun muhafaza edilmesini sağlayan maddelerdir. Yeme çok düşük düzeyde katılan vitaminler, esensiyel amino asitler ve bazı ilaçların dayanıklılığını artırmak amacıyla yararlanılır.

Bu amaçla antioksidanlar ve jelatin gibi maddelere başvurulabilir.

Jelleştirici Ajanlar

Yem maddelerinin viskozitesini artıran, jel oluşumu için yemlere kıvam veren maddelerdir. Emülgatör, stabilizatör, kıvam artırıcı ve jelleştirici maddelerden bazıları arasında lesitin, gliserin, kalsiyum aljinat, agar, karagenan, keçiboynuzu zamkı, demirhindi tohumu, guar sakızı, ağaç sakızı, akasya zamkı (arap zamkı), ksantan zamkı, gellan zamkı, sorbitol, mannitol, polioksietilen (20)-sorbitan monolaurat, polioksietilen (20)-sorbitan monooleat, polioksietilen (20)-sorbitan tristearat, mikrokristalin selüloz, seluloz unu, metilseluloz, etilseluloz, hidroksipropilseluloz, hidroksipropilmetilseluloz, etilmetilseluloz, stearol 2-laktilik asit, sodyum stearol 2-laktilat, kalsiyum stearol 2-laktilat, stearil tartarat, gliseril polietilenglikol risinoleat, dekstranlar, soya yağından elde edilen yağ asitlerinin polietilen glikol esteri, sorbitan monostearat ve Çin tarçını zamkı sayılabilir.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Bağlayıcılar

Yem partiküllerinin bağlanma eğilimini artıran maddelerdir.

Topaklaşmayı Önleyici Maddeler

Yem partiküllerinin birbirine bağlanma eğilimini azaltırlar.

Koagulanlar

Sıvı hammaddelerin koyulaşarak yarı katı pıhtı durumuna geçmesini sağlarlar. Bağlayıcı, topaklaşmayı önleyici ve koagulan maddeler,sodyum ferrosiyanit, sitrik asit, sentetik kalsiyum aluminatlar, potasyum ferrosiyanit, kolloidal silika, kieselgur (diyatomik toprak, saf) kalsiyum silikat, sodyum aluminosilikat, bentonit-montmorillonit, asbestsiz kaolinitik kil, asbestsiz doğal klorit ve steatit karışımları,vermikulit, sepiolit, sepiolitik kil, asbetsiz hidratlı magnezyum silikat, lignosulfonatlar, natrolit-fonolit, volkanik orijinli klinoptilolit ve perlit olarak sayılabilir.

Radyonükleid Kontaminasyondan Koruyucular

Radyonükleitlerin emilimini baskılayan ya da atılımlarını artıran maddelerdir. Bu amaçla ferrik (III) amonyum hekzasiyanoferrat (II) ve bentonit kullanılmaktadır.

Asitlik Düzenleyiciler

Yemlerin pH değerini düzenleyen maddelerdir. Bu amaçla sodyum bisulfat, dL ve L-malik asit, benzoik asit, potasyum dihidrojen ortofosfat, dipotasyum hidrojen ortofosfat, tripotasyum ortofosfat, amonyum dihidrojen ortofosfat, diamonyum hidrojen ortofosfat, sodyum dihidrojen difosfat, sodyum seskikarbonat, potasyum hidrojen karbonat, amonyum karbonat, amonyum hidrojen karbonat, hidroklorik asit, amonyum klorid, sulfurik asit, sodyum hidroksit ve potasyum hidroksit kullanılmaktadır.

Silaj Katkı Maddeleri

Silaj oluşumunu iyileştirmek amacıyla silaj yemleri hazırlanırken ilave edilen enzimler, mikroorganizmalar ve organik asitler bu grup maddelerdir. Amilaz (Aspergillus oryzae’den), alfa-amilaz (Bacillus subtilis’den), betaglukanaz (Aspergillus niger’den), selulaz (Trichoderma longibrachiatum), ksilanaz (Trichoderma longibrachiatum) kullanılan enzimlerdir.

