dmrsüren kimya

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Hidroklorik Asit Nedir? Nerelerde Kullanılır?

Hidroklorik asit, halk arasında tuz ruhu olarak bilinen hidrojen ve klor elementlerinden oluşmuş kimyasal bir bileşiktir. Normal basınç altında ve oda sıcaklığında gaz halinde bulunur. Günümüzde demir çelik sektöründen, PVC alanında, organik madde üretimi ve gıda sektörüne kadar tüm alanlarda kullanılır. Bu kolaylıkların yanında, hidroklorik asit aslında zehirli bir içeriğe sahiptir. İnsan vücudu dahil, pek çok yüzeyde hasara neden olur. Bu asitle işlem yapılırken çok dikkatli olunmalı ve gereken önlemler alınmalıdır. Hem toksik etkisi, hem de tahriş edici etkisi vardır. Ciltte yanıklara, solunum sisteminde tahrişlere neden olur. Hidroklorik asit elde etmek için, önce hidrojen gazı elde edilmelidir. Hidrojen klorür normalde 110 derecede kaynar, -27 ile 32 derecede erir.

Hidroklorik asit HCI formülüyle gösterilen, bir klor atomu ve bir hidrojen atomundan oluşan bir bileşiktir. Bu bileşik oda sıcaklığındaki bir litre suda, ortalama 450 litre kadar yüksek oranda çözünmektedir. Diğer asitler gibi asit rengi denen bir renk verir. Amonyak ve sodyum karbonat gibi bazlara etkisi fazladır. Hidroklorik asit suyun içine damlatılırsa H+ iyonu verir. Demir, çinko, alüminyum, magnezyum gibi metallere etki ettiğinden hidrojen açığa çıkarır. Bakırla beraber havanın oksijeniyle tepkimeye girse de, burada hidrojen açığa çıkmaz. Hidroklorik asidin pas gideren etkisi de bulunmaktadır. Karbonatlar bu bileşikle tepkimeye girdiğinde, karbondioksit açığa çıkmaktadır. Organik bileşiklerle etkileşim kurduğunda, klorlu ürünler elde edilebilir.

Kullanım Alanları

  • Bu bileşik farklı alanlarda kullanılan inorganik asittir. Kullanıldığı alana göre asidin derişimi farklılık gösterir. Çeliğin dekapajı, inorganik maddelerin üretimi, organik bileşikler oluşturma, ph dengesinin sağlanması gibi pek çok alanda kullanılmaktadır. Sanayide petrol, reçine rejenerasyonu, kağıt, ilaç, boya, kimya, tekstil, metal klorürü üretimi gibi alanlarda kullanılmaktadır.
  • Çeliğin dekapajı: Hidroklorik asit çeliğin temizlenmesi için yapılan dekapaj işleminde sıkça kullanılmaktadır. Önce demirin üzerindeki pas % 18 derişimli hidroklorik asitle alınır. Daha sonra dekapaj işlemi gerçekleştirilir.
  • Organik bileşikler elde etmek: PVC maddesi için üretilen Vinil klorit gibi organik madde üretiminde hidroklorik asit kullanılmaktadır. Bu alanda aktif karbon, askornik asit, bisfenol A, polikarbonatlar gibi organik bileşikler elde edilebilir. Hidroklorik asitten elde edilen fosgen 1. Dünya Savaşında kimyasal silah olarak kullanılan bir organik maddedir.
  • İnorganik bileşiklerin üretilmesi: İnorganik bileşiklerin çoğunluğu asit baz tepkimesiyle üretilmektedir. Bunların içindeki asitlerden olan hidroklorik asit oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Demir klorür gibi maddeler bu etkiyle sudan ayrıştırılır, su arıtma tesislerindeki pis suların temizliği sağlanır. Bunun yanında akü, pil gibi malzemelerin üretiminde hidroklorik asit kullanılmaktadır.
  • Ph kontrolünün sağlanması: Herhangi bir solüsyon içindeki bazik değerin düşürülmesi için hidroklorik asit kullanılmaktadır. Bununla solüsyondaki asit baz değerleri değiştirilebilmektedir. Havuz suyu, içme suyu, gıda ve ilaçlarda ph değerleri bu şekilde kontrol edilmektedir.
  • İyon alışverişinin yenilenmesi: İyon alışverişinin denetlenmesinde ve yenilenmesinde yüksek kaliteli hidroklorik asit kullanılmaktadır. Reçine gibi maddelerin üzerinde bu şekilde oynanabilir.
  • Diğer kullanım alanları: Kimya sektöründe en önemli maddelerden olan hidroklorik asit, sanayi dallarının pek çoğunda kullanılan bir malzemedir. Ev temizliğinde, dericilikte, inşaat sektöründe de kullanılmaktadır. Kayaların içine enjekte edilen hidroklorik asitle, petrol araştırmaları yapılmaktadır. Gıda sektöründe de katkı maddesi yapımında kullanılır..

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Hümik Asit Nedir ?Nerelerde Kullanılır?

Humik Asit, humusun en aktif maddesidir. Günümüzde her geçen gün artan kimyasal gübre kullanımı, humusun hızla tükenmesine neden olmuştur. Oysaki humus, gübrelerin alımını kolaylaştıran en önemli maddedir.

Toprak, canlı-cansız yada çürümüş (dekompoze) olan tüm organik maddeleri içeren bir organik maddedir. Tamamen çürümüş organik yapılar HUMUS olarak adlandırılır. En iyi humus kaynağı dekompoze olmuş bitki yada kompost materyalleridir. Yüksek humik asit içeriğine sahip humatlar da uzun süreli ve iyi bir humus kaynağıdır. Humik maddeleri üç ana gruba ayırabiliriz : Fulvuik, Humik ve Humin.

