Kimyasal Adı : Molybdic acid, disodium salt, dihydrate.
Kimyasal Formülü : Na2MoO4.2H2O
Ambalaj Şekli : 25 Kg. çuvallarda
Kullanım Alanları :
Molibdengeçiş metallerinden olup saf halde gümüşümsü beyaz renkli ve çok serttir. Ergime sıcaklığı oldukça yüksektir. Az miktarda ilavesiyle çeliğin daha da sertleştirilmesi sağlanabilir. Molibden bitkilerin beslenmesinde de önemli olup bazı enzimlerde yer alır.
İsveçli kimyacı Carl Wilhelm Scheele 1778’de, o döneme değin bir kurşun cevheri ya da grafit olduğu sanılan mineralin (molibdenit) bilinmeyen bir metalin sülfür bileşiği olduğunu gösterdi. İsveçli kimyacı Peter Jacob Hjelm de 1782’de molibdeni metal halinde ayırdı ve Yunanca “kurşuna benzer” anlamına gelen molybdos sözcüğünden esinlenerek adlandırdı.
Molibden, wulfenit (PbMoO4) veya powellit (CaMoO4) gibi minerallerde bulunursa da, asıl ticari molibden kaynağı molibdenittir (MoS2). Molibden doğrudan madencilik yoluyla ve bakır madenciliği sırasında yan ürün olarak ta elde edilebilir. Molibden, cevherlerinde %0.01 den %0.5 e değişen miktarlarda bulunur. Dünya molibden madenciliğinin yaklaşık yarısı ABD’de (Phelps Dodge Corporation) yapılmaktadır.
Kimyasal özellikleri bakımından krom ve wolfram ile benzerlik gösteren molibden; yüksek ergime ve kaynama noktası, yüksek ısı dayanımı, yüksek ısı iletkenliği ve düşük termal genleşme gibi üstün özelliklere sahiptir. Molibden 2623 °C de ergir. Bu özelliği ile metaller arasında altıncı sırayı alır. 4639 °C de kaynayan molibden, soğukta havadan etkilenmez, akkor halindeyken oksitlenir, nitrik ve sülfürik asitlerden etkilenir, yüksek sıcaklıkta su buharını ayrıştırır. Molibden’in yoğunluğu 10,28 gr/cm3 tür.
Kullanım Alanları
Tarım endüstrisi yılda 1 milyon sterlinlik bir gübre kullanıyor. Özellikle, molibden eksikliği olan topraklarda brokoli ve karnabahar tohumlarının işlenmesi için kullanılması önerilmiştir.
Bununla birlikte, 0.3 ppm’lik bir seviyedeki sodyum molibdatın hayvanlarda, özellikle sığırlarda bakır eksikliklerine neden olabileceği için dikkat edilmelidir.
Korozyon önleme için endüstride kullanılır, çünkü oksitleyici olmayan anodik bir inhibitördür.
Sodyum molibdat ilavesi, nitrit-amin ile inhibe edilen sıvıların nitrit ihtiyacını önemli ölçüde azaltır ve karboksilat tuzu akışkanlarının korozyon korumasını geliştirir.
Galvanik korozyonun bimetal yapıdan dolayı potansiyel olduğu endüstriyel su arıtma uygulamalarında, sodyum nitritten çok sodyum molibdatuygulaması tercih edilir.
Sodyum molibdat, daha düşük ppm’lik molibdatdozajlamanın dolaşımdaki suyun daha düşük iletkenliğine sahip olması avantajına sahiptir. 50-100 ppm düzeyindeki sodyum molibdat, 800 + ppm seviyelerinde sodyum nitrit olan korozyon inhibisyonu ile aynı seviyeleri sunar.
Daha düşük konsantrasyonlarda sodyum molibdat kullanarak iletkenlik minimumda tutulur ve böylece galvanik korozyon potansiyelleri azaltılır
Kimyasal Adı : Sodium Sulfate, Thenardite, Sal Mirabilis, Mirabilite
Kimyasal Formülü : Na2SO4
Ambalaj Şekli : 50 kg. lık torbalarda
Kullanım Alanları :
Sodyum sülfat, nötr olan bir tuzdur çoğunlukla acı ve tuzlu suyu olan göllerde katı şeklinde mevcut olan maden yataklarında ve kimyasal yan ürün halinde elde edilebilmektedir.Doğal olan sodyum sülfat içeriğinde hiç bir çinko, arsenik, kurşun ve krom gibi diğer ağır metalleri ve toksik minerallerde mevcut olmamaktadır. Sodyum sülfat pek çok sektörde uygun ürünlerin yapılmasında katkı maddesi olarak hem doğal hemde sentetik şeklinde tercih edilmektedir. Doğada mevcut olan sodyum sülfat (Na2S04) bileşiklerinde bulunmaktadır.
Sodyum sülfat, bu şekilde katı olarak bulunan sodyum sülfat katı şeklindeki maden cevherlerinin çözünmüş olan sıvıların ve başka ham maddelerinde işlenmesi, değerlendirilmesi sonrasında kullanıma hazır olmaktadır. Özellikle sektörlerde ana madde olarak kullanılan sodyum sülfat nötr bir tuz olmasından dolayı tercih edilmektedir. Genel olarak sanayi dalında sodyum sülfatın kullanılabilir özelliğinin olmasının sebebi ise diğer suda eriyen maddelerle hiç benzememesinden dolayı kullanılmasıdır.