Silaj yapımında yararlanılan mikroorganizmalar arasında Bacillus subtilis, Enterococcus faecium, Lactobacillus brevis, Lactobacillus buchneri, Lactobacillus casei, Lactobacillus cellobiosus ve Lactobacillus paracasei sayılabilir.

Silaj yemlerde potasyum sorbat, formik asit, sodyum format, propiyonik asit, sodyum propiyonat, amonyum propiyonat, sodyum benzoat, formaldehit, hekzametilen tetramin, sodyum nitrit ve sodyum bisülfat gibi organik asit ve kimyasallardan da yararlanılmaktadır.

2. Duyusal Katkılar Renklendiriciler

Hayvanların beslenmesinde kullanıldığında, hayvansal gıdalara renk veren maddelerdir. Yaygın olarak tavukçuluksektöründe piliç eti ve yumurtanın rengini iyileştirmek  için kullanılırlar.

Bu amaçla renk maddelerini değişik düzeylerde içeren sarı mısır, yonca, mısır gluteni,  kadife çiçeği ve kırmızıbiber gibi bitkisel kaynaklar, doğal kaynaklardan ekstrakte edilen lutein, zeaksantin, kapsantin ve likopen gibi karotenoidler ile β-apo-8’-karotenal, β-apo-8’-karotenoik asit etil ester ve kantaksantin başta olmak üzere çeşitli sentetik kaynaklarda kullanılmaktadır.

Süs balıkları ve kuşlarının yem maddelerine renk veren ya da rengi düzenleyen acid brilliant green, allura red, bixin, brilliant black, caramel colours, carmine, chlorophyllin copper complex, eritrosin, indigotin, demir oksit kırmızısı, siyahı, sarısı, patent blue, titanyum dioksit, tartrazine ve sunset yellow gibi maddeler de kullanılmaktadır.

Aromatikler ve İştah Artırıcılar

Lezzet ve tüketimini artırmak amacıyla yemlere ilave edilen maddelerdir. Anason tohumu, zencefil, çemen gibi doğal kaynaklar yanında sakkarin, monosodyum glutamat ve vanilin gibi aromalar bu amaçla yemlere katılabilir.

3. Besinsel Katkılar Vitaminler, Provitaminler, Aynı Etkiyi Veren Kimyevi Maddeler, İz elementler, Amino asitler

Amino asitlerin tuzları ve analogları hayvanların besin maddesi gereksinimlerini karşılamak üzere yemlere ilave edilirler.

Bu amaçla vitamin A, vitamin D3, vitamin E, vitamin K3, vitamin B1, vitamin B2, vitamin B6, B12, niasin, Ca-D pantathenate, folik asit, D-biotin, kolin klorit, manganez, demir, çinko, bakır, kobalt, iyot, selenyum gibi vitamin ve minerallar ile L-Lisin ve DL-Metiyonin gibi aminoasitler ilave edilmektedir.

Üre ve Türevleri

Genellikle geviş getiren hayvanların rasyonlarına protein kaynağı olarak katılırlar. En çok kullanılan bileşikler üre, biüret, üre-fosfat ve
diüreidoizobutan olarak sayılabilir.

4. Zooteknik KatkılarSindirimi Düzenleyiciler

Hayvanların beslenmesinde kullanıldığında hedef yem maddelerine etki ederek yemin sindirimini artıran maddelerdir.

Bağırsak Flora Stabilizatörleri

Bağırsak mikroflorası üzerinde olumlu etkisi olan mikroorganizmalar veya kimyasal özellikleri tanımlanmış diğer maddeler bu grup katkılarda yer alır.

Sindirimi ve bağırsak mikroflorasını düzenlemek amacıyla enzimler, probiyotikler, prebiyotikler (oligosakakritler), esensiyel yağlar ve bitki ekstraktları kullanılmaktadır. Bu katkılar multi fonksiyonel etki gösteren katkılardır.