Yapılan araştırmalara göre toprağın verimliliği içinde bulunan hümik asitle orantılı şekilde belirlenmektedir. Bu asitlerin en önemli özelliği çözünemez metal iyonlarını, hidroksit ve oksitleri gerektiği zaman bitkilere yavaşça ve sürekli olarak verme yeteneğinin olmasıdır. Bu nedenle yararları üç farklı sınıflandırmayla değerlendirilir.

Hümik Asit Fiziksel Faydaları

  • Toprağın yapısını düzelterek, kil mineralleriyle birleşip toprağı tanecikli bir yapıya getirir. Toprağın hava ve su geçirgenliğini artırır, gevşeklik ve işlenme özelliği yükselir ve topaklanma önlenir. Verimsiz olan killi toprakların parçalanmasını sağlar ve toprağı verimli hale getirir. Sıkışan toprağı engelleyerek, kabarık olmasını ve hava almasına yardımcı olur.
  • Toprağın havalanma özelliği arttığından, köklerin havalanmasını sağlar. Yorgun toprağın gençleşmesine yardımcı olur.
  • Hümik asit kendi ağırlığının yaklaşık 20 katı kadar su tutabildiğinden, toprağın su tutma özelliğini arttırır. Su miktarını dengeler, bitkinin kuraklığa karşı direncini arttırır, kurak bölgelerde verimi yükseltir. Az suyla verimli bir sulama yapılmasını sağlar.
  • Tohum yatağı şartlarının uygun olmasına yardımcı olur.
  • Toprağın içindeki küçük parçacıkları birleştirip, topraktaki çatlamayı engeller ve erozyona engel olur.
  • Toprak rengini koyulaştırdığından, güneşten yararlanma özelliğini arttırır.

dav

Hümik Asit Kimyasal Faydaları

  • Bazik ve asidik özellikleri olan toprakları nötralize eder. Fazla miktardaki kireç ve tuzluluk oranını giderir ve pH dengesini ayarlar.
  • Suda çözünen inorganik gübreleri köklerde tutar ve ihtiyaç oldukça serbest bırakır. Kök çevresinde olan besinlerin yıkanarak uzaklaşmalarına engel olur. Fazla gübreyi toprağa yavaş verdiğinden, devamlı verimli olan toprak yapısını sağlar. Fazla gübreleme nedeniyle oluşacak zararları engeller.
  • Toprakta iyon değişimi kapasitesini yüksek seviyeye çıkarır.Toprak parçacıklarının tuttuğu, bitkinin alamadığı besin maddelerini serbest hale getirerek, bitki tarafından kullanılmasını sağlar.
  • Kimyasal olarak aktiftir ve toprakta olan mineralleri, metalleri, organikleri çözünebilir ya da çözünemez kompleksler olarak oluşturma özelliğine sahiptir. Bu şekilde bitkilere gereken besinleri hazır bekletir.Toprakta olan azotu arttırır, demir eksikliğinin giderilmesini sağlar.
  • Alkali ortamda toprakta bulunan metal oksitlerin iyonlarını kullanarak, organik metal kompleksler meydana getirir.
  • Toprakta olan kireç içindeki karbondioksiti serbest hale getirir, bunun fotosentezde kullanılmasını sağlar.
  • Toprakta bulunan izelementleri, potasyum, fosfor, azot, demir ve çinko gibi besinlerin bitkiler tarafından yüksek düzeyde emilimini sağlar.
  • Bitki gelişiminde gerekli olan mineraller bakımından zengindir.
  • Toprağın zehirli, kirletici ve zararlı maddelerden temizlenmesine yardımcı olur.

Hümik Asit Biyolojik Faydaları

  • Hücre bölünmesini hızlandırdığından, bitkilerin gelişmesine ve hızla büyümesine yardımcı olur. Ayrıca fidelerin büyümelerini destekler.
  • Kök gelişimini hızlandırır, onların kuvvetlenmesini sağlar. Köklerin uzunlamasına gelişmesine yardımcı olur. Bu sebeple bitkinin daha fazla besin almasını sağlar.
  • Tohum çimlenmesini hızlandırır, bitkinin canlı kalmasını sağlar.
  • Meyvelerin hücre duvarı kalınlığını arttırır, depolanma süresinin uzamasına ve raf ömrünün artmasına yardımcı olur.
  • Ürünler daha kaliteli olur. Hem dış görünüşleri, hem de besin değerleri yüksek olur. Hümik asit kullanıldığında topraktan alınan verim artar, elde edilen ürünler besleyici ve sağlıklı olur.

DMRSÜREN Kimya Ltd.Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Alüminyum Hidroksit Nedir? Nerelerde kullanılır?

Kimyasal formülü Al(OH)3 dür. Doğada monoklinik kristallere sahip gibsit minerali olarak bulunan , amfoter özelliğe sahip, bazlarla da tuz oluşturan beyaz toz şeklinde, suda çözünmeyen bir maddedir. Amfoterik, bu bileşiğin hem asidik hem de bazik özellikleri gösterdiği anlamına gelir. Alüminyum en bol bulunan metal ve en bol bulunan üçüncü element olmasına rağmen, alüminyum içeren maddelerin sadece bir kısmı (örneğin boksit) alüminyum hidroksit üretimi için kullanılmaktadır. Aluminyum hidroksit, dünyada en büyük hacimli alev geciktiricisidir.

ALÜMİNYUM HİDROKSİT HANGİ ALANLARDA KULLANILIR ?

Alüminyum hidroksit ’in  kullanılabildiği belli alanlar şu şekildedir;

İzolasyon ve yalıtım endüstrisinde

Cam endüstrisinde

Petrokimya endüstrisinde

Tekstil endüstrisinde

Boya endüstrisinde

Kablo sanayi

Otomotiv sanayi

Kauçuk sanayi

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Askorbik Asit Nedir?Nerelerde Kullanılır?