Genellikle sodyum sülfat, tamamen doğal kaynaklardan temin edildiği gibi aynı zamanda materyallerinde edilmeleri sonucunda diğer bir yan ürün yani sentetik sodyum sülfat şeklinde de temin edilmektedir. Çoğunlukla sentetik olarak üretilen sodyum sülfatta kendi ana üretim kalıntıları çok az miktarda da olsa kalmaktadır.
Kullanım Alanları
Kağıt sektörü, özellikle kağıdın en önemli maddesi olan selüloz ve sodyum sülfatın imalatında elyaf pişirilerek kullanılan çok önemli bir kimyasal maddedir.
Deterjan sanayisi, sodyum sülfatın ilk olarak tercih edildiği kullanım alanı deterjan sanayisidir. Çünkü sodyum sülfat katı deterjanların ve toz granüllerin formülünde dolgu maddesi şeklinde mevcut olmaktadır. Genellikle deterjanlarda mevcut olan sodyum sülfat %16 civarında bulunmaktadır fakat bazı durumlarda bu oran yaklaşık olarak %40 civarında olabilmektedir.
Cam sektörü, özellikle cam malzemesinin oluşturulmasında en büyük rol sodyum sülfata aittir.
Tekstil boyama, çoğunlukla bu alanda sodyum sülfat boyanın kumaşa tamamen homojen olarak geçmesinde yardımcı olmaktadır.
Kâğıt sanayinde selüloz yapımında elyafın pişirilmesinde kullanılan en önemli kimyasaldır.
Deterjan sektöründe % 25 oranında kullanılmaktadır. İçerisinde hiçbir toksik madde içermemesinden dolayı ve doğal pH değeri elde edilmesi bu sektörde oldukça büyük önem arz eder. Deterjan sektöründe dolgu maddesi olarak kullanılır.
%100 silikon polimerinin yanı sıra silikon köpük önleyici bileşenler, silikon konsantre köpük önleyiciler, silikon köpük önleyiciemülsiyonlar ve silikon içermeyen köpük önleyiciler gibi geniş bir yelpazede yer alan ürünlerimiz aşağıdaki gibidir;
Silikon köpük önleyici bileşenler: %100 aktif madde içeren oldukça etkili suda çözünmeyen köpük önleyici bileşenler.
Manganez ya da diğer adıyla mangan. Yer yüzünde en çok rastlanan 12. elementtir ve demir, bakır ve alüminyumdan sonra en çok kullanılan metaldir. Saf mangan, normal hava şartlarına karşı dayanıklıdır. Atom ağırlığı 54,94 g/mol, atom numarası 25 ve ergime noktası 1244°C’dir.
Fosfor, kükürt ve oksijen ile ergime sıcaklığının üstündeki sıcaklıklarda kolay bir şekilde bileşik yapabilmektedir. Bundan dolayı çelik bünyesinde bulunan fosfor ve kükürdün giderilmesinde kullanılmaktadır. Başta demir olmak üzere, bakır, alüminyum ve silisyum ile çeşitli özelliklere sahip alaşımlar yapmaktadır. Bunlardan en çok kullanılanı ise ferromangan (%78 Mn) ve silikomangan (%65-70 Mn) alaşımlarıdır.
Günümüzde artan çelik üretimi, mangan üretimindeki artışa da sebep olmuştur. Pirometalurjik ve hidrometalurjik yöntemler olmak üzere iki çeşit üretim yöntemi bulunmaktadır. Üretilen manganın büyük bir kısmı (%85-90) demir çelik endüstrisinde alaşım elementi olarak kullanılmaktadır. Çeliğe mangan eklenerek; çeliğin dövülme, haddelenme, tokluk, mukavemet, sertlik, aşınma, sertleşebilirlik ve rijitlik gibi özellikleri geliştirilmektedir.
Mangan 1826’da Asya Magnezyum’da keşfedildiği düşünülmektedir ve ilk kez cam eşya yapımında camın rengini ayarlamak için kullanıldığı tahmin edilmektedir. Az miktarda eklenmesiyle demir elementinden kaynaklanan yeşil rengin giderilmesine kullanılmıştır. Eklemeye devam ettikçe de pembe, mor ve siyah renkleri elde edilmiştir.
Ferromangan endüstriyel olarak ilk kez 1841’mayı başarmıştır. Mangan adı ise ilk kez Buttman tarafından 1808’de kullanılmıştır. İlk kullanışlı mangan cevheri permanganat ise 17. yy.’da Alman kimyacı Glauber tarafından keşfedilmiştir.
de Pourcel tarafından Fransa’da üretilmiştir. Üretimi yapılan ferromangan burada pota çeliği yapımında kullanılmıştır. Yüksek mangan pik ise (%20 Mn ve Fe) ticari olarak 1850’lerde Prussia’da üretilmiştir.
