Genel olarak kullanılan dozlar, un ağırlığı üzerinden %0,1 ile %de 0,3 arasında değişmektedir.
Magnezyum oksit kullanımının, büyük baş hayvanlarda etkileri
Hayvan yemi katkı maddesi olarak magnezyum oksitin T.C. Yem Yönetmeliği Yem Kaynakları mevzuatında makro mineral olarak yer almasına karşın, ülkemizde premiks ve karma yeme katkı maddesi olarak katılması hala tartışma konusudur, fakat başta Avrupa olmak üzere insan ve hayvan sağlığını ön planda tutan ülkeler, magnezyum oksitin karma hayvan yemlerine koyulması gereğini parlomentolarında çıkardıkları yönetmeliklerle [THE FEEDING STUFF ( England ) REGULATIONS 2005] karara bağlamışlardır.
Magnezyum oksitin, büyük baş hayvanlarda belli başlı etkileri aşağıdaki gibidir;
1 – Vücuttaki enzim sistemlerinin yapısını (kofaktör kısmını) oluşturan en önemli maddesidir, enzimlerin aktivasyonunda önemli rol oynar, kemik yapısı teşekkülü ve kas kontraksiyonlarında temel görevleri vardır. DNA nın iskeletini oluşturur*.
2 – Çayır tetanisi, Mg noksanlığında, ilkbaharda meralarda beslenen sığırlarda ortaya çıkar. Rasyona Mg ilavesiyle önlenir*.
3 – Magnezyumun hayvanlar üzerinde rahatlatıcı ( Relaxing ) etkisi vardır. Magnezyum eksikliği, aşırı duyarlılık, sinirlilik, yerinde durmama, kas seyirmeleri, diş gıcırdatma ve salya akıntısı ile belirginleşir*.
4 – Süt ve döl veriminde % 20 ‘ye varan artış,
5 – Mide ve bağırsağın düzgün çalışması,
6 – Kemik ve dişlerin yapısının güçlenmesi,
7 – Tırnak kırılmalarının önlenmesi,
8 – Et renginin aşırı kırmızılıktan normal pembeliğe dönüşmesi,
9 – Parazit hastalıklarına karşı savunmayı arttırması,
10 – Büyük baş hayvanın et veriminde artış,
11 – Kilo kaybını önleme gibi daha bir çok olumlu etkisi vardır.
12 – Hastalıklara karşı direnci arttırır**.
13 – Bağışıklık sistemini güçlendirir**.
14 – Kan dokusunun kendini yenilemesini sağlar**.
15 – Dolaşım sistemini güçlendirir**.
Magnezyum oksitin, kanatlı hayvanlarda belli başlı etkileri ise;
1 – Kemik yapısını güçlendirdiği için kanat ve ayak kırılmalarını minimuma indirmesi,
2 – Taşlığın daha rahat çalışmasını sağlaması,
3 – Büyümeyi hızlandırma,
4 – Tüylerin parlaklığının artaması,
5 – Yumurtanın sarısında renk farklılığı oluşması,
6 -Yumurtanın kabuğunun tahammül süresinin uzaması ve kabuğunun kalınlığının artması gibi etkileri mevcuttur.
7 – Yumurtanın besin değerini arttırır**.
8 – Kas yapısını güçlendirir**.
Magnezyum oksitin hayvanlarda strese bağlı rahatsızlıklara, kas kasılma sorunlarına, gıda eksikliğinden ileri gelen Deficiency rahatsızlığının da tedavisinde de kullanıldığı yine bu yönetmelikle kanıtlanmıştır.
Finlandiya’nın Helsinki Üniversitesinde yapılan çalışmalar [University of Helsinki, Dept.of Animal Science, Publications] göstermiştir ki, 600 kg ağırlığındaki bir büyük baş hayvan bünyesinde 240 g Manyezit barındırmalıdır. Manyezitin % 70 oranında kemiklerde depolandığı, enzimlerin doğru çalışmasında, hayvanın sinir sisteminde çok önemli role sahip olduğu ve büyük baş hayvanın Mg dengesini koruyabilmesi için günde en az 1,8 gr MgO alması gereği de yine bu yayınla avrupada kabul görmüştür.
Magnezyum oksitin karma yem üretiminde tozlanmayı minimuma düşürdüğü gibi, yem üzerinde parlaklıkda oluşturmaktadır.
Hayvanların manyezit ihtiyaçlarını sadece magnezyum oksitden sağlayabileceklerinide THE FEEDING STUFF (ENGLAND) REGULATIONS 2005 kararlaştırmıştır.
Magnezyum, yeryüzü üzerindeki canlıların gelişimi ve sağlıklarını sürdürebilmeleri için gerekli temel bir elementtir. Magnezyum kemik şekillenmesinde önemli olup, kalsiyum ve fosfor ile yakın ilişkisi olan temel bir mineraldir. Hayvan vücudunda toplam ağırlığın ortalama %0,05’i kadar bulunmaktadır. Vücuttaki magnezyum ortalama %70’i iskelette, başta karaciğer ve kaslar olmak üzere %29’u yumuşak dokularda ve %1’i ise vücut sıvılarında bulunur.
Magnezyum kaynağı:
Yem maddeleri magnezyum açısından çoğu zaman yetersiz kaldığından, hayvanlardan yüksek performans ve verim elde edebilmek için, yemlere magnezyum oksit takviyesi yapılması önemlidir.