Askorbik asit bir monosakkarit türevi olup yapıca glikoza ve diğer altı karbonlu monosakkaritlere benzer. Renksiz, beyaz, dikdörtgen kristallerdir. Çok hafif özel bir kokusu vardır. Ekşi tatta ve asit reaksiyondadır. Optikçe aktiftir. Polarize ışığı sağa çevirir. Asetonda çok zor çözünür. Eter, petrol eteri, benzen, kloroform ve yağlarda çözünmez.C vitamini kimyasal olarak askorbik asidin ışığı sola döndüren enantiyomeridir. Ticari C vitamini genelde askorbik asit kristallerinden veya askorbik asidin kalsiyum veya sodyum tuzlarından oluşmaktadır.C vitamini (askorbik asid) omurilik, akciğer ve göz gibi pek çok hayvansal dokunun sulu bölümlerinde oldukça yüksek yoğunlukta (milimolar ve üstü) bulunur.

C vitamininin kesin ölçümü hem onun biyokimyasal hem de farmakokinetik özellikleri için zorunludur. Biyolojik sistemlerde askorbik asidin rolü, C vitamininin fonksiyon ve gerekleri iki faktörle birlikte ele alınmalıdır: Birincisi, C vitamininin hem antioksidan hem de bir enzim kofaktörü olarak hareket etme yeteneği dahil biyokimyasal özellikleridir. İkincisi, bağırsakta emilmeyi, serum konsantrasyonunu, hücresel dağılımı, kullanım ve dışarı atılımını içeren farmakokinetiğidir.

Askorbik asit bütün canlı dokularda bulunur. Doğada çok yaygın şekilde bulunan bu vitaminin en zengin kaynaklarını taze meyve ve sebzeler oluşturur. Meyveler arasında en çok askorbik asit içerenler; limon, portakal, greyfurt, kivi, ananas, çilek ve frenk üzümüdür. Elma, armut ve erik ise bunlara göre daha az miktarda askorbik asit içerir. Bu meyvelerden özellikle sitrus meyveleri (limon, portakal, greyfurt), kivi ve domatesin dış kısımları (kabuk) askorbik asit bakımından zengindir.

Sebzeler, özellikle kuşburnu, karnabahar, lahana, ıspanak, kuru soğan, biber, turp, tere, maydanoz ve yer elması askorbik asit bakımından en zengin kaynaklardandır.

Kullanım Alanları

  • Borik asit, karıncalar, zararlı böcekleri, hamamböceği ve çeşitli böcekler gibi çok çeşitli zararlıları kontrol etmek için kullanılmıştır.
  • Ayrıca narenciye için mantar ilacı, yol hakkı boyunca herbisit, ateş önleyici ve odun koruyucusu olarak da kullanılmaktadır.
  • Bir herbisit olarak kullanıldığında kuruma olur ve bitkilerde fotosentezi bozar.
  • Borik asit ayrıca ana kullanım alanı tekstil fiberglasının imalatında olmak üzere sanayide kullanılmaktadır.
  • Tekneler, bilgisayar devre kartları ve borular gibi çeşitli ürünlerdeki plastikleri takviye etmek için kullanılır.
  • Çözelti formunda veya kuru toz halinde kullanılabilir.
  • Borik asit, aşındırılmış ciltlere veya göz yıkama sıvısına uygulanması gibi çeşitli tıbbi amaçlar için bile kullanılır. Kesiklerden ve minör yanıklardan kurtulmak için antiseptik olarak kullanılır.

DMRSÜREN Kimya Ltd.Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Dekstroz Nedir? Nerelerde Kullanılır?

Dekstroz nişastalar elde edilen glikoz şeklidir. Çünkü uygun fiyatta ve geniş kullanılabilirlik paketlenmiş gıdalarda en çok kullanılan maddeler arasında yer alıyor. Pişirme ürünleri ve tatlılar genellikle dekstroz içerirler, ancak üretici tarafından şekerli herhangi işlenmiş gıdalarda ilave şeker olarak kullanılabilir. adı orijinal nişasta kaynağına bağlı olarak değiştiğinden, belirli bir gıda dekstroz içeren farkında olmayabilir.

Dextrose, indirgeyici bir şekerdir. Bir şekerin indirgeme gücü, alkali bakır sülfatın (Fehling çözeltisi) bakır oksit’e indirgeme kabiliyeti ile ölçülür. Saf dekstrozun dekstroz eşdeğeri (DE), 100 olarak tanımlanır. Bir saflaştırma dekstrozunun indirgeme değerinin bir yüzdesi olarak ifade edilir ve bir kuru ağırlık bazında hesaplandığında, bir nişasta hidrolizatının toplam indirgeyici değeri, DE olarak ifade edilir.

55 ° C’nin (131 ° F) altındaki sıcaklıklarda, dekstroz, her bir dekstroz kristalinin, dekstroz molekülü başına 1 molekül kristal suyu içerdiği (Dx-Monohidrat) monohidrat formundaki sulu konsantre çözeltilerden kristalleşir. 55 ° C’nin (131 ° F) üzerinde susuz form, dekstroz kristalinde kristal su içermediği yerde kristalleşir.

Hoş, temiz ve tatlı, soğuyan tadı ile dekstroz yıllarca geniş bir gıda yelpazesinde tatlandırıcı olarak kullanılmaktadır. Dekstroz, nişastadan türetilmiş şekerlerin en tatlılarından biridir. Sakrozun 100 tatlılık değeri olarak verildiği bir ölçekte dekstrozun değeri 75’dir.

Tatlılığı, sıcaklık, asitlik, tuzlar, aroma maddeleri, tatlandırıcı konsantrasyonu ve mevcut diğer şekerlerin doğası gibi çeşitli faktörlerden etkilenir. Sakarozun aksine, dekstroz inversiyon olarak bilinen sürece tabi değildir ve bu nedenle tatlılık derecesi değişmez.