Demir çelik endüstrisinde; çelik alaşımına ferromangan ilave edilmesi ile fosfor ve sülfürün giderilmesi, bu iki elementin çelik üstündeki kötü etkilerin giderilmesini sağlamıştır. Siemens tarafından 1866 yılında patenti alınmıştır. 1875’te yüksek fırında ferromangan üretimi Purcel tarafından başarılmıştır. 1888’de ise Hadfield mangan içeren çelik üreterek çeliğin sürtünme ve aşınmaya karşı olan direncini artırmıştır. Ferromangan ilk kez 1890’lı yıllarda üretilmiştir. 1990’lı yıllarda en çok MnO2 bileşiği kullanılmaya başlanmıştır. İlk kullanımı ise 1868’de Leclanche tarafından kuru pil sisteminde birincil katot bileşimi olarak kullanılmıştır.
Manganez, gümüş renge sahip bir metaldir ve demiri anımsatmaktadır. Aynı zamanda çok sert ve kırılgan bir yapıya sahiptir. En çok metalik formda, alaşımlamada, sülfür, fosfor ve oksijen giderici olarak demirde, çelikte ve demir dışı metallerin üretilmesinde kullanılmaktadır.
Manganez; demir, bakır ve alüminyumdan sonra en çok kullanılan ve yer kabuğunda en çok bulunan 12. elementtir. Periyodik tablodaki yeri 7. grup 4. periyottur. Atom numarası 25 ve atomik ağırlığı 54,94 g/mol’dür. Manganezin bazı özellikleri aşağıda belirtilmiştir.
Ergime noktası: 1244°C Kaynama noktası: 2150 °C Yoğunluk: 7,43 g/cm3 Özgül ısı: 0,115 cal/g Ergime gizli ısısı: 63,7 cal/g Lineer genleşme katsayısı: 22×10-6 Sertlik: 5,0 mohs Sıkıştırılabilme: 8,4×10-7 Buharlaşma gizli ısısı: 53700 cal/g-at Standart elektrod potansiyeli: 1,134 V Manyetik hassasiyeti: 8×10-6 cgs
Manganezin α ve β formları kırılgan yapıya sahiptir. γ formu ise şekil verilebilir ve kararsız yapıdadir. Dondurulmuş halde tutulmazsa δ formuna dönüşmektedir. Γ formunun çekme dayanımı 72000 psi, akma mukavemeti 35000 psi, uzaması %40 ve sertlik değeri 35 Rockwell C’dir. γ formu düşük oranda bakır ve nikel eklenmesi ile kararlı hale getirilebilir.
Saf manganez normal şartlar altında dayanıklıdır. Ergime sıcaklığının üstündeki sıcaklıklarda ise oksijen, fosfor ve kükürt ile kolaylıkla bileşik yapar. Bundan dolayı metallerin kükürtsüzleştirilmesinde ve reoksidasyonunda da kullanılmaktadır. Başta demir elementi olmak üzere, magnezyum, titanyum, silisyum, alüminyum, bakır ve çinko ile çeşitli özelliklerde alaşımlar yapmaktadır. Bunlardan en çok kullanılanları silikomangan (%65-70 Mn) ve ferromangan (%78 Mn) alaşımlarıdır. Mangan, mağmanın kristallenmesi esnasında Fe2+ iyonuyla beraber magmatik minerallerin yapısına girmekte ve özellikle amfibol grubu biyolitlerin ve minerallerin yapısında zenginleşmektedir.
Manganez bileşikleri yer yüzünün geniş bir bölümünde yaygın halde bulunmaktadır ve fazla sayıda mineralde oluşmaktadır. Ticari olarak en önemli olan manganez mineralleri ise oksitli yapıya sahip olan manganez mineralleridir.
Manganez cevherleri şu şekilde sınıflandırılabilir;
%35’ten fazla manganez ihtiva eden cevherler; manganez cevherleri, %10-35 manganez ihtiva eden cevherler; demirli manganez cevheri ve %5-10 manganez ihtiva eden cevherler. Bununla beraber üretim yapılabilecek durumda olması için cevherdeki en az manganez miktarı %20’dir.
Bazı manganez bileşikleri:
Oksidasyon Derecesi
Kristal Yapısı
Örnek
Mn3-
Tetrahedral
Mn(NO)3CO
Mn2-
Kare
[Mn (ftalosiyanin)]2-
Mn–
Trigonal Bipyramid
Mn(CO)5-
Mn0
Oktahedral
Mn2(CO)10
Mn+
Oktahedral
[Mn(CN)6]5-
Mn2+
Tetrahedral
MnCl42-
Mn3+
Oktahedral
MnF3
Mn4+
Oktahedral
MnO2
Mn5+
Tetrahedral
MnO43-
Mn6+
Tetrahedral
MnO42-
Mn7+
Tetrahedral
MnO4–
Bireşimli cevherler doğal cevherleri zenginleştirerek üretilmektedir. Manganez cevherleri; metalurjik, pil ve kimyasal kalitede cevher olmak üzere üç kısımda incelenmektedir. Metalurjik kalitedeki cevherler; ferromangan, manganez alaşımları ve kimyasallar için uygundur. Birincil kalitede mangan dioksit en az %85 MnO2 içermesi gerekir. İkincil kalitede olan mangan cevheri ise en az %68 MnO2 içermesi gerekmektedir. Kimyasal kalitedeki manganez cevherleri ise ikiye ayrılmaktadır. Bunlarda tip A kimyasal üretim yöntemlerinde oksidasyon amaçlı, tip B ise permanganat yapımında kullanılmaktadır.