Enzimler

Sindirimi zor yemlerden yararlanmayı artırmak amacıyla kullanılan katkılardır. Bu amaçla Trichoderma reesei, Trichoderma viride ve Aspergillus niger gibi çeşitli  mantarlardan ya da Bacillus subtilis’den üretilen proteazlar, lipazlar, fitazlar, pektinaz, amilaz, sellülaz gibi polisakkaridazların özellikle kanatlı kümes hayvanları tarafından sindirilemeyen polisakkaritlerin bağırsak ortamında parçalanarak yemlerin enerji değerinin iyileştirilmesi için kullanımı yaygın bir uygulama haline gelmiştir.

Selülazlar grubunda yer alan bazı enzimler (selülaz, ksilanaz, endoglukanaz, ekzoglukanaz), amilaz ve proteazlar da rumende sindirime katkı sağlamak ve performansı artırmak amacıyla kullanılmaktadır.

Probiyotikler

Verildiği hayvanın bağırsaklarında patojen mikroorganizmalara karşı antagonistik etki gösteren, bağırsak mikroflorası üzerine yararlı etkiler oluşturan patojen olmayan gram (+) ve fakültatif anaerob olan, laktik asit üreten canlı, doğal bağırsak bakterileri, maya kültürleri  ve hücreleri ile mantarlar, enzimler ve endüstriyel fermantasyon yan ürünlerini içeren yem katkı maddeleridir (Pal, 1999).

Probiyotik üretiminde en çok kullanılan mikroorganizmalar laktik asit üreten Lactobacillus ve Streptococcus cinsi bakterilerdir.

Ayrıca mayalardan Saccharomyces cerevisiae ve mantarlardan Aspergillus niger ve Aspergillus oryzae de ticari probiyotik üretiminde yaygın olarak  kullanılmaktadır.

Prebiyotikler (Oligosakkaritler)

Bağırsaklarda yaşayan yararlı bakterilerin sayı ve aktivitelerini artıran ve hayvanın sağlığını geliştirerek olumlu etkide bulunan sindirilmeyen cansız yem katkılarıdır.

En yaygın kullanılan prebiyotikler, mannanoligosakkaritler, fruktooligosakkaritler, kitosan oligosakkaritler ve betaglukanlardır.

Bitkisel Ekstraktlar

Doğal olmaları ile son dönemlerde öne çıkan bitkisel ekstraktlar veya esansiyel yağlar antimikrobiyal etkiye, büyümeyi teşvik edici ve yemden yararlanmayı iyileştirici özelliklere sahiplerdir.

Özellikle sindirim organlarında patojen mikroorganizmaları baskı altına almaları, yemlerde toksin gelişimini önlemeleri, sindirim enzimlerinin aktivitelerini artırmaları, bağışıklık sistemini güçlendirmeleri ve performansını iyileştirmeleri bitkisel ekstraktların olumlu etkileri olarak ortaya çıkmaktadır.

Kekik, biberiye, adaçayı, karanfil, defne, tarçın, kimyon, kişniş, zencefil, hardal, sarımsak, nane gibi aromatik bitkiler, ekstraktları ve yağları katkı maddesi olarak kullanılmaktadır.

Çevreyi Olumlu Etkileyen Katkılar

Ruminantlarda metan gazı oluşumunu azaltmak için kullanılan maddeler ile kanatlı kümes hayvanlarında fitin fosforundan yararlanmayı artırıcı etki gösteren fitaz enzimi sayılabilir.

Rumende mikroorganizmaların bol miktarda metan üretmesi hem yem enerjisinin metan gazı şeklinde kayba uğramasına hem de atmosfere yayılan metanın nedeniyle kirliliğe yol açar.

Metan üretimini engellemek için sıvı yağlar, kloral, nişastanın hemiasetat ürünleri ve halojenize edilmiş bileşikler (tetraklorür metilenklorid, bromoklorametan) ile lasolosid ve monensin gibi antibiyotikler kullanılır.

Bu konuda etki gösteren diğer bir katkı özellikle kanatlı kümes hayvanlarında fitin fosforundan yararlanmayı artırmak amacıyla kullanılan fitazdır. Fitaz bitkisel fosfordan yararlanmayı artırması yanısıra gübreyle  atılan fosforun azalması neticesinde yeraltı suları ve toprakların fosfor kirliliğinin azaltılmasına da yardımcı olmaktadır.