Magnezyum Fizyolojik Fonksiyonları ve Metabolizması :
Magnezyum, vücutta çok önemli fizyolojik fonksiyonlara sahiptir. Magnezyum, kemik ve dişlerin bütünlüğünün sağlanmasında önem taşımaktadır. Ayrıca karbonhidrat metabolizması ile ilişki olarak enzim sisteminin aktivasyonunda, mineral ve elektrolit dengenin sağlanmasında önemli etkisi vardır.
Magnezyum, tiamin pirofosfatın kofaktör olduğu bazı enzim sistemlerinin aktif bir unsurudur. Pirüvik asit karboksilaz, pirüvik asit oksidazı aktive eder. ATP (Adenozin trifosfat), ADP (Adenozin monofosfat) ile komplex oluşturur. Magnezyum; kas kontraksiyonlarında, protein, nükleik asit, yağ ve koenzim sentezinde, selüloz sindiriminde, glikozun vücutta değerlendirilmesinde, metil grubu transferinde, sülfat, asetat ve format aktivasyonunda, oksidatif fosforilasyonda, oksidatif fosforilasyonda, asit-baz dengesinin korunmasında ve pek çok fizyolojik olayda önem taşır. Magnezyum büyük bir çoğunluğu kemiklerde depo edilir.
Tüketilen magnezyum ortalama, %30-50’si ince bağırsaktan emilir. Hayvan yaşlandıkça magnezyum emilimi azalır. Ruminantlarda rumenden oldukça fazla miktarda magnezyum emilebilir. Kalsiyum, fosfat, okzalik asit, fitat (tahıllarda) ve uzun zincirli doymuş yağ asitlerinin yüksek düzeyde tüketimi, magnezyum emilmesini olumsuz etkiler. Toprağın fazla miktarda potasyumlu ve azotlu gübreler ile gübrelenmesi yem bitkilerinde bulunan magnezyumun yararlanma derecesini düşürür. Magnezyum emilimini; protein, laktoz, vitamin D, büyüme hormonu ve antibiyotikler arttırır. Hayvan matobolizmasında magnezyumun vücuttan atılımı idrar ve dışkı yoluyla olmaktadır. (***)
Magnezyum Gereksinimi
Hayvanlarda magnezyum gereksinimi; türe, verim yönüne, verilen magnezyum elementinin kimyasal formuna ve rasyonun yapısına bağlıdır. Rasyondaki pek çok faktörler, magnezyum emilimini ve dolayısıyla magnezyum gereksimini etkiler. Magnezyum gereksinimini etkileyen rasyona ait faktörler, K,N,Ca,P,Al,Fe,Na, protein, yağ, organik asitler, karbonhidrat çeşidi, iyonoforlar, magnezyum düzeyi, yemleme sıklığı olabilir. Azot ve potasyumlu gübrelerin kullandığı meralarda otlayan yüksek verimli süt ineklerinde magnezyumun yararlanılabilirliği azalır.
Laktasyon dönemindeki ineklerin rasyonlarında kuru maddede %0,18-0,20 düzeyinde magnezyum bulunması yeterli olmaktadır. Körpe ot tüketen hayvanlarda ve yüksek süt verimine sahip ineklerde bu oran %0,25-0,30’a çıkartılmalıdır. Çayır tetanisini önlemek amacıyla ineğin verim düzeyine ve rasyonun bileşimine bağlı olarak günde 6-20 g magnezyum ilavesi gereklidir.
Gebe sığırların rasyonlarında kuru madede %0.16 magnezyum yeterlidir. Süt emen buzağıların her 1 kiloğram canlı ağırlık için duydukları magnezyum ihtiyacı günlük 12-16 mg kadardır. Laktasyon dönemindeki ineklerde yaşama payı olarak toplam magnezyum ihtiyacı günde 12-14 kadardır ve buna her kiloğram süt için 0,6 ilave edilir.
Besi sığırlarının magnezyum gereksinimi; günde 20-30 mg/kg canlı olmaktadır. Ayrıca besi sığırlarını çayır tetanisinden korumak için de MgO takviyesi gereklidir.
Kuzularda, gebeliğin son dönemindeki koyunlarda ve laktasyondaki koyunlarda, magnezyum ihtiyacı;
sırasıyla rasyon kuru maddesinde %0,12; 0,15 ve 0,18’dir. Laktasyondaki koyunlar azot ve potasyum bakımından zengin meralarda otlatılıyorsa veya rasyondaki yem maddeleri azot ve potasyumlu gübrelerin kullanıldığı topraklarda yetişen ürünlerden oluşmuş ise, rasyondaki minimum magnezyum düzeyi kuru maddede %0,20 olmalıdır. Koyunları çayır tetanisinden korumak amacıyla MgO takviyesi gereklidir.
Hayvanların özellikle streste bulunduğu ortamlarda, yağ ve/veya kalsiyum fazla düzeyde tüketilmesi gibi rasyona ait dengesizlik, magnezyum yetersizliğini arttırır.
Magnezyum eksikliği; sadece sütle ya da düşük magnezyum kapsayan rasyonlarla beslenen genç hayvanlarda oluşur. Erişkinlerde ise magnezyum yetersizliği sonucu çayır tetanisi görülür. Kan serumunda ortalama 2,5 mg/100ml magnezyum bulunup, bu düzey 0,5 mg/100ml’ye düşerse hipomagnezemik tetani (laktasyon, çayır tetanisi) adı verilen metabolik bir hastalık sığır ve koyunlarda şekillenebilir. Böyle hayvanlarda iştah azalır, canlı ağırlık azalır, verim düşer ve aşırı bir hassasiyet oluşur. Bu arada solunum ve salivasyon artar, tetani ve konvülsiyonlar tetani ve konvülsiyonlar oluşur. Çayır tetanisi, yemin mineral bileşimi, toprak özellikleri, toprağa gübre uygulamaları, mevsim, sıcaklık, hayvan türü, ırk ve yaşından etkilenen metabolik bir hastalıktır.