Yer kabuğunda manganez cevherleri, genellikle oksitli manganez mineralleri halinde bulunaktadır. Oksitli manganez mineralleri; psilomelan, hausmannit, pirolüsit ve manganittir. Karbonatlı manganez minerali ise rodokrozittir.
Sülfürlü manganez cevherleri ticari olarak bir öneme sahip değildir. Fakat bazı silikatları çıkartılmaktadır. Hauerit ve alabandit bilinen sülfürlü manganez mineralleridir. Hauerit nadir bulunan bir manganez mineralidir.
Yer kabuğunda bileşiminde manganez ihtiva eden 300’ü aşkın mineral bulunmaktadır. En çok öneme sahip manganez mineralleri; pirolusit, ramsdellit, polianit, manganit, kriptomelan, psilomelan, hausmanit, branuit, bixbit, jakopsit, hollandit, koronadit ve rodokrosittir. Aşağıdaki tabloda ticari olarak en çok öneme sahip manganez minerallerinin özellikleri verilmiştir.
Önemli mangan mineralleri
Bazı mangan mineralleri: a) Manganit b) Pirolusit c) Psilomen d) Rodokrozit e) Brounit f) Todoriket
Manganez cevherinde bulunan empüriteler 4 genel gruba ayrılabilir. Bunlar;
Metaller: Demir, bakır, çinko, gümüş, kurşun
Gang: Kireç magnezyum oksit, alümina, silis
Uçucular: Su, organik maddeler, karbondioksit
Metalik olmayanlar: Fosfor, kükürt
Bakır, çinko ve kurşun, cevherde olmaması istenen metallerdir. Bu üç elementin miktarı istenilen sınırlarda olması gerekmektedir. Eğer bu elementler cevher içerisinde yüksek miktarda ihtiva ediyorsa, cevher ekonomik olarak uygun değildir.
Cevherin ekonomik olarak bir değere sahip olması için alümina, magnezyum oksit, silisyum ve kireç miktarları çok önemlidir. Eğer bu değerler istenilen miktarlardan fazla ise cevher ekonomik olarak değerli değildir. Bunun sebebi ise manganezin üretiminde, bu elementlerin miktarları fazla olması nedeniyle, manganın ergitilmesi sırasında yüksek cüruf hacmine sebep olmaktadır. Yüksek cüruf hacmi olursa kok tüketimi artar ve bu da prosesin ekonomikliğini etkiler.
Manganez cevherlerinin büyük bir kısmı su içermektedir. Karbondioksit ve suyu bünyeden uzaklaştırmak için kalsinasyon işlemi uygulanmaktadır. Rodokrosit cevherinde %38 karbondioksit bulunması nedeniyle şarjdan önce mutlaka kalsine edilmesi gerekmektedir.
Sülfür ve fosfor manganez cevherlerinde istenmeyen empüritelerdir. Bunlar cevher bünyesinde bulunuyorsa, ergitme sırasında nihai ürüne geçerler. Yüksek fosforlu cevherlerden fosfor giderilmesi de mümkün değildir. Cevherde sülfür bulunuyor ise ergitme sırasında manganezle birleşerek mangan sülfür olarak cürufa geçeceğiden dolayı fosfor kadar sorun teşkil etmez.
Yer kabuğunda toplam manganez cevheri miktarı yaklaşık olarak 5 milyar ton olduğu tahmin edilmektedir. Düyanın manganez ihtiyacını karşılayan cevherler genellikle Çin, avusturalya, Gabon, Brezilya, Güney Afrika ve Hindistan’dan çıkarılmaktadır. Ayrıca bunların yanında okyanus diplerindeki nodüller de önemli manganez kaynaklarındandır. Aşağıdaki tablodan dünya üzerinde bulunan manganez rezervlerini inceleyebilirsiniz.
Türkiye’de yer alan manganez yatakları, dünya çapında büyük olan yataklardan değildir. Türkiye’deki mevcut yataklarda da manganez tenörü yüksek değildir. Yer alan rezervlerin büyük bir kısmı demirli mangan cevherleri oluşturmaktadır. Bu cevherlerde mangan %10-35 oranlarında bulunmaktadır. Türkiye’nin rezervlerinde en çok bulunan demirli mangan cevherlerinin, mangan cevheri olarak kullanımı yoktur. Bu cevherler demir-çelik fabrikalarında sinterde kullanılarak, mangan cevheri kullanımından tasarruf sağlanmaktadır. Türkiye’de manganlı demir cevherleri de bulunmaktadır. Miktarı %5 ila %10 mangan ihtiva eden cevherlerdir. Türkiye’de yalnızca Hekimhan-Devecinde bulunan manganez cevherleri metalurjik mangan cevheri grubunda kullanılabilir.