Diğer Zooteknik Katkı Maddeleri:
Toksin Bağlayıcılar

Yemlerde üreyen küfleri önlemek için kullanılırlar. Bu amaçla organik asitler (propiyonik, sorbik, benzoik ve asetik asitler), organik asit tuzları (kalsiyum propiyonat ve potasyum sorbat gibi), organik boyalar, bakır sülfat ve amonyak gibi bileşikler kullanılır.

Polivinilpolipirolidon polimerleri, alüminyum silikat bileşikleri, aktif kömür, hidrat sodyum kalsiyum alüminosilikat, bentonit, perlit, diatoma toprağı ve zeolit gibi adsorbant maddeler yemlerde toksin bağlayıcı olarak kullanılmaktadır

(Pasha ve ark., 2008). Mannanoligosakkaritler ve glukomannan da toksin bağlayıcı olarak işlev yaparlar.

Tampon Maddeler

Bu tür maddeler genellikle ruminantlarda yüksek miktarda yoğun yem kullanımı sonucunda ortaya çıkan rumen pH’ındaki düşmeleri önlemek amacıyla kullanılırlar.

Son yıllarda bu amaçla sodyum bikarbonat yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bunun dışında uçucu yağ asitlerinin çeşitli tuzları, fosfat tuzları, amonyum klorür ve sodyum sülfat gibi tampon maddeler de kullanılır.

Kitosan

Eklem bacaklılarda (yengeç ve karides) bulunan selüloza benzeyen, toksik olmayan ve biyolojik olarak yararlanılabilen biyopolimer yapıdaki kitinin, deasitile edilmesi ile elde edilen bir ürün olan kitosanın sindirilebilirlik, büyüme performansı, enerji ve proteinden yararlanma ve rumen fermantasyonu üzerine etkili olduğu düşünülmektedir (Goiri ve ark., 2009).

Beta-glukanlar

Bağışıklık sistemini güçlendirmekte, antitümör ve antimikrobiyel etki göstermektedir (Leung ve ark., 2006). Yüksek molekül ağırlığına sahip ve fenolik bir bileşik olan lignin, saflaştırılarak kanatlı kümes hayvanlarının yemlerinde katkı maddesi olarak kullanıldığında prebiyotiklere benzer etkiler göstermekte ve hayvan sağlığı üzerine olumlu etkiler yapmaktadır (Baurhoo ve ark.,2008).

5. Koksidiyostatlar ve Histomonostatlar

Kanatlı kümes hayvanlarının bağırsaklarına yerleşen Eimeria türü protozoaların neden olduğu koksidiyozdan (kanlı ishal) hayvanları korumak amacıyla kullanılan maddelerdir.

Koksidiyozu önlemek amacıyla kullanılan preparatlar arasında lasolasid, monensin, salinomisin, robenidin, naracin, maduramisin, halofuginon sayılabilir. Koksidiyostat ve histomonostat katılan yemlerin kullanımına hayvanların kesiminden preparata göre değişen 3-7 günlük sürelerden önce son verilmelidir. Başka bir deyimle, kesim öncesi yem koksidiyostat içermemelidir.

Sonuç ve Öneriler:

Ülkemizde yem katkı maddelerinin uygun kullanımı konusunda dikkat edilmesi gerekenlere ilişkin yapılabilecek öneriler aşağıda özetlenmiştir (Kırkpınar, 2011):

1. Katkı maddelerinin etkin şekilde kullanılmaları hakkında üreticilerin bilgilendirilmesi yanısıra yem fabrikalarında HACCP uygulaması yerleştirilerek, üretim aşamalarında  karışımın izlenebilirliğinin sağlanması; riskli katkıları içeren premiksler veya yemlerin üretiminden sonra, üretim ekipmanlarının kontrol edilerek temizlenmesi; çapraz bulaşmadan sakınmayı garanti eden bir üretim ile farklı ürünlerin doğru sırada yapılması;uygun ve onaylanmış üretim ekipmanlarının kullanılması ve çalışanların eğitilmesi gerekmektedir. Yem fabrikaları, üreticileri yemin özel şartları, hangi katkı maddelerinin yemde bulunduğu, nasıl depolanması gerektiği gibi konularda bilgilendirmelidir.