Dekstroz ve sükroz sıklıkla tatlılığı ve toplam katıları kontrol etmek ve dengelemek için birlikte kullanılır. Dekstroz ve sükroz birleştirildiğinde, bir sinerji sergilerler. Örneğin, yüzde 40’lık değiştirme seviyesinde, dekstroz un belirgin göreceli tatlılığı 90 kadar yüksek olabilir.

Kullanım Alanları

  • Dekstroz , gıdalarda şekerleme, kek, içecek, bisküvi, kurabiye, reçel, jöle ve bal ürünlerinde besin takviyesi ve tatlandırıcı olarak kullanılabilir.
  • Dekstroz , Kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinde banyo ürünleri, temizlik ürünleri, göz makyajı, cilt bakım ürünleri, makyaj ve saç bakımı ürünlerinin formülasyonunda kullanılabilir.
  • Dekstroz hayvan yemi gibi Tarım / Hayvan Yemi / Tavuk yemi olarak kullanılabilir.
  • Dekstroz Susuz karbonhidrat olarak enerji içeceklerinde şekerden daha hafif tatlılık ve daha az kalori kazandırmak için kullanılabilir.
  • Ayrıca C vitamini ve diğer moleküller için “taşıyıcı” olarak da kullanılabilir.

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Kobalt Sülfat Nedir?Nerelerde Kullanılır?

Kobalt sülfat heptahidrat, 250 ° C’de 100 ° C civarında sıvılaştıran ve susuz hale gelen kırmızı monoklinik kristaller olarak görülür. Suda çözünür, etanolde az çözünür ve özellikle metanolde çözünebilir . Tuzlar paramanyetiktir .

Metalik kobalt, oksit, hidroksit veya karbonatın sulu sülfürik asitle reaksiyonuyla oluşur

Birçok durumda sülfat yoluyla cevherlerden kobalt elde edilir.

Hidratlanmış kobalt (II) sülfat pigmentlerin hazırlanmasında ve diğer kobalt tuzlarının imalatında kullanılır. Kobalt pigmenti porselen ve camda kullanılır. Kobalt sülfat, akümülatörler , elektrokaplama banyolarında, sempatik mürekkeplerde ve topraklara ve hayvan yemlerine katkı maddesi olarak kullanılır. Bu amaçla, kobalt sülfat, kobalt oksitin sülfürik asit ile muamele edilmesiyle üretilir.

DMRSÜREN Kimya Ltd.Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Potasyum hidroksit Nedir? Nerelerde Kullanılır?

Potasyum hidroksit diğer bir adıyla Potas kostik olarak bilinir, Potasyum hidroksit formülü KOH olarak bilinmektedir, katı bir halde, beyaz renkte olan bir kimyasal maddedir. Suda eridiği vakit ısı açığa çıkarır. Ayrıca potasyum hidroksit maddenin nem tutma özelliği bulunur. Ortamdaki nemi emer ve yavaş yavaş eriyebilen bir yapıya sahip olmaktadır.Sanayi ürünlerinde kullanılır, temizlik sektöründe kullanılır, tarımda kullanılır, gübre sektöründe kullanılır, veterinerlikte kullanılır ve daha birçok alanda kullanımı sağlanmaktadır. Potasyum hidroksit veya potasyum hidrat bir kimyasal bileşen maddedir. Akkor derecede uçucu özelliğe sahip olan, 360 °C’ derecede eriyebilen, suda ısı açığa meydana getirerek çözünen, beyaz renkte katı bir madde olan kimyasal alkalik bir baz olan potasyum hidroksit maddenin oldukça geniş bir kullanım alanı bulunur. Nemi absorb maddeler ve zamanla grimsi yada erguvani bir renk meydana getirir. Alkali olan, belirli metallere hareket özelliği oluşturur. Potasyum hidroksit tarım alanında özellikle de asidik toprakların pH seviyesini dengelemek amacıyla, alkalik etkisi oluşturmak için sıklıkla kullanılır. Bunun yanı sıra tarım ilaçlarının yapımında da kullanımı gerçekleşmektedir. Bunun yanında tıp alanında, endüstriyel kimyada da kullanımı sağlanır.

Potasyum hidroksit madde endüstriyel kimyada geniş kullanım alanlarına yayılır. Geri dönüşümlü kağıtların yapımında, sıvı sabun yapımında ve birçok temizlik ürününün yapımında potasyum hidroksitten faydalanılır. Bunun yanında veteriner hekimliğinde kimi hayvan ilaçlarının üretiminde kullanımı sağlanır. Potasyum hidroksit CO 2 tutucu etkidedir, bundan dolayıdır ki bitkisel deneylerde faydalanılır. Süt ürünlerinde nötralizasyon amaçlı olarak kullanımı gerçekleşir. Arap sabunu yapımında ve gübre üretiminde kullanımı sağlanır. Stearik asit maddelerinin ve kostikten elde edilen tıraş sabunlarının potasyum hidroksit maddesi ilavesiyle hazırlanan sabunun daha iyi köpürmesine olanak sağlar. Pillerde elektrolit maddesi olarak yer alır.