Türkiye’de manganez cevheri bulunan görünür tahmini olarak 4,5 ton olup, en önemli rezerv ise 4 milyon ton ile Denizli Tavas’tadır. Aşağıdaki tablodan Türkiye’de bulunan mangan rezervlerini inceleyebilirsiniz.
Manganez önemli ölçüde demir-çelik ve kimya sanayisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Üretilen manganın yaklaşık olarak %90’ı demir çelik sanayiinde kullanılmaktadır. Kalan kısmı ise kimya sanayiinde kullanılmaktadır. Bunlar haricinde manganez; alüminyum endüstrisinde alaşım malzemesi olarak, pil üretiminde, cam ve seramik endüstrisinde, elektrolitik çinko üretiminde, kaynak endüstrisinde, oto boyası, çimento, refrakter, petrokimya, fotoğrafçılık, suni gübre ve ilaç endüstrisinde kullanılmaktadır. Mangan dülfat ise kimya endüstrisinde, ilaç endüstrisinde ve gübre endüstrisinde kullanılmaktadır.
Neredeyse tüm çelik türlerinin bünyesinde mangan elementi yer almaktadır. Hadfield çeliğinde manganez miktarı %13-14’lere kadar çıkmaktadır. Manganez elementinin eklenmesiyle; çeliğin dövülme, haddelenme, mukavemet, tokluk, sertlik, aşınma, sertleşebilirlik ve rijitlik gibi özelliklerini geliştirmektedir. Ayrıca manganez çelik sanayiinde sülfür ve oksijen gidermek amacıyla da kullanılmaktadır.
Çelik üretimi
Manganezin, çeliğin bahsi geçen özelliklerinin geliştirilmesi sebebiyle makas üretiminde kullanılacak olan çeliklerin yapımında mangan ilavesi yapılmaktadır. Aynı zamanda zırh çeliklerinin üretiminde de mangan ilavesi görülmektedir.
Manganez içeren bakır alaşımları ise, elektrik iletkenliğinin düşük olmasından dolayı, duyarlı elektrik dirençlerinde ve ısıtıcı rezistansların üretiminde kullanılmaktadır.
Manganez alüminyum alaşımları, meşrubat kutularının sertliğini artırmak için kullanılmaktadır.
Manganez tuzları (sülfat, karbonat, oksit, klorür) kolloidal halde enfeksiyon oluşumuna karşı hücre metabolizmasını hızlandırıcı olarak anemi tedavisinde de kullanılmaktadır.
Talk, sulu bir magnezyum silikat olup, teorik formülü 3MgO 4SiO2 H2O’ dur. İdeal bileşiminde %63.5 SiO2, %31.7 MgO ve %4.8 H2O ihtiva eder. Beyaz, yeşilimsi şeffaf renklerde, kaygan, masif görünümlü ve yumuşaktır. Sertliği Mohs cetveline göre 1-1.5 arasında değişir. Yoğunluğu 2.6-2.8 gr/cm3 arasındadır. Kristal şekli monokliniktir. Talkın ısı ve elektrik iletkenliği zayıftır fakat ateşe dayanıklıdır. Yüksek sıcaklıklarda ısıtıldığında sertleşir, katılaşır. Asitlerle bozulmaz.
Talkın ticari olanları genellikle teorik saflıktan oldukça farklılıklar gösterir. Bu tür ürünler, saf talk minerali olduğu gibi talk ve talkın parajenezinde bulunan dolomit, kalsit, kuvars, diyopsit, serpantin, magnetit, pirit, tremolit-aktinolit ve mika gibi minerallerin değişik oranlarda karışımı halinde olabilirler. Ticari talkın çeşitleri şunlardır:
Sabuntaşı (Soapstone): Mineral talk içeren masif formun adlandırılmasıdır. En az % 50 mineral talk içermekte olup, elektriğe ve asitlere karşı dirençli, ısıya karşı dayanıklı özelliklere sahiptir.
Steatit: Yüksek saflıkta masif talklar için kullanılan bir terimdir. En çok kullanım alanı elektrik izalatörleri yapımıdır. Ancak steatit %1.5 den az CaO ve Fe2O3 ve %4′ ten az Al2O3 ihtiva etmelidir.
Lava: Blok talkları veya blok talklardan elde edilen son ürünleri ifade etmek için kullanılır.
Asbestin: Saf talk minerali kristal özelliklerinde nadiren lifsi görünümdedir. Asbestin ise daha ziyade levha, ince tabaka veya mikaya benzer şekillerdedir.
Rensselaerit: Talka benzeyen ancak yumuşak ve yağlı olmayan bir mineraldir.
Fransız Tebeşiri: Talkın masif çeşidi olup, boya ve kurşun kalem yapımında kullanılır.
Ekonomik öneme sahip olan talk yatakları dolomitik kayaçların bölgesel veya kontak metamorfizmaya uğramasıyla, ya da magmatik kayaçların serpantinleşmesi ile oluşabilir. Talk oluşumu için en uygun alanlar magmatik kayaçlar ile sedimanter kayaç kontaktları, fay ve makaslama zonlarıdır. Metamorfik şistler içinde yer alan talk-şistler de önemli olabilir.
TALKIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ
Renk: Yeşil, gri ve gümüşe yakın beyaz.
Parlaklık: Buzlu veya yağlı gibi donuktur.
Saydamlık: Kristalleri yarı şeffaftır, kütle opaktır.
Kristal Sistemi: Monokliniktir. ( 2/m.)
Kristal Davranışı: Genellikle talk kompak yada yaprak şeklinde kütlelerde bulunur. Kuarz, pyroksen, alivin ve ampibol gibi diğer kristallerin sahte şeklini alır.
Yarılım: Bir yönde mükemmeldir.
Sertlik: 1’ dir.
Özgül Ağırlık: 2.7-2.8 ‘ dir. (Ortalama)
Damar: Beyazdır.
Diğer Özellikleri: Yarılım parçaları hafif eğilebilirdir, fakat elastik değildir. Talk dokunulduğunda sabun gibi hissedilir.
En iyi belirleyici özellikler: Yumuşaklık, renk, sabunluk hissi, parlaklık ve yarılımdır.
1. Steatit-Kompakt Talk: Masif, kriptokristalin, oyulabilir, kesilebilir veya istenilen şekil verilebilir. Steatit, 1800°F’ ta 6 saat ısıtılırsa kenetlenmiş klinoenstatit kristaline dönüşür (bu, LAVA olarak isimlendirilir). Bu ürün iyi elektrik izalatör özelliğine sahiptir.
2. Yumuşak Levhamsı Talk: Sedimanter magnezyum karbonat kayaçlarının bir metamorfizma ürünüdür. Bu en önemli talk tipidir. Diğer talk materyallerinden daha fazla kullanım özelliklerine sahiptir.
3. Tremolit Talk: Bazen sert talk olarak isimlendirilir. Değişen yüzde oranlarında tremolit, antofillit, kalsit, dolomit, serpantin ve hakiki yumuşak talktan oluşan masif veya laminalı kayaç halindedir. % 6-10 arasında değişen CaO içeriği ile karakteristiktir.
4. Karışık Talk Cevherleri: Levhamsı talk, dolomit, kalsit, serpantin ve diğer birçok eser mineralden oluşan ve yumuşak talk olarak isimlendirilen gevrek, beyaz şisti kayacı içine alır. Talk-klorit karışımından oluşan düşük kalitede yataklar yaygındır.
Talk; seramikte, boya yapımında, çatı kaplamasında, haşarat ilacı üretiminde, kauçuk ve kağıt sanayiinde, kozmetik ve farmakolojide, asfalt dolgu maddesi yapımında, hayvan yemi ve gübre üretiminde kullanılır. Kullanım amacına göre, yumuşaklığı, yağ absorbsiyonu, nem oranı, erime noktası, özgül ağırlığı, ısı ve elektrik iletkenliği ve kimyasal analiz önemlidir.
Seramik Sanayiinde: Talkın ısı ile genleşme özelliğinin çok az olması nedeniyle banyo ve mutfak seramiklerinde ve elektrik sobalarının plakalarında kullanılmasını sağlamıştır. Seramik sanayiinde kullanılacak talkta fiziksel ve kimyasal yapı bakımından homojenlik istenir. Ayrıca, tane iriliği ve dağılımı ile pişirme rengi de önemlidir. Bileşiminde manganez ve demir istenmeyen impuritelerdir. CaO %0.5, demir oksit %1.5 ve Al2O3 %4′ ten fazla olmamalıdır. Elektroseramik ve sırlamada kullanılan talk saf magnezyum silikattır. Ayrıca kloritsiz kompakt talk (steatit) kullanılabilir.
Boya Sanayiinde: Lif ve yaprak özelliğine sahip talklar, yağ absorblama özelliğinden dolayı boya ve benzeri yağ yapımında kullanılmaktadır. Boya sanayiinde kullanılan talk öğütüldüğünde son derece beyaz ve tenörü yüksek olmalı (%98.5). Ayrıca 325 mesh’ lik elekten geçebilmelidir. Talk lifi boya tabakacıklarının biribirine ve yüzeye kenetlenmesini sağlar. Ağır boya materyallerinin çökmesini önleyip, boyanın daha homojen olmasını sağlar.
Çatı Kaplamasında: Bu iş için genellikle kalitesiz talklar kullanılır. Bu yüzden hammaddede beyazlık ve saflık aranmamaktadır. Aranan özellikler tane boyu ve dağılımı ile yağ emme özelliğidir.
Haşarelere Karşı: Talk haşare öldürücü ilaç yapımında da kullanılmaktadır. İlaca toksik etki, istenen yoğunluk ve az aşındırıcılık özelliklerini kazandırır.
Kauçuk Sanayiinde: Talk, bir çok sentetik lastik, plastik ve kauçuk üretiminde doldurucu olarak kullanılır. Maddeye sıkı bir doku kazandırır.
Kağıt Sanayiinde: Talk, yumuşaklığı, tane boyu, mürekkep emme özelliği ve suda erime özelliği nedeni ile kağıt sanayiinde rahatça kullanılabilmektedir. Ancak kullanılacak talkın CaCO3 oranı %2-5′ ten fazla olamamlı ve başka mineral içermemelidir.