2. Yem katkı maddelerinin ülkemizde satışa sunulmadan önce aktif madde içerikleri veya aktivite açısından resmi araştırma kuruluşlarında teste tabi tutulmaları sağlanmalıdır.
3. Değişik isimler altında veya kaçak olarak ithalatı yapılan antibiyotikler, hormon ve benzeri stilben grubu bileşikler daha sıkı denetlenmeli ve kaçak kullanımlar engellenmelidir.
4. Kesim öncesinde katkı maddesi içermeyen yem kullanılmasına gerekli özen gösterilmelidir.
5. Ülkemizde AB tarafından onaylanmış yem katkı maddelerinin ithalatı, üretimi ve pazara arzı serbesttir. Ancak bu katkıların kullanım  düzeyleri ve kalıntı üst limitleri ile ilgili olarak ülkemiz şartlarında yapılacak araştırma sonuçları dikkate alınmalıdır.
6. Dinamik bir sektör olup sürekli gelişim gösteren yem ve yem katkı maddeleri sektöründe yeni teknolojiler izlenerek uygulamalara aktarılmalıdır.
7. Yem katkı maddelerinin ve yemlerin depolanması ve nakliyesi doğru bir şekilde yapılmalıdır.
8. Gıda tüketim profilimizin belirlenmesi, katkı ve kimyasal bulaşanların maksimum kalıntı düzeylerinin epidemiyolojik, toksikolojik ve alerjik çalışmalar ile saptanıp, insanların bu tehlikelerden hangi oranlarda etkilendiklerinin tarama çalışmaları ile izlenmesi gerekmektedir.
9. Ülkemizde iyi tarım uygulamaları yaygınlaştırılmalı, risk durumlarında etkin bir risk yönetimi için veri tabanları oluşturulmalıdır.
10. Katkı maddesi ithalatı yapan firmalar araştırma ve geliştirme konularında teşvik edilmeli, kendi araştırma laboratuvarlarını kurmaları konusunda desteklenmeli, üniversiteler ve araştırma kurumları ile iş birliği yapmaları sağlanmalıdır.
11. Ülkemizde yem katkılarını yerli kaynaklardan üretme ve dışa bağımlılığı azaltma yönünde araştırma, geliştirme çalışmaları en kısa zamanda yaygınlaştırılmalı,yerli kaynaklar kullanılarak özellikle gıda sanayi atıkları değerlendirilerek biyoteknolojik yem katkı maddelerinin üretilmesi teşvik edilmeli ve hızla ithalatçı konumdan üretici konuma geçilmelidir.

Sonuç olarak ülkemizde katkı maddelerinin hayvanlar, hayvansal ürünleri tüketen insanlar ve çevreye olan uzun dönemdeki etkileri üzerinde araştırma ve denetim yapabilecek yeterli altyapı ve laboratuvar ağının henüz tam ve etkin biçimde faaliyet gösteremediği dikkate alınmalıdır.

Güvenli sınırlar belirlenmeden ve denetim yetersizliği giderilmeden kullanılan katkı maddelerinin gelecekte oluşturacağı riskler gözardı edilmemelidir.

Prof. Dr. Figen Kırkpınar Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zooteknik Bölümü

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Borik Asit Nedir ? Nerelerde Kullanılır?