Kullanım Alanları

  • Genel olarak sodyum seviyesinin sınırlı olması gereken maddelerde sodyum hidroksit yerine kullanımı sağlanır. Gıdalarda, boyar maddelerde, kauçuk üretiminde ve organik sentezlerde kullanımı sağlanır.
  • Potasyum tuzu hazırlığında, karbonat bileşiminin içerisinde, fosfat maddelerinin içerisinde, nitrat maddelerde, permanganat maddelerinde, ksantat maddelerde ve iyodür maddelerin sentezinde, endüstriyel cins deterjanların üretiminde, çözelti içerisindeki gübrelerin oluşturulmasında, böcek ilaçlarında ve yabani ot öldürücü ilaçlarda, pigment maddesi üretilmesinde, kauçuk maddesi üretiminde, kauçuk endüstrisi için kullanılan kağıtlarda, fotoğraf endüstrisinde, tıbbi sanayide, alkali pillerde yani akü yapımında kullanılır.
  • Potasyum hidroksit ya da potasyum hidrat bir kimyasal bileşiktir. Akkor derecede uçucu olan, 360 °C’de eriyen, suda ısı açığa çıkararak çözünen, beyaz renkte katı bir maddedir. Alkalik bir baz olan potasyum hidroksidin geniş bir kullanım alanı vardır. Endüstride arap sabunu üretiminde, pillerde elektrolit olarak ve gübre yapımında kullanılır.
  • Potasyum hidroksit tarımda özellikle asidik toprakların pH derecesini dengelemek, alkalik yapmak amacıyla sıkça kullanılır. Ayrıca tarım ilaçlarının yapımında da kullanılır. Bunun yanında tıpta, endüstriyel kimyada da kullanılır.
  • Potasyum hidroksit endüstriyel kimyada geniş kullanım alanlarına sahiptir. Geri dönüşümlü kâğıtların yapımı, sıvı sabun yapımı ve birçok temizlik ürününün üretiminde potasyum hidroksitten yararlanılır.
  • Ayrıca veteriner hekimliğinde bazı hayvan ilaçlarının yapımında kullanılmaktadır. Potasyum hidroksit CO2 tutucudur, bu yüzden bitkisel deneylerde yararlanılmaktadır

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

wwwkimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Kalsiyum Klorür Nedir? Nerelerde Kullanılır?

Endüstriyel kalsiyum klorür en fazla sodyum karbonat üretiminde kullanılan ve Savoy Prosesi olarak bilinen yöntemde yan ürün olarak elde edilmektedir. Bu yöntemde sodyum klorür kaynağı olarak deniz suyu ve kalsiyum karbonat kaynağı olarak kireçtaşı kullanılır. Kalsiyum klorür ayrıca doğal kaya tuzu veya deniz tuzunun suda çözündürülmesi ile elde edilen çözeltinin konsantre edilmesi ve saflaştırılması ya da kireç taşının hidroklorik asit ile muamele edilmesiyle üretilmektedir.

KULLANIM AMACI

  • Gıda sanayinde çeşitli gıda üretiminde farklı amaçlarla ilave edilir.
  • Süte uygulanan ısıl işlem nedeniyle kalsiyum iyonik formunu kısmen kaybettiği için kalsiyum klorür eklenir.
  • Çeşitli meyve ve sebze konserveleri yaparken reçel ve marmelatlarda ürünün yumuşamasını engellemek için kalsiyum klorürden faydalanılır.
  • Turşu hazırlarken ürünün sodyum içeriği arttırılmadan tuzluluk oranını sağlamak için kalsiyum klorür eklenir.
  • Kalsiyum klorür enerji içecekleri üretimi sırasında elektrolit kaynağı olarak kullanılır.
  • Kalsiyum klorür suyun donma noktasını düşürür ve donmayı engeller. Bu nedenle kalsiyum klorür kış aylarında yollarda buzlanmayı önlemek için kullanılır.
  • Kalsiyum klorür sağlık alanında kullanımı olan bir bileşiktir. Vücutta kalsiyum seviyesi çok düşük veya kalp atışlarının aşırı düzensiz olduğu ve acil müdahale gerektiren durumlarda kalsiyum klorür çözeltilerinden faydalanılır.
  • Kalsiyum klorür klorür ve üretim, suda çözünen aquo kompleksi [Ca (lH 2 O) 6 ] 2+ . Bu yolla, bu solüsyonlar “serbest” kalsiyum ve serbest klorür iyonlarının kaynaklarıdır. Bu açıklama, bu solüsyonların kalsiyum fosfata katı bir çökelti vermek üzere fosfatkaynaklarıyla reaksiyona girmesi ile gösterilmektedir :3 CaC 2 + 2 PO 3-
    4 Ca → 3 (PO 4 ) 2 + 6 Cl –Kalsiyum klorür, sudaki anhidröz tuzun çözünmesiyle birlikte önemli derecede sıcaklık artışı ile gösterilen çok yüksek bir entalpi değişimi gösterir. Bu mülkiyet, en büyük ölçekli uygulamasının temelini oluşturmaktadır.

    Erimiş kalsiyum klorür, kalsiyum metali ve klor gazı vermek üzere elektroliz edilebilir .

    CaC 2 , Ca + Cl → 2

    Nem çekici olduğu için, inşaatlarda toz tutucu olarak.

    • Plastik sektöründe katkı malzemesi olarak
    • Yangın tozlarında katkı malzemesi olarak
    • Yollardaki buzu eritmede (normal tuz gibi çevreye zarar vermez)
    • Beton/Çimento: Özellikle soğuk havalarda betonu çabuk kurutarak, betona dayanıklılık ve güç sağlar.
    • Arıtmada: İçme suyundaki yüksek flor düzeyini düşürmede. Ayrıca, petrol rafinerileri, alüminyum fabrikaları gibi sanayi tesislerinde çıkan atık suyun arıtımında.
    • Petrol Arama/Sondaj: Yoğun olarak kullanılır.
    • Spor içeceklerinde
    • Konserve yemeklerde (özellikle turşularda)
    • Bazı çikolata ürünlerinde
    • Sütte, peynirde (kalsiyum katkısı olarak)
    • Biracılıkta (enzim olarak)
    • Dondurmada: Dondurucu olarak
    • Hayvan Yeminde: Süt sığırlarında, süt ateşini düşürmede ve hastalık önlemede
    • Bitkilere kalsiyum vermede
    • Toprakta sodyum seviyesini düşürmede
    • Hasat zamanı meyve ve sebzenin raf ömrünü uzatmada

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Zeytin sineği Mücadelesinde Kaolin Uygulamaları

Kaolin, kaolinik mineralden [Al4Si4O10(OH)8], elde edilen, suyu seven ve beyaz renkli bir
mineral maddededir. Çin’den kaynaklandığı için, çeşitli Avrupa ülkelerinde çin çamuru ya
da çin kili olarak adlandırılan kaolin porselen, seramik ve çini yapımında kullanılan,
yumuşak ve beyaz renkli bir topraktır. Kaolin adı, “yüksek dağ” anlamındaki Çince “Kao
ling” sözcüklerinden gelmektedir.