İlkbaharda doğum yapan ineklerde, buzağılamadan sonraki birkaç hafta içerisinde, çayır tetanisi oluşma ihtimali daha fazladır. Hayvanlarda yaş ilerledikçe iskelet magnezyumunu mobilize etme yeteneğinin azalmasından dolayı daha yaşlı hayvanlarda çayır tetanisine karşı duyarlılık artmaktadır. Örneğin süt emen buzağılarda magnezyumun yararlanılabilirliği %70 kadarken daha sonra %30-50’ye kadar düşmektedir. Dişi hayvanlar, çayır tetanisine karşı daha duyarlıdır. Özellikle buzağılarına bakan ve süt verme döneminde olan inekler, daha duyarlıdır. Gebe hayvanlarda bu durumdan dolayı, bazen ölüm görülebilir. Azot ya da potasyumlu gübrelerin kullanıldığı topraklarda bile yetişen körpe otların fazla tüketilmesi, çayır tetanisinin en önemli nedenlerindendir. Böyle meralardan elde edilen kaba yemlerde yüksek düzeyde bulunan azot ve potasyum, magnezyum bağırsaktan emilimini olumsuz yolda etkiler. Aynı şekilde rasyona, yüksek düzeyde kalsiyum, fosfor ve aliminyum ilavesi de magnezyum emiliminin azalmasına yol açar.
Rasyondaki ani değişiklikler veya rasyonun yetersiz magnezyum eksikliğine bağlı değişikliklerin oluşmasına, yani hayvan sağlığının bozulmasına, metabolizmasının olumsuz yönde etkilemesine, özellikle süt verimi ve canlı ağırlığın düşmesine yol açar. Bundan dolayı da sığır ve koyun yemlerine MgO takviyesi yukarıda da belirtilen nedenlerden ötürü kesinlikle gereklidir. (***)
Türkiye genelinde hayvanlarda görülen MgO eksikliğine bağlı hastalıkların giderilmesinde karma yemlerde ton başına 7 kg Magnezyum Oksit kullanımı kesinlikle gereklidir.
Magnezyum Oksitin Karma Yemde Kullanımı:
Büyük baş hayvanlar için hazırlanan 1 ton karma yeme 8 – 10 kg arası Magnezyum Oksit katılmalıdır.
Aşağıdaki resimde bir büyük baş hayvanın Mg döngüsü gösterilmektedir.
Bizde firmamız olarak bütün Dünyadaki gelişmeleri yakından izleyerek insan sağlığını en ön planda tutarak ürettiğimiz Dünya standartındaki mamüllerimizle, müşterilerimizin memnuniyeti için gerek yurtiçinde gerek yurtdışında olanca gücümüzle çalışıyoruz.
0216 4421200-0216 4426626
0552 3307100-0552 3308100
Sodyum Nitrat nedir? Nerelerde Kullanılır?
Görünümü : Beyaz renkli toz
Kimyasal Adı : Sodium Nitrate
Kimyasal Formülü : NaNO3
Ambalaj Şekli : 25 Kg lık Çuvallarda
Tanımı ve Kullanım Alanları :
Sodyum Nitrat, Diğer adı güherçile olan bu kimyasalın moleküler formülü NaNo3′ tür. Beyaz toz şeklinde renksiz kristallerdir. Yüksek ısılarda çözünebilen bu madde tatlı bir kimyasaldır. Oksitleyici ve tahriş edici bir yapısı olan sodyum nitrat alkol, amonyak ve piridin içerisinde çözünür. Yanıcı bir yapısı yoktur. Tuz ailesinin bir mensubu olan bu kimyasal bileşik Şili’de Dünya üzerindeki diğer ülkelere oranla bol miktarda bulunur. Buna bağlı olarak en çok üretildiği yer Şili’dir. Sodyum nitrat potasyum nitrata oranla suda daha fazla çözünür ve havadan nem çeker.
Sodyum nitrat Avrupa da ilk olarak 1820-1825 yılları arasında giriş yapmıştır ancak kullanım alanı henüz keşfedilemediğinden ve alıcı bulunamadığından denize dökülmüştür. Yıllar geçtikçe sodyum nitrat değer kazanmış ve özellikle Güney Amerika da sodyum nitrat madenciliği gelişmiştir.
Kullanım Alanları
- Özellikle et ve et ürünlerinde renk ve dayanıklılık sağlamak amacı ile kullanılır.
- Tarım sektöründe gübre olarak kullanılır.
- Duman bombasının içeriğinde kullanılır.
- Seramik sektöründe yardımcı madde olarak kullanılır.
- Patlayıcı madde (havai fişek, barut ve benzeri) yapımında kullanılır.
- Sanayide ısı transferi işlemlerinde kullanılır.
- Katı roket itici yakıtı olarak kullanılır.
- İnşaat sektöründe çimento katkı maddesi olarak kullanılır.
- Çelik için mavileştirme banyolarında ve metal sektöründe yardımcı madde olarak kullanılır.
- Petrokimya ve metal işlemede diğer kimyasalların üretimine yardımcı olmak için kullanılır.