Borik Asit, Genellikle böcek ilacı, koku giderici ve antiseptiklerde kullanılan suda çözünen, tatsız, kokusuz, havada kararlı ve beyaz kristaller şeklinde inorganik bir maddedir. Erime noktası 169 santigrat derece, erime noktası 360 santigrat derece ve molekül ağrılığı 61.83’dür. Borik asidin soğuk suda çözünürlüğü sıcak sudakinden azdır. Gliserin ve alkolde çözünür. Borik asit 175 santigrat dereceye kadar ısıtılırsa su kaybederek metaborik şeklini alır. 175 santigrat dereceden biraz daha fazla ısıtıldığında tetraborik asit, daha çok ısıtıldığında ise camsı bor trioksit halini alır. Borik asit, sodyum peroksit ile reaksiyona girerse beyazlatıcı olarak kullanılan perokseborat elde edilir.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Borik asit mineraller halinde bulunabilir fakat daha çok çözeltiler de bulunur. Ayrıyetten buhar püskürten volkanların yakınlarında da bulunur. Borik asit, laboratuvarlarda, bor halojenürlerin hidrolizinden elde edilir. Ticari amaçlı borik asit, boraks çözeltisine klorür ya da sülfürik asit ilavesiyle elde edilir. Ticari amaçlı borik asit %99.9 safkanlıktadır.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Kolemanitten Borik Asit Üretimi, Borik asit Türkiye’de, kolemanitten üretilmektedir. Üretimi, Kolemanitin sülfürik asit ile reaksiyona sokulmasından oluşmaktadır. Üretimde kolemanitin boyutu 0,2 mm şeklinde, değirmenlerde öğütülür. Öğütülmüş olan kolemanit, sülfürik asitle reaksiyona sokularak çözeltiye alınır. Bu reaksiyon 80-100 santigrat derecede gerçekleşir. Çözeltiye alındıktan sonraki aşamaları;

    • Filtrasyon; Kolemanit asit ile çözeltiye alındıktan sonra, kimyasal reaksiyon nedeniyle jips çamuru oluşmaktadır. Bu jips çamurunun ortamdan uzaklaştırmak için çözelti basınçlı filtrelerden süzülür. Bu sebeple iki aşamalı süzme yapılır. İlk aşamada tüm çözelti 15-20 dakika süzülür. İkinci aşamada ise basınçlı filtrede 3 saat kadar süzülür. İşlem sonunda oluşan madde havuza gönderilir.
    • Kristalizasyon; Filtrasyondan sonra oluşan kolemanit çözeltisi, sabit bir debi ile kristalizatöre beslenir ve kristalizatöre gelen çözelti özel spreyler ile püskürtülerek, kristalizatöre yayılır. Bu şekilde, oluşan kristallerin genişliği arttırılarak, işlemin daha verimli ilerlemesi sağlanmış olur. Kristal boyutlarının etkilendiği etkenler; Beslenen çözeltinin hacmi, beslenme hızı çözelti içindeki katılar.
  • Santrifüj; Çözelti kristalizatöre 80-90 santigrat derece sıcaklıktan girdikten sonra 40-45 santigrat derece sıcaklıkta çıkarak santrifüje beslenir. Santrifüjde ise, çözelti kristallerinden ayrılır.
  • Kurutma; Santrifüjden çıkan kristaller nemlidir. Bu yüzden akışkan yataklı kurutucularla kurutulur. Bu tarz kurutucular da, dışarıdan alınan hava, belli bir sıcaklığa gelinceye kadar ısıtıldıktan sonra, kurutucu için yerleştirilmiş olan malzemeye alttan verilir.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Borik Asit Kullanım Alanları, Borik asidin en önemli kullanımı boron ve boraks bileşikleri gibi tuzların eldesidir. Yanmaz kumaşlarda, ısıya dayanıklı camlarda, deri üretiminde, elektroliz banyolarında, çelik sertleştiride ve porselen parlatma da kullanılır. Aktiviral ve antiseptik etikisi vardır. Sulu çözeltileri göz damlalarında, gargaralar da, kozmetiklerde ve cilt losyonlarında kullanılır. Borik asit ve tuzları, birçok ticari böcek öldürücü ve ahşap koruyucuların bileşenlerindendir.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Kozmetik ve ilaçlarda borik asit pH tamponu, emülsifiye edici ve orta derecede antiseptik olarak kullanılır. Merhemler, banyo tuzları, şampuanlar ve kremlerde kullanılır. Seramik sanayisinde, seramiklerin yüzeylerinin kaplama malzemelerinin akışkanlıklarını arttırmada, yoğunluklarını ve doygunlaşma ısılarını düşürmede kullanılır. Selülozik maddelerin ateşe dayanıklılığını arttırır. Gübrelerde kullanılan ortoborat yapımında ya da istenmeyen otların temizlenmesi amacıyla tarım ilacı yapımında kullanılır. Nikel kaplamada elektrolit olarak kullanılır. Ahşap malzemelerin korunmasında kullanılır. Kauçuk, kereste, deri, nişasta ürünlerinde koruyucu olarak kullanılır.