Kozmetik ve Farmakolojide: Talkın istenilen tane boyutunun elde edilmesi mümkün olduğundan kimyasal saflığı ve kayganlığından dolayı kozmetik ürünleri ve ilaç üretiminde kullanılmaktadır. Bu sanayiide kullanılan talkta aranan özellikler, içerdiği lifsi ve sert minerallerin azlığı, arsenik ve demir miktarlarının düşük olmasıdır.
Talk, çatı yapımında erimiş asfaltı stabil duruma getirdiği için yangın ve hava koşullarına karşı yüksek bir koruma sağlar. Talk ayrıca, yapım ve yerleştirme sırasında çakılların veya çatı rollarının birbirlerine yapışmasını önler.
Talk bunlardan başka hayvan yemi üretiminde, gübre üretiminde, heykeltraşlıkta, kaplama sektöründe, sabun yapımında, elektrik anahtarlarında izolatör olarak kullanılmaktadır.
Üretim Yöntemi ve Teknoloji
Dünya’ da ve yurdumuzda talk üretimi hem açık hem de kapalı işletmeler şeklinde yürütülmekte ancak kaliteli talk yataklarında damar boyunca galeri açılarak talk üretimi yapıldığı da bilinmektedir. Geleneksel patlatma metodları da kullanılarak yapılan kazı işlemleri ile çıkarılan hammadde, kalifiye işçiler tarafından kaba bir ayırıma tabi tutularak stoklanıp parça cevher olarak satılır. Ya da ileri talk ürünler (mikronize veya ultra mikronize) eldesi yoluna gidilir.
Dünyada parça cevherin işlenerek ileri talk ürünleri elde edilmesinde; köpük flatasyonu, sedimantasyon, hidrosiklondan geçirme, hava ve yaş manyetik seperetasyon, santrfüj boylaması, sprey kurutma ve yaş öğütme teknikleri uygulanmaktadır. Talkta aranılan özellik çok beyazlık olduğundan hiçbir şekilde rengi bozulmamalıdır. Özel isteklere karşı bazı kırıcı ve öğütücüler kullanıldığı bilinmektedir. Örneğin kağıt dolgusu ve kaplama sanayii 5 mikrondan daha ince tane boyu istendiğinde mikronize öğütme usulü kullanılmalıdır.
Kimyasal adı : E500, Soda, soda kristali, soda külü,
Kimyasal Formülü : Na2CO3
Ambalaj Şekli : 50 Kg Torba
Özellikleri :
Karbonik asidin sodyum tuzudur. E500
Tanımı ve Kullanım Alanları :
20 ˚C deki suda 30gr/100 ml çözünür. Havuz suyunun pH değerinin yükseltir ve içindeki yüksek orandaki alkali maddeler sebebiyle havuzdaki asidik bileşenleri nötralize eder. Tüm alkali metal tuzlarının sanayi açısından kuşkusuz en önemlisidir. Bu bileşik belirli deniz bitkilerinde ve bazı kayalarda mineral halinde bulunur. Yatakları Afrika ve Asya’dadır. Günümüzde sodyum karbonat üretimi için kullanılan Solvay metodunda doymuş sodyum klorür çözeltisi, önce amonyakla daha sonra da karbondioksitle işlem görür ve bu yolla üretilen sodyum karbonata Solvay sodası denir.
Kullanım Alanları
Çamaşır ve özellikle tüllerin beyazlatılmasında kullanılır. Sodyum karbonat sularda sertlik yapan iyonları karbonat halinde çöktürüp ortamdan uzaklaştırır. Bu şekilde çamaşır makinelerinde yumuşatıcı olarak kullanılır.
Cam üretiminde kullanılan en önemli kimyasaldır. Kumla soda birleştirilerek çok yüksek ısıya yükseltilir ve aniden soğutulur. Bu şekilde cam üretilir.
Tekstil sektöründe reaktif boya kullanıldığında sodyum karbonat boya ve lif arasındaki bağı oluşturmak için kullanılır.
Gıda katkısı olarak asit düzenleyici, anti-caking ajanı ve stabilizatör olarak görev yapar. Şerbet tozu üretiminde kullanılır.
Tuğla yapımında ıslatma ajanı olarak görev yapar, bu şekilde kil extrude edilirken daha az suya ihtiyaç olur.
Diş macunlarında köpük ajanı olarak kullanılır. Sürtünme yaratır ve ağız pH ını yükseltir.
Bu renksiz tuz, bir zamanlar düşünülmüş hidroflorik asit yolundaki bir cam etokanttır ve bir ara maddedir. Amonyum bi florür veya pul pul kristalidir. Suda kolayca çözünebilir ve kolaylıkla çözünebilir. Amonyum hidrojen florür, amonyak ve hidrojen florür den üretilir. Amonyum bifluorür, heksaflorosilik asitten hidroflorik asit üretiminde bir ara madde olarak düşünülmüştür.
Kullanım Alanları
Suda çözülür ve zayıf bir hidroflorik asit çözeltisi oluşturur.
gazı kapalı alanlarda toplanabilir. Çelik, nikel veya alüminyum kapları kullanmayın.