- Cam üretiminde camın kalitesini ve parlaklığını artırmada, temizleme ve renk düzeni sağlamada kullanılır.
- Kimyasal laboratuvarlarda kullanılır.
- İçeriğinde bulunan anti mikrobiyel özelliklerinden dolayı gıda ürünlerinde koruyucu madde olarak kullanılır.
- Sodyum nitratin anti mikrobiyal özellikleri gıda koruyucu katkı maddesi olarak kullanımını sağlar.
- Potasyum nitrat gibi sodyum nitrat da gıdada özellikle et, et ürünleri ve balıklarda karakteristik lezzet, renk özelliklerini vermek ve mikrobiyal stabilitelerini sağlamak amacıyla kullanılan bir kürleme ajanıdır.
- Tarım sektöründe en çok gübre olarak ya da gübre yapımına ek olarak kullanılır.
- Havai fişek, barut ve diğer patlayıcıların yapımında kullanılmaktadır.
- Faz değiştirici materyal olarak kullanılabilir. Endüstride ısı transferi uygulamalarında sodyum nitrattan faydalanabilir.
- Metal sektöründe, çeliği temizlemede, alüminyumu dekapajlamada, fosfatlamada hızlandırıcı olarak kullanılır (metal işleme endüstrisinde ısı transfer tuzlarının bileşeni olarak; çelik için mavileşme banyolarının hazırlığında)
- Yapı sektöründe, çimento katkısı olarak kullanılır.
- Cam sanayinde, üretilen camin kalitesini arttırmada ve cam işleme endüstrisinde emayeleme (mineleme) sırasında temizleme ve renk giderme için;
- Kimyasal laboratuarlarda nitrik asit ve diğer nitratlar ile nitritlerin hazırlanmasında da kullanılır. Sodyum nitrat sülfürik asit ile birleştiğinde nitrik asit üretir.
- Beton katkısında genellikle priz hızlandırıcılarda kullanılan bir hammaddedir. Hava ile temas neticesinde bile çok çabuk bir şekilde nem tutucu olup katılaşmaya meyillidir.
0216 4421200-0216 4426626
0552 3307100-0552 3308100
Akvaryum filtre malzemesi olarak Zeolit Kullanımı
Zeolit Akvaryum filtre malzemesi; akvaryum canlılarının yaşamları için çok önemlidir. Özellikle suda bulunan amonyak ve nitrit miktarları ve suyun Ph dengesi bu canlıların yaşamını etkiler. Sudaki amonyak ve nitrit miktarlarının oldukça düşük seviyelerde olması gerekir.
Amonyak insan ve hayvan vücudundaki tepkimeler sonucu ortaya çıkan ve son derece zehirli bir atık biçimidir, eğer akvaryumda amonyağı yok edecek bir canlı bulunmazsa ya da amonyağı filtre edecek bir materyal olmazsa amonyak sudaki canlıları öldürür. Genellikle bu işi nitrifikasyon bakterileri üstlenir ve bu bakteriler nitriti ondan daha az zararlı olan nitrata çevirirler. Bu döngü böyle devam eder fakat bu defa nitrat sorun teşkil etmeye başlar buda nitrat patlaması denen sorunla karşı karşıya kalınması anlamına gelir buda akvaryumda yeşil bir görüntü oluşmasına sebep olur.
Yukarıda belirtilen tüm bu sorunlar akvaryum filtresinin önemini açıkça ortaya koymaktadır bu yüzdende kullanılacak filtre malzemeleri çok önemlidir. Zeolit filtre malzemesi aktif karbondan daha uzun ömürlü ekstradan çok iyi bir amonyak tutucudur. 6 ay gibi bir süre kullanılabilir. Çok güçlü bir amonyak emicidir, özellikle amonyak patlaması sinyalleri veren akvaryumlarda su değişimi yapmadan amonyaktan kurtulmanın en pratik yoludur.
Zeolit Akvaryum filtre malzemesinin özellikleri:
► Suyun kokusunu ve kirliliğini en aza indirir.
► Suya oksijen dengesi sağlatır.
► Sudaki ağır metalleri ve balıklara zararlı maddeleri absorbe eder.
► Balıkların hastalanma riskini en aza indirir
►%100 doğal ve güvenli mineraldir
► Suda oluşan Amonyak ve Nitriti kaldırır, çok güçlü amonyak emicidir.
► Suyun Ph ını dengeler.
► Suyu berraklaştırır.
► Sudaki kokuyu ve bulanıklığı en aza indirir.
► Fosfat içermez su akış hızını kısıtlamaz.
Kullanım şekli: Zeolit filtre malzemesini filtreye koymadan önce iyice suyla yıkayıp sonra kullanınız. Filtre malzemesinin motora kaçmamasını önlemek için file içerisinde kullanılması tavsiye edilir.
0216 4421200-0216 4426626
0552 3307100-0552 3308100
Kanatlı Hayvan Kümes Altlığı Olarak Zeolit Kullanımı
Kanatlı hayvan çiftliklerinde hayvanların altlarının kuru kalması ve koku oluşmasını engelleyen bir üründür. Hayvan hastalıklarının sebeplerinden birisi aşırı amonyak kokusunun hayvanların yaşadıkları ortamlarda oluşmasından kaynaklanır. Zeolit kanatlı hayvan altlığı bu sorunu kökünden çözmektedir. Rahat ve ferah ortamlar sağlayarak hayvanların sağlıklı ortamlarda yaşamalarını ve verimlerinin daha da artmasını sağlar.