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

ParZeo Soil Zeolit Toprak Düzenleyici

ParZeo Soil Tamamen %100 doğal olarak üretilen Toprak Düzenleyici
Klinoptilolit bütün tarımürünlerinde yüksek verim almak, fakir toprakları
zenginleştirmek,kurak topraklarda suyun uzun süre tutulması gibi özellikleri
ile öne cıkmış bir üründür .
Bütün Tarim alanlarına kullanılmakla birlikte;
Patates,Soğan,Sarımsak,Hububat, Ayçiçeği, Çeltik, Buğday, Pamuk, Mısır, Seker
Pancarı, Kavun, Karpuz ve bütün Sebzeler,Meyve
Narenciye,Muz,Zeytin, Fındık, Sera Bitkileri,Süs Bitkileri vb alanlarda güvenle
kullanılabilir.
Özellikleri:
·         Bitkiler için gerekli suyun daha uzun süre toprakta kalmasını sağlar.
·         Su kullanımı % 10 – 15 azalır.
·         Toprağın katyon değiştirme kabiliyetini artırır .
·         Tarım ılaci kullanım miktarını azaltır .
·         %100 doğal olduğu için çevre ve diğer canlılar için zararlı değildir.
·         Toprağın su ve hava geçirgenliğini artırır ,
·         Fiziksel özelliklerini iyileştirir .
·         Toprağın işlenmesinde kullanılan metalik aletlere kum gibi zarar
vermez.
·         Bitki  köklerinin oluşumunu hızlandırır ve iyileştirir .
·         Gübrenin ve besin maddelerinin suyla yıkanıp uzaklaşmasını azaltır.
·         Gübre ve besin maddelerinin su ile yıkanarak yer altı sularına
karışmasını azaltır.
·         Gübre kullanımını azaltarak da çevre dostudur.
·         Potasyum ve amonyum kullanım verimini arttırır.
·         Aşırı gübre kullanımı gibi nedenlerle oluşan bitki yanmalarını önler.
Tarımda Zeolit Klinoptilolit in kullanımı her gecen gün su tutucu özelliğinden
faydalanmak amacıyla artmaktadır.
Şirketimiz tarafından üretilen Toprak  Düzenleyici  % 100 Doğal yüksek Klinoptilolit içeren  bir üründür.
Tarim  sahalarında kullanımında hiçbir ürüne zarar vermediği gibi yağmur sularını
yada sulama esnasında toprağa verilen suyu kendi bünyesine hapsederek
bitkilerin ihtiyacı esnasında toprağa geri vermektedir.
Ürünün bu özelliği  sayesinde toprak kurumamakda dolayısıyla tarım sahasındaki ürünlerde
maksimum verim elde edilmektedir.
Birçok ülkede yıllardan beri uygulama yapılan Klinoptilolit Türkiye`de tarım  ve diğer sektörlerdeki yerini ve önemini her gecen gün kazanmaktadır.
Ürünümüz ParZeo Klinoptilolit Toprak Düzenleyici  % 100 Doğaldır ve hiçbir
kimyasal içermez.
Tamamen doğal olması çağımızda önem kazanan  bio
ürün üretim sahaları için çok ciddi önem taşıyan bir toprak düzenleyici
durumundadır.
Organik Tarim uygulamaların da çok kısa sürede önemli artı  etkileri hissedilmektedir.

Zeolit nedir?