Kaolin aslında bir kil türüdür ve granit kayaçlardan elde edilir. Beyaz ve yumuşak bir
toprak türüdür. Granit kayaçlar genellikle kuvars, feldispat ve mika minerallerinden oluşur.
Sert olan granit kaçaylar, atmosfer etkileri ve yeraltındaki lavların sıcaklığının etkisiye,
ufalanır ve yumuşar. Bu şekilde uzun süreçler sonucu feldspat mineralleri kaoline dönüşür.
Böylece granit yumuşak ve kolayca ezilip dağılabilen bir yapı kazanır. “Kaolinleşme” denen
bu süreç milyonlarca yılda tamamlanır. Türkiye’deki kaolin yataklarının büyük bölümü bu
biçimde oluşmuştur.


Dünyaca ünlü çin porselenlerinin yapı maddesi kaolindir. 18. yüzyıla kadar, Çin porselenleri
dünyaca bilinmesine rağmen, yapı maddesi bilinmiyordu. Bu dönemde gezginler tarafından
Çin’den getirilen kaolin örnekleri, Avrupa’da seramik ve porselen ürünlerin üretilmesini
sağlayarak hızla dünyada yaygınlaşmıştır. İlk başta çanak çömlek yapımında yaygın olarak
kullanılan kaolin, günümüzde pek çok ürünün üretiminde kullanılmaktadır. Yüksek kalitede,
parlak kâğıtların üretiminde kaolin kullanılır. Ayrıca boya, plastik eşya, yapay kauçuk, ilaç,
gübre, mürekkep, kozmetik ürünlerin yapımında ve petrol sektöründe kullanılan
katalizlerin yapımında da kaolinden yararlanılır.
ABD’nin güney eyaletlerinde bu tür kaolin yataklarına rastlanır. Kaolin çıkarılan öteki
ülkeler Fransa, Alman Demokratik Cumhuriyeti, İngiltere ve Çekoslovakya’dır.
Türkiye’de bazı yerlerde kaoline arıkil de denilmektedir. Ülkemizde, Balıkesir, Bilecik,
Bursa, Eskişehir, Çanakkale ve Kütahya illerinde zengin kaolin yatakları vardır. Buralardaki
taşocaklarından kaolin, hemen hemen aynı yöntemle çıkartılır.

1-Kaolin ayrıca, bikarbonat, kuartz gibi günümüzde organik tarımda kullanılan mineral
maddeler olup ruhsatlı bir preparattır. Kaolin elma, şeftali, üzüm, ceviz, zeytin ve bazı
sebze türlerinde zararlılara karşı kullanılmaktadır (Glenn et al., 1999; Knight et al., 2000;
Lapointe, 2000; Puterka et al., 2000; Unruh et al., 2000; Cottrell et al., 2002; Liang and
Liu, 2002; Showler, 2002).
Zeytin sineği (Bactrocera oleae Gmelin (Dip..Tephritidae)) zeytin agroekosistemi içerisinde
en önemli zararlılardan biridir (Navrozidis ve ark., 2000). Zararlı ilk kez Güney Avrupa’da
Akdeniz bölgesinde görülmüştür. Ancak Kuzey Afrika, Ortadoğu, Güney Afrika’nın doğu
bölgesi ve Amerika’da Kaliforniya’da zararlının görülmediği bildirilmektedir (Rice, 2000).
Zararlı dünyada zeytin yetiştiriciliği yapılan her hangi bir bölgesinde görülmekte ve
canlılığını sürdürebilmektedir.
1. Zeytin Sineği’nin Tanımı
Zeytin sineğinin ergini, parlak kahve ve bal renklidir. Göğüs üzerinde üç adet açık
kahverenginde bant vardır. Dişilerde karın daha geniş yapılı olup sonunda yumurta koyma
iğnesi bulunur. Yumurta 0.7-0.9 mm. boyunda, mat beyaz renkli ve mekik şeklindedir.
Larva; ayaksız ve şeffaf beyaz renklidir. Baş ince, vücudu geriye doğru kalınlaşır, konik
silindirik görünüştedir. Erginler hazirandan itibaren topraktan çıkmağa başlar ve yumurta
koyma olgunluğuna gelmek için bir süre civardaki tatlı maddelerle beslenirler. Meyvelerin
yumurta konulmaya elverişli hale gelmeye başladığı 20 Haziran’dan sonra meyvelerde ilk
yumurtalar görülür. Bir dişi 200-250 yumurta koyabilir. Yumurtadan çıkan larva meyve
etinde galeriler açarak beslenir. 1.,2. ve3. larva dönemlerini tamamlayarak olgun larva
haline gelir. Larva gelişme süresi 15-16 gündür. Olgun larva meyvenin yüzeyine gelir,
meyve zarını kemirerek inceltir ve 2-3 mm geri çekilerek pupa olur. Pupa mevsim basında
meyve içinde, zarar periyodu sonunda toprakta veya ağaç üzerinde oluşur.
Zeytin sineği larva döneminde ve meyve etinde zararlı olarak bulunur. Larva gelişme
süresinde çekirdek etrafında galeriler açarak beslenir. Böylece meyvelerin çürüyerek
dökülmesine, zeytinyağı miktarının azalmasına kısmen de yağda asit çoğalmasına neden
olur. Bilhassa sofralık zeytinlerde zararı daha önem taşımaktadır. Zarar oranı normal
yıllarda % 15-30, salgın yıllarda % 60’a kadar ulaşmaktadır. Yılda % 30 kadar ürün
kaybına sebep olduğu tahmin edilmektedir.