Yapılan birçok araştırmada zeolit/klinoptilolit altlıkların amonyağı %90’lara varan oranda ortadan kaldırdığı kanıtlanmıştır. Liang ve ark göre. (2005)
Evcil hayvan olarak evlerde kafesler içerisinde beslenen kanatlı hayvanlar (kuşlar, papağanlar vb. tüm kanatlı hayvanlar) kafes içerisinde ki dışkılarından çıkan sıvılar ve amonyak gazı gibi gazlar hem hayvan için hem de ortam için pek hoş olmayan kokular yaymaktadır. Zeolit kanatlı hayvan altlığı kullanımında hem kokuların giderilmesi hem de dışkının kurutulması sağlanmış olur. Böylece ortamda koku oluşumu engellenir kafes sürekli kuru kalır.
· Hayvanların dışkı ve idrarlarından kaynaklanan Amonyak gaz oluşumunu %90 lara varan ölçüde azaltır.
· Kümes ve çiftliklerdeki Nem ve koku oluşmasını engelleyerek hayvanların altlarının sürekli kuru ortamın ferah kalmasını sağlar.
· Nemden dolayı oluşan bakteri üremesini engeller.
· Sinekleri azaltır, patojenleri öldürür.
· Antibiyotik ilaç kullanımı azaltır.
· Hayvanların hastalanma riskini azaltır
· Kalite ve verimi artırır.
· % 100 doğal ve güvenlidir. Hayvanların yemesinde eşelemesinde hiçbir zararı olmadığı gibi faydası vardır ve toksik değildir
· İnsan, hayvan ve çevreye karşı tamamen zararsızdır, toprak içinde çok faydalıdır.
· Ekonomik ve doğa dostudur.
0216 4421200-0216 4426626
0552 3307100-0552 3308100
Amonyum Sülfat nedir? Nerelerde kullanılır?
Görünümü : İnce Beyaz Higroskopic Granül Veya Kristal Halde Toz Şekere Benzer
Kimyasal Adı : Diamonyum Sülfat, Sülfirik Asitin Diamonyum Tuzu, Şeker Gübre
Kimyasal Formülü : (NH4)2SO4
Ambalaj Şekli : 25 veya 50 Kg. lık Torbalarda
Tanımı ve Kullanım Alanları :
Amonyum sülfat gübresi açık sarıdan griye değin değişen ve çoğunlukla beyaz, renkli olan kristal yapıda bir gübredir, Zaman zaman gübrenin içinde kahverengi, mavi, sarı ya da gri renkli kısımlar görülmektedir. Kimi zaman açık yeşil, açık mavi veya grimsi yeşil renkli de olabilir. % 21 azot, % 24 kükürt den oluşur.
Kullanım Alanları
- Tarımda gübre olarak kullanılır. Bitkilerin gelişmesi için gerekli azot ve kükürt ihtiyacını giderir. Asit özellikli bir gübre olduğu için nötr ve kireçli (alkali) topraklarda kullanılır. Uzun yıllar sürekli olarak toprağa verilmesi halinde topraktaki asit miktarını arttırır. Bu nedenle asitli topraklara verilmemelidir. Verilmek zorunda kalındığında ise bir miktar kireçle birlikte uygulanmalıdır. Amonyum Sülfat genellikle ekim sırasında verilir. Bu bitkilerin büyümelerini hızlandıran topraktaki fosforun bitki tarafından daha kolay alınmasını sağlar.
- Ayrıca, bünyesinde kükürt bulunması nedeniyle bitkinin kükürt ihtiyacını da giderir. Çay, çeltik ve tahıl tarımında kullanılır. Bu bitkilere ihtiyacından az amonyum sülfat verilirse bitkinin gelişmesi zayıf olur.
- Böcek öldürücü, zararlı bitki öldürücü ve mantar öldürücü su bazlı tarımsal spreylerde katkı maddesi olarak kullanılır.
- Amonyum tuzu hazırlanmasında kullanılır.
- Biyokimya da amonyum sülfat çökeltileri proteinlerin saflaştırılmasında yaygın bir metod olarak kullanılır.
- Gıda sektöründe katkı maddesi olarak kullanılır.
- Yangın önleyici kompozisyonlarda kullanılır. Yangın önleyici olarak malzemenin yanma sıcaklığını , ağırlık kaybı oranını düşürür ve kömür kalıntısı üretiminin artmasına sebep olur.
0216 4421200-0216 4426626
0552 3307100-0552 3308100
Borik Asit nedir? Nerelerde kullanılır?
Görünümü : Kristal,Toz Beyaz Renkte
Kimyasal Adı: Borik Asit
Kimyasal Formülü : H3BO3
Ambalaj Şekli: 25 Kg Çuvallarda
Tanımı ve Kullanım Alanları : Borik asit, aynı zamanda borasis asit, ortoborik asit ya da acidyum boryum; genellikle antiseptik, böcek ilacı ve koku gidericilerde kullanılan beyaz kristal renkli, suda çözünen bir inorganik asit. İlk olarak Wilhelm Homberg tarafından bulunmuş olup, sülfürik asidin yan ürünü olarak ortaya çıkmıştır.
Kolemanitten borik asit üretimi
Türkiye’de borik asit, kolemanitten üretilmektedir. Üretimi Etibank yapmaktadır. Üretim prosesi temelde, kolemanitin sülfürik asit ile reaksiyonu sokulmasından ibarettir. Aşağıda gösterildiği gibi, reaksiyon sonucu jips ve borik asit oluşur. Üretim sırasında oluşan jips, çevre kirlilğine sebep olmaktadır.