Milyonlarca yıl önce,volkanların patlaması ile ortaya çıkan kül ve lavların, göl veya deniz sularıile kimyasal reaksiyona girmesi sonucu oluşmuşlardır. Zeolitlerin oluşumusırasındaki sıcaklık – jeolojik konum – su/kül oranı gibi değişiklikler,onların kompozisyonlarına benzersiz özellikler katar. Farklı kompozisyonlara sahip 42 zeolit türü vardır.  Klinoptilolit , endüstriyel boyutta en çok kullanılan ve enfazla ticari öneme sahip türüdür.

Zeolitlerin kafes şeklindeki yapısı, iyon değişimi ve kimyasal reaksiyonlar için geniş iç ve dışyüzey alanı oluşturmaktadır. İçindeki gözenekler hacminin %50’sini kaplar.Bu gözenekler moleküler elek işlevi görürler. Zeolitler doğal olarak negatif yüklüdür ve yüksek iyon değiştirme kapasitesine sahiptir. Gözenekli yapısı ve yüksek iyon değiştirme kapasitesi sayesinde birçok çeşit gazı ve kokuyu; suyu ve nemi; petrokimyasal maddeleri, düşük düzeyde radyoaktif elementleri,amonyumu, toksinleri, ağır metalleri ve pek çok solüsyonu tutma ve soğurma  özelliğine sahiptir. Çevre dostu yapısı ve düşük maliyeti ile zeolit(klinoptilolit) günümüzde birçok endüstriyel alanda ve çeşitli çevre projelerinde kullanılmaktadır.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Yem Karmasına KatkıOranı:%5-6

-büyükbaş hayvanlarınsindirim sistemini kolaylaştırır

-ishal ve enteritinhastalıklarda önleyicidir.

-iştah açıcıdır.

-hayvanlarda gözle görülür%20-25 oranında kilo artışı sağlar.

Yem karmasına katkı oranı:%5-7,5

-yumurtlama miktarında %3-7 oranında artış sağlar

-vücut ağırlığında gözle görülür bir artış sağlar

-yumurta kabuğu dayanımını%80 oranında artırır.

-yeni doğan civcivi büyüme hızında artış sağlar

-sindirim sistemini düzenler

-Toprağın su ve hava geçirgenliğini artırır

-bitki köklerinin oluşumunu hızlandırır ve iyileştirir

-toprağın fiziksel özelliklerini iyileştirir

-toprağın katyon değiştirme kabiliyetini artırır

-su kullanımını azaltır

-%100 doğaldır

-gübre kullanımını azaltır.

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Sülfamik Asit Nedir? Nerelerde Kullanılır ?

Kimyasal formülü H3NO3S olan,renksiz, kokusuz,uçucu olmayan ve suda çözünebilen bir tür kimyasal bileşiktir. Uçucu ve higroskopik değildir. Sülfamik asit çözeltileri diğer mineral asitlerine göre metallere karşı daha az koroziftir.Oda sıcaklığında sulu çözeltileri kararlıdır ancak sıcaklık yükselmesiyle hızlı bir hidroliz meydana gelir. Kuvvetli bir asit olup, kuvvetliliği hidroklorik asit ve nitrik asit ile kıyaslanabilmektedir.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Üretim ve Reaksiyonları

Sülfamik asit ;kükürtrioksit ve sülfürik asitle muamelesinden elde edilmektedir

NH2CONH  +  SO + H2SO 4   ›  2NH2SO3H + CO2

Kullanım Alanları

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Hijyen
Metal ve seramik yapıdaki yüzeyleri temizlemek amacıyla kullanılmaktadır.

Boya
Boyar madde ve pigment üretiminde kullanılmaktadır.

Kimya
Tatlandırıcı bileşikleri sentezlemede kullanılmaktadır.Ayrıca kimyasal analizlerde asiditeyi ölçmek için mükemmel bir primer (birincil) standarttır.

Kağıt
Tuzları ile yanmaz kağıt üretimi gerçekleştirilmektedir.

DMRSÜREN Kimya Ltd.Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

Sipariş Hattı