2. Kaolinin Etki Mekanizması
Her ne kadar zararlı böcekler için direkt olarak zehir etkili
değilse de doğal olarak repellent görevi yapar ve ağacı
tamamen beyaz renkli bir film tabakası şeklinde kapladığı
ve yansıma görevi yaptığı için böceklerin yumurta
koymasına da engel olmaktadır.
Bitkilerdeki doğal kütikula tabakası bitkilerin çevresel
stresler ile hastalık ve zararlılara karşı dayanımı
arttırmaktadır. Kaolin uygulanan bitkilerin yüzeyinde
kütikula benzeri bir yapı ile beyaz yansıtıcı bir yüzeyin
oluştuğu ve böylece ultraviyole radyasyon, fotosentetik aktif radyasyon (PAR) ve infrared
radyasyonun azaltılması suretiyle güneş yanıklığının önlendiği bildirilmiştir (Glenn ve
Puterka 2002). Kaolin uygulamalarının UV-A, UV-B ve UVC ışınlarını yansıtarak gerek
meyve gerekse yapraklardaki güneş zararını oldukça azalttığı, kaolin uygulanan meyvelerin
yüzey sıcaklığının kontrole oranla daha düşük olduğu tespit edilmiştir.
Zeytinde ana zararlı olan ve ekonomik olarak önemli zarar yapan zeytin sineği için,
Kaliforniya’da yapılan araştırma ve deneylerde, kaolin kilinin pek çok meyve zararlısına, en
çok da zeytin sineğine karşı ana önlem olarak çok etkili olduğu belirtiliyor. Ayrıca Saour ve
Makee (2004), Suriye’nin kuzey-batı bölgesinde 2001–2002 yıllarında M-99-099 isimli
kaolin partiküllerini içeren preparat ile yaptıkları tarla denemelerinde zeytin sineğinin
mücadelesinde oldukça başarılı sonuçlar elde etmişlerdir. Kaolin preparatının uzun bir süre
(>14 hafta) önemli bir oranda zararlının populasyonunu düşürerek başarılı bir şekilde
zararlının kontrolü sağlanmıştır. Oysa dimethoate uygulaması yapılan zeytin ağaçlarında
aynı oranda bir başarı elde edilememiş ve çok kısa süreli ve düşük etki göstermiştir.
2
Araştırıcılar kaolin uygulamasının sentetik insektisitlere alternatif olabileceğini
bildirmektedirler.
Yine Caleca ve Rizzo (2007), Sicilya’da Trapani bölgesinde 2003-2004 yıllarında yaptıkları
bir çalışmada, 95% oranında kaolin içeren preparat kullanarak zeytin sineği üzerindeki
biyolojik etkinliğini çalışmışlardır. Her iki yılda da kaolin uygulaması yapılan zeytin
ağaçlarında kontrol zeytin ağaçlarına göre oldukça iyi sonuçlar alınmıştır. Yapılan
istatistiksel çalışma sonucunda da 2003 yılında sırasıyla kaolin uygulaması yapılan ve
kontrol zeytin ağaçlarında %17-23 ve %68-87, 2004 yılında ise %3-37 ve %87 gibi önemli
oranda bir farklılık bulunmuştur.
3. Kaolinin hastalık ve zararlılar üzerine etkisi
Kaolinin böcekler üzerine etkisi; uzaklaştırıcı, yumurta bırakmayı engelleyici, beslenmeyi
engelleyici, hareketlerini engelleyici, davranış değişikliği ve konukçuyu kamufle etme
şeklinde olmaktadır (Glenn ve ark., 1999). Ayrıca uygulama yapılan bitkilerin yüzeyinde
suyun tutunmasını da azalarak hastalık yapmak için suya ihtiyaç duyan birçok fungal ve
bakteriyel patojenin gelişmesinin engellendiği tespit edilmiştir (Oliver ve ark., 1998).
Ayrıca kaolin uygulamaları sonucu stomalar kapanmamaktadır. Zeytin ağaçlarına kaolin
uygulaması yapıldığında ağaçlar bir nevi kamufle olmakta ve zararlı tarafından
tanınmamaktadır. Bununla birlikte böcek hareketi ve beslenmesi de büyük ölçüde
etkilenmektedir. Kaolin kili su ile karıştırılıp ağaçlara atılınca ince bir film gibi yaprakları ve
meyve tanelerini kaplamaktadır. Meyve sinekleri için fiziksel bir bariyer oluşturan bu film
sayesinde sinekler meyvelerin kabuğunu delip yumurta bırakamamaktadır. Film tabakası
bitkiyi tamamen kaplayan bir kalkan şeklinde değil, belli belirsiz çok ince ve gözenekli bir
tabakadır. Bitkilerin nefes almalarını, fotosentez yapmalarını engellemediği gibi, günlük
fotosentez süresini uzatır.
Kaolin kili uygulamasının pek çok yararı var. Gerçekten de bitkilerde her türlü güneş
yanığına ve yüksek ısının yol açtığı zararlara karşı etkili. Fazla ışığın yansıtılması yoluyla
olsa gerek, bitkinin içlerinin de güneş almasını sağlıyor ve fotosentez için de olumlu olduğu
söylenmektedir.
Bir araştırmada, hiç bir önlem kullanılmayan kontrol ağacında %70 zeytin sineği tahribatı
saptanmışken kaolin kili ile kaplanmış ağaçlarda zarar düzeyi %2,3 seviyesine iniyor. Bu
düzey, %2,5’luk zehirli yem kısmi ilaçlama yönteminden bile daha iyi. Kaolin kili
uygulaması ile hem zeytin verimi ve kalitesinin arttığı bildirilmektedir.
İşin güzel tarafı, kaolin kili sadece zeytin sineğine karşı değil, ağaçların meyve tutumundan
sonra ortaya çıkabilen her türlü meyve zararlısına karşı etkilidir. Etkisinin çevrecilik
açısından da çok önemli olup, ne bir toksik madde söz konusu, ne toprağın ya da başka bir
şeyin kirlenmesi söz konusu olmamaktadır.
3-Kaliforniya Üniversitesince üç yıla yayılan bir ölçme ve araştırmanın sonucuna göre Kaolin
kili uygulaması ve Spinosad uygulaması (GF-120, zehirli yem kısmi ilaçlama) en etkili
metodlar olarak görülmüştür. Oysa diğer tuzaklar tek başına bir mücadele yöntemi
olmaktan çok, populasyon takibi için etkili olmaktadır. Gereken durumlarda kaolin ve
spinosad yöntemlerinin aynı zaman aralığında aynı ağaçlara uygulanması, zararlı etkisini
geometrik olarak azaltır.
Yaprakların yüzeyleri hafif pürüzlü, taneler parlak olduğu için taneler kaplanmıyor gibi
görünüyor. Fakat yine de çok ince film gibi bir kaplama oluyor. Kaolin atarken yavaş,
olabildiğince her yönden atmak daha etkili olacaktır.
4. Zeytinliklerde Kaolin Uygulaması
Kaolin günün serin saatlerinde atılmalı öğle sıcağında uygulanmamalıdır. Çünkü sıcaktan
iyice ısınan yapraklara bir sıvının atılması sonucunda, sıvı kuruyuncaya kadar damlacıkların
yaprak ve meyvelerde kalması mercek etkisi yapabilmektedir. Bu nedenle güeşin yoğun
olduğu sıcak zamanlarda değil serin havalarda uygulama yapılmalıdır. Ayrıca kaolin
uygulaması hızlı bir şekilde değil yavaş yavaş her bir ağaca tam olarak uygulanarak
yapılmalıdır.