Ca2B6O11.5H2O + 2H2SO4 + 6H2O → 2CaSO4. 2H2O + 6H3BO3
Üretimde öncelikle, kolemanitin boyutu <0,2 mm olacak şekilde, değirmenlerde öğütülür. Öğütülmüş kolemanit, sülfürik asitle reaksiyona sokularak çözeltiye alınır. Bu reaksiyon 80-100 oC’de gerçekleşir.
Filtrasyon
Kolemanit asitle çözeltiye alındıktan sonra, kimyasal reaksiyon sebebiyle jips çamuru oluşmaktadır. Bu jipsin ortamdan uzaklaştırılması için çözeltiyi basınçlı filtrelerle süzmek gerekir. Bu amaçla, iki aşamalı süzme yapılır. İlk aşamada tüm çözelti 15-20 dk. boyunca süzülür. İlk aşamadan geçmiş olan süzüntü, ikinci aşamada ise başka bir basınçlı filterede 3 saate yakın süzülür. Bu aşamalar sonucunda elde edilen jips çamuru artık havuzuna gönderilir.
Kristalizasyon
Filtrasyon sonrası elde edilen kolemanit çözeltisi, sabit bir debi ile kristalizatöre beslenir. Kristalizatöre gelen çözelti, özel spreylerle püskürtülerek, kristalizatöre yayılır. Bu şekilde, oluşan kristallerin boyutu arttırılarak, işlemin daha verimli devam etmesi sağlanmış olur. Kristal boyutlarının etkilendiği faktörler ise:
Beslenen çözeltinin yoğunluğu
Çözelti içindeki katılar
Besleme hızı
Santrifüj Çözelti kristalizatöre 80-90 oC sıcaklıkta girdikten sonra 40-45 oC sıcaklıkta çıkarak santrifüje beslenir. Santrüfüjde, çözelti kristalleriden ayrılır.
Kurutma
Santrifüjden çıkan kristaller bir miktar nemlidir. Ürün bu şekilde nemliyken satışa sunulamaz. Bu amaçla, akışkan yataklı kurutucularla kurutulması gerekmektedir. Bu tür kurutucularda, dışarıdan alınan hava, belli bir sıcaklığa kadar ısıtıldıktan sonra, kurutucu içine döşenmiş olan malzemeye alttan verilir.
Kurutucudan çıkan ürün torbalanarak satılır.
Kulanım Alanları
- Borik asit en yaygın olarak üretilen boratlardan biridir ve ilaç ve kozmetik endüstrisinde, cam ve fiberglas üretiminde, besleyici bir katkı, alev geciktirici olarak ve zararlıları kontrol etmek için ahşap koruyucuların üretiminde yaygın olarak kullanılmaktadır.
- Borik asit antibakteriyel özelliklere sahip toksik değildir ve çoğunlukla antiseptik bir ajan, akne tedavisi, koruyucu, böcek öldürücü, pH tamponu, yüzme havuzu kimyasalları, alev geciktirici ve bir çok faydalı kimyasala öncü olarak kullanılır.
- Endüstriyel olarak fiberglas, ev tipi cam ürünleri ve LCD ekranlarda kullanılan cam üretimi için kullanılır.
0216 4421200-0216 4426626
0552 3307100-0552 3308100
Askorbik Asit nedir? Nerelerde kullanılır?
Görünümü : Kristal,Toz Beyaz Renkte
Kimyasal Adı : Vitamin C, Ascorvit, Vicomin C, Acorbate,
Ascorbutina, , Secorbate; 3-Keto-Lgulofuranolactone; L-Ascorbic Acid
Kimyasal Formülü : H2C6H6O6
Ambalaj Şekli :25 Kg Çuvallarda
Tanımı ve Kullanım Alanları :
C vitamini, askorbik asit olarak da bilinir, suda eritilebilen ve birçok görevi olan vitamin. Çoğu hayvanlar ve bitkiler, kendi C vitaminlerini glukozdan üretebilirler. İnsanlar, bazı meyve yarasaları, hint domuzu ve insan benzeri primatlar C vitamini üretemediklerinden bunu besinlerden almak zorundadırlar.
Askorbik asit bir monosakkarit türevi olup yapıca glikoza ve diğer altı karbonlu monosakkaritlere benzer. Renksiz, beyaz, dikdörtgen kristallerdir. Çok hafif özel bir kokusu vardır. Ekşi tatta ve asit reaksiyondadır. Optikçe aktiftir. Polarize ışığı sağa çevirir. Asetonda çok zor çözünür. Eter, petrol eteri, benzen, kloroform ve yağlarda çözünmez.C vitamini kimyasal olarak askorbik asidin ışığı sola döndüren enantiyomeridir. Ticari C vitamini genelde askorbik asit kristallerinden veya askorbik asidin kalsiyum veya sodyum tuzlarından oluşmaktadır.C vitamini (askorbik asid) omurilik, akciğer ve göz gibi pek çok hayvansal dokunun sulu bölümlerinde oldukça yüksek yoğunlukta (milimolar ve üstü) bulunur.
C vitamininin kesin ölçümü hem onun biyokimyasal hem de farmakokinetik özellikleri için zorunludur. Biyolojik sistemlerde askorbik asidin rolü, C vitamininin fonksiyon ve gerekleri iki faktörle birlikte ele alınmalıdır: Birincisi, C vitamininin hem antioksidan hem de bir enzim kofaktörü olarak hareket etme yeteneği dahil biyokimyasal özellikleridir. İkincisi, bağırsakta emilmeyi, serum konsantrasyonunu, hücresel dağılımı, kullanım ve dışarı atılımını içeren farmakokinetiğidir.
Askorbik asit bütün canlı dokularda bulunur. Doğada çok yaygın şekilde bulunan bu vitaminin en zengin kaynaklarını taze meyve ve sebzeler oluşturur. Meyveler arasında en çok askorbik asit içerenler; limon, portakal, greyfurt, kivi, ananas, çilek ve frenk üzümüdür. Elma, armut ve erik ise bunlara göre daha az miktarda askorbik asit içerir. Bu meyvelerden özellikle sitrus meyveleri (limon, portakal, greyfurt), kivi ve domatesin dış kısımları (kabuk) askorbik asit bakımından zengindir.
Sebzeler, özellikle kuşburnu, karnabahar, lahana, ıspanak, kuru soğan, biber, turp, tere, maydanoz ve yer elması askorbik asit bakımından en zengin kaynaklardandır.
Kullanım Alanları
- Borik asit, karıncalar, zararlı böcekleri, hamamböceği ve çeşitli böcekler gibi çok çeşitli zararlıları kontrol etmek için kullanılmıştır.
- Ayrıca narenciye için mantar ilacı, yol hakkı boyunca herbisit, ateş önleyici ve odun koruyucusu olarak da kullanılmaktadır.
- Bir herbisit olarak kullanıldığında kuruma olur ve bitkilerde fotosentezi bozar.
- Borik asit ayrıca ana kullanım alanı tekstil fiberglasının imalatında olmak üzere sanayide kullanılmaktadır.
- Tekneler, bilgisayar devre kartları ve borular gibi çeşitli ürünlerdeki plastikleri takviye etmek için kullanılır.
- Çözelti formunda veya kuru toz halinde kullanılabilir.
- Borik asit, aşındırılmış ciltlere veya göz yıkama sıvısına uygulanması gibi çeşitli tıbbi amaçlar için bile kullanılır. Kesiklerden ve minör yanıklardan kurtulmak için antiseptik olarak kullanılır.
0216 4421200-0216 4426626
0552 3307100-0552 3308100
Bakır Sülfat nedir? Nerelerde kullanılır?
Görünümü : Mavi Kokusuz
Kimyasal Adı : Copper Sulphate / Blue vitriol; Copper (II) Sulfate Pentahydrate
Kimyasal Formülü : CuSO4
Ambalaj Şekli : 25 Kg. Lık Torbalarda
Tanımı ve Kullanım Alanları :
Bakır (II) sülfat pentahidrat eritmeden önce parçalanır . 63 ° C’de (145 ° F) ısıtma üzerine iki su molekülünü kaybeder, bunu iki tane daha 109 ° C’de (228 ° F) ve son su molekülünü 200 ° C’de (392 ° F) takip eder. [14] [15] Tetraakuopperin (2+) parçalanmasıyla dehidratasyon devam eder, iki karşıt aqua grubu bir diyakoper (2+) parçası vermek üzere kaybolur. İkinci dehidrasyon aşaması, son iki aku grubu kaybolduğunda gerçekleşir. Tamamı dehidrasyon, bağlanmamış su molekülü kaybolduğunda gerçekleşir. 650 ° C (1,202 ° F), bakır (II) sülfat haline parçalanır bakır (II) oksit (CuO) ve kükürt trioksit (SO 3 ).
Bakır sülfat, göztaşı olarak da bilinen mavi ve kokusuz bir maddedir. Bakır sülfat, bakır metali sıcak konsantre sülfürik asit veya seyreltik sülfürik asit ile oksitleriyle muamele etmek suretiyle endüstriyel olarak üretilir . Laboratuvar kullanımı için genellikle bakır sülfat satın alınır. Bakır sülfat aynı zamanda havada yavaşça düşük dereceli bakır cevheri sızıntısı ile üretilebilir; Süreci hızlandırmak için bakteriler kullanılabilir.
Ticari bakır sülfat genellikle yaklaşık% 98 saf bakır sülfattır ve az miktarda su içerebilir. Susuz Bakır sülfat, kütlenin yüzde 39.81 bakır ve yüzde 60.19 sülfattır ve mavi, sulu formunda, kütlece% 25.47 bakır,% 38.47 sülfat (% 12.82 kükürt) ve% 36.06 sudur. Büyük kristaller (10-40 mm), küçük kristaller (2-10 mm), kar kristalleri (2 mm’den az) ve rüzgâr temizleyici toz (0,15 mm’den az) kullanımına göre dört çeşit kristal boyutu sağlanmıştır.
Kullanım Alanları
- Baskıda böcek ısırıkları kağıdını korumak için kitap bağlayıcı macunlar ve tutkallar için bir katkı maddesi,
- Binada suya dirençli ve dezenfekte özellikli beton katkı maddesi olarak
- Sanat eserlerinde, özellikle de gözlük ve çömleklerde bir renklendirme bileşeni olarak
- Bakır sülfat havai fişek üretiminde mavi renkli bir madde olarak kullanılır.
- Dekorasyonda, bakır sülfat çimentoya, metallere ve seramiğe renk katar.
- Toprak ve hayvanlardaki bakır eksikliklerini düzeltir ve çiftlik hayvanlarının büyümesini teşvik eder.