DMRSÜREN Kimya ltd.şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

by ozkancol ozkancol Yorum yapılmamış

Monosodyum Glutamat Nedir?Nerelerde Kullanılır?

Monosodyum glutamat, kısaltılmış olarak MSG ilk olarak 1900’lü yılların başında Japonya’da bulundu ve yaygın olarak Japonya ve Çin mutfağında kullanılmaya başlandı.

E­621 kodu ile de bilinen MSG, birçok gıda ürününde aroma kıvamını artırmak için kullanılan bir katkı maddesidir. Glutamik asidin oluşturduğu diğer tuzlar da MSG ile aynı etkidedir.

Glutamat bulunduğu gıdaya “umami” diye adlandırılan bir tat katar. Bilimsel olarak bu tat acı, tuzlu, ekşi ve tatlının yanında kabul edilir. Glutamat bir proteindir. Protein içeren besinlerin çoğunda (kırmızı ve beyaz etler, deniz ürünleri) doğal olarak bulunur.

Glutamat tadı sınırlandırıcı bir yapıdadır. Glutamat miktarı doğal olarak bulunduğu gıdalarda ve kullanıldığı gıdalarda % 0,1 ile %0,8 arasındadır. Sınırlandırıcı olması buradan gelir ve daha çok kullanılması halinde tada bir katkısı olmaz ve katkısı olmadığı gibi zararlı etkenlere de yol açabilir.

Monosodyum glutamat bir tuzdur. Kimyasal formülü C5H8NNaO4 şeklindedir, 1 mol Monosodyum glutamat 169.111 kg’dır. 225°C’de erir ve suyla çözünebilirliği oldukça fazladır. MSG, glutamik asit ile sodyumun birleşmesinden oluşur. Glutamik asit protein sentezindeki 20 çeşit aminoasitten bir tanesidir.

Bu da demek oluyor ki vücudumuzda sentezlenebilmektedir. Vücudumuzda 2 formda bulunur, serbest ve bağlı olarak. Bağlı olduğu form diğer aminoasitlerle bağlı olarak bulunduğudur, serbest form ise tek başına bulunduğu durumdur. Besin kaynaklı glutamat, bağırsakların en çok kullandığı enerji kaynağıdır. Bağırsaklar bağlı halde bulunan glutamatı da serbest hale getirirler. Bu enerji kaynağının büyük bir bölümünü vücut kendisi sentezleyebilir. (%95–96) %4–5 civarında glutamatı ise besinlerle almaktadır.

Glutamat doğal halinde, et, balık, sebzeler ve tahıllarda bağlı formda, domates, süt, patates, soya sosu ve birçok çeşit peynirde serbest formda bulunur. Bunların yanında birçok üretilen gıda maddesine hoş koku, tat ve lezzet artırıcı özelliğinden dolayı sonradan eklenir. Monosodyum glutamatın ticari üretimi 1909 yılında başladı.

Geçmişte hidroliz yöntemiyle üretiliyordu, fakat daha sonra bakteriyel mayalanma kullanılmaya başlandı. Corynebacterium Glutamicus adlı bakteri bu fermantasyon işleminde kullanılmaktadır ve bu işlem içerisinde melas, nişasta veya şeker bulunan bir sıvı ortamda gerçekleşmektedir.

Fermantasyon esnasında bakteriler ortama glutamik asit verirler. Daha sonra klasik olarak ayrıştırma yöntemlerinden geçerler. Filtrelenen ve saflaştırılan glutamik asit nötralizasyon ile birlikte Monosodyum glutamata dönüştürülür. Sonrasında ise tekrar bir saflaştırma, kristalizasyon ve kurutma işlemlerinden sonra beyaz bir toz haline dönüşür ve aroma artırıcı olarak kullanıma hazır hale gelir.

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0216 4426626

0552 3307100-0552 3308100

www.kimyadeposu.com

Türkiyenin Kimya Deposu // Kimyadeposu.com

Sipariş Hattı