- Dekorasyonda, bakır sülfat çimentoya, metallere ve seramiğe renk katar. Bazı piller, elektrotlar ve tel bakır sülfat içerir. Baskı mürekkebi ve saç boyasında kullanılır ve havai fişeklerde yeşil bir renk oluşturur.
Çinko Oksit nedir? Nerelerde kullanılır?
Görünümü : Kokusuz beyaz pudra görünümündedir.
Kimyasal Adı : Beyaz çinko, calamine
Kimyasal Formülü : ZnO
Özellikleri : Beyaz ve altın mühür olarak iki tipte bulunur. Altın mühür ilaç kalitesindedir.
Ambalaj Şekli : 25 kg. lık torbalarda
Kullanım Alanları :
Çinko oksit, formül ZnO ile bir inorganik bileşiktir. ZnO, suda çözünmeyen, beyaz bir tozdur ve yaygın boyalar, merhemler, yapıştırıcılar, sızdırmazlık maddeleri, pigmentler, kauçuk, plastik, seramik, cam, çimento, kayganlaştırıcılar dahil olmak üzere çok sayıda maddelerin ve ürünlerin bir katkı maddesi olarak kullanılır, gıdalar, piller, feritlerin yangın geciktiriciler, ve ilk yardım bantları. mineral zincite doğal olarak meydana gelmesine rağmen, en çok çinko oksit sentetik olarak üretilir.
Saf ZnO, beyaz bir tozdur, ancak doğal olarak nadir bulunan mineral çinkittir ve genellikle manganez ve sarıdan kırmızıya renk katan diğer safsızlıkları içerir.
Çinko oksit, amfoterik bir oksittir . Suda neredeyse çözünmez , ancak hidroklorikasit gibi asitlerin çoğunda erir :
ZnO + 2 HCI → ZnCl 2 + H 2 O
Katı çinko oksit, çözünür çinkoat vermek üzere alkalilerde de çözünür:
ZnO + 2 NaOH + H 2 Na → O 2 [Zn (OH) 4 ]
ZnO , oleat veya stearat gibi karşılık gelen karboksilatları üretmek için yağlardaki yağ asitleriyle yavaş reaksiyona girer . Çinko klorür güçlü bir sulu çözeltisi ile karıştırıldığında ZnO çimento benzeri ürünler oluşturur ve bunlar çinko hidroksi klorür olarak en iyi tanımlanır. [11] Bu çimento diş hekimliğinde kullanıldı.
ZnO ayrıca fosforik asit ile işlendiğinde çimento benzeri bir malzeme oluşturur ; ilgili malzemeler dişhekimliğinde kullanılmaktadır. Bu reaksiyon ile üretilen çinko fosfat tutkalı önemli bir bileşenidir Hopeit , Zn 3 (PO 4 ) 2 · 4H 2 O
ZnO, standart oksijen basıncı ile 1975 ° C civarında çinko buharı ve oksijene ayrışır. Bir de karbotermik reaksiyon , karbon ile ısıtma çok daha düşük bir sıcaklıkta (yaklaşık 950 ° C), çinko buharına oksit dönüştürür.
ZnO + C → Zn (Buhar) + CO
Çinko oksit, alüminyum ve magnezyum tozları ile şiddetli reaksiyon gösterebilir ; ısıtmada klorlu kauçuk ve keten tohumu yağı , yangın ve patlama tehlikesine neden olabilir.
Çinko sülfit vermek üzere hidrojen sülfid ile tepkimeye girer . Bu reaksiyon ticari olarak kullanılır.
Kullanım Alanları
- Boya sanayinde, suluboyalarda beyaz pigment olarak kullanılır. Beyaz renkli bir pigment olmasının yanı sıra kimyasal olarak reaktif bir maddedir, kıvam verici bir özelliği vardır. Boyayı ultra viyola ışıktan koruyarak solmasını geciktirir, boya tabakasına sertlik kazandırır küflenmeyi önleyici etkisi vardır.
- Seramik ve cam sanayinde ısıl ve mekanik şoklara karşı direncini ve malzemenin parlaklığını arttırır. Camın optik özelliklerini geliştirir.
- Tekstil sanayinde, dolgu malzemesi olarak görev yapar, kullanıldığı malzemeye beyazlık ve dayanıklılık verir, elastikiyet kazandırır, küf ve bakterilere karşı etki yaratır.
- Metal kaplama sanayinde, çeşitli metal yüzeylerin kaplamasında ve korozyona karşı korunmasında ayrıca elektriksel direnci arttırdığı için elektrikli ev aletlerinin yüzey kaplamasında kullanılır.
- Kibrit, akü, pil, kimyasal duman yapımında kullanılmaktadır.
- Lastik sanayinde aktivatör olarak kullanılır. Lastiklerin vulkanizasyonunda hızlandırıcı olarak kullanılır. Lastiğin esnekliğini arttırarak aşınmaya ve yırtılmaya karşı direncini sağlar.
- 7.İlaç ve kozmetik sanayinde Antiseptik ve kurutucu özelliği ile hücre yenilenmesine yardımcı olur. Reçetesiz satılabilen bazı merhemlerin bileşiminde bulunur ve ince bir tabaka halinde uygulandığında cildin su kaybetmesini önler. Yazın güneş, kışın da soğuk yanıklarına karşı koruyucudur.
- Bebeklerin bez bağlanan bölgelerinde çok az miktarda kullanılarak ciltte meydana gelebilecek kızarıklıklar önlenebilir.
0216 4421200-0216 4426626
0552 3307100-0552 3308100