Amonyum bifluorür (amonyum hidrojen florür olarak da bilinir), metal yüzeyleri, örneğin alüminyum için bir parlatma tuzu olarak kullanılır.
Amonyum biflüorür kazınmış cam, antiseptikler, berilyum için çözücü metal polonyum, analitik ajan için yüzey oluşturucu madde ve silisli çelik plaka için aşılama maddesinde kullanılır.
Amonyum bifluorür, cam eğirme ve nadir elementlerin ekstraksiyonunda kullanılır veya antiseptikler ve mordant olarak kullanılır.
Amonyum biflüorür ayrıca ahşabın koruyucu ajan, alüminyumun parlaklaştırıcı ajan, tekstil endüstrisinde kullanılan pas uzaklaştırıcı ajan ve analitik reaktif vb. Olarak da kullanılabilir.
Amonyum bifluorür, yağ sahasının asit muamelesinde ve magnezyum ve magnezyum alaşımının yapımında kullanılır. Hafif elimine edici, dondurucu üreten ve etchant cam olarak kullanılabilir.
Amonyum biflüorür veya mantar önleyici bir mastik Douglas-köknar kazıklarına çürümeye karşı uzun vadeli koruma sağlayabilir.
Amonyum bifluorür diğer uygulamalar arasında ampullerin, parfüm şişelerinin ve bina camının cam yüzeylerinin donlanması ve sayısız kimyasal işlemlerde kullanılması bulunmaktadır.
Kimyasal Adı : Carbonic Acid, Barium Salt; Barium Carbonate
Kimyasal Formülü : BaCO3
Ambalaj Şekli : 25 kg. lık torbalarda.
Tanımı ve Kullanım Alanları :
Baryum karbonat, baryum sülfitten ya 60 ila 70 ° C’de soda ( soda külü yöntemi) ile sodyum karbonat ile muamele edilerek veya 40 ila 90 ° C’de karbondioksit geçirilerek ticari olarak üretilir.
Soda külü işleminde katı veya çözünmüş sodyum karbonat baryum sülfit solüsyonuna ilave edilir ve baryum karbonatçökelti süzülür, yıkanır ve kurutulur.
Kullanım Alanları
Baryum karbonatesas olarak optik cam, huniler ve baryum manyetik malzemeler, diğer baryum tuzları, seramik, emaye, boya, kaynak çubuk besleme imalatı için kullanılır
Havai fişek, alev hazırlığı, seramik kaplamaları ve optik cam yardımcı malzemeleri için de kullanılır.
Baryum karbonatesas olarak optik cam, CRT cam ve baryum manyetik materyallerin ve kondansatörlerin imalatı için kullanılır, ayrıca karbon ve metal yüzey işlemlerinin karbürize edilmesi için de kullanılır. Diğer baryum tuzları ve seramik, emaye, pigmentler, boyalar, kauçuk, elektrot imal eden hammaddedir. Ayrıca rodentisit ve arındırıcı ajan, oksidasyon katalizörü olarak da kullanılır.
Akı, paspas ve kristalleştirici bir madde olarak işlev görür
bazı renklendirme oksitleriyle birleşerek benzersiz renkler üretir
Bazılarının, sırlardan yiyecek ve içeceklere kadar sızıntı yapabileceğini iddia etmesi nedeniyle kullanımı tartışmalı.
Tuğla, kiremit, toprak ve seramik endüstrisinde baryum karbonat, çiçeklenmeyeneden olan çözünür tuzların ( kalsiyum sülfat ve magnezyum sülfat ) çökeltilmesi için killere ilave edilir .
Kimyasal Adı : Benzenecarboxylci Acid, Carboxybenzene
Kimyasal Formülü : C6H5COOH
Ambalaj Şekli : 25 kg’lık torbalarda
Tanımı ve Kullanım Alanları :
Aromatik karboksilik asit ailesinin en basit üyesi olan Benzoik Asit, birçok önemli organik bileşiğin sentezinin öncüsü olan zayıf bir asittir.
Benzoik Asit beyaz payet ve kristalimsi bir katı olup, suda az çözünür.
Ticari benzoik asidin yüzde 90’ından fazlası doğrudan fenol ve kaprolaktama dönüştürülür.
Yapışkan formülasyonlarında plastikleştiricilerin uygulanması için glikol benzoatların üretiminde kullanımı artmaktadır.
Ayrıca ham petrol geri kazanımı uygulamaları için alkid reçineleri ve sondaj çamuru katkı maddesi üretiminde de kullanılır.
Aynı zamanda bir kauçuk polimerizasyon aktivatörüdür.
Kullanım Alanları
Gıdalarda mikrobik bozunmayı önlemek için kullanılır.
En çok kullanıldığı alanlar meyve suyu, marmelat, reçel, gazlı içecekler, turşular, ketçap ve benzeri ürünlerdir.
Benzoik asit ve tuzları, asitli ve zayıf asitli gıdalarda koruyucu katkı maddesi olarak kullanılır ve çoğu organik maddenin sentezi için önemli bir ön maddedir.
Ticari olarak elde edilen benzoik asidin %90’ı direk olarak fenole ve kaprolaktama dönüştürülür.
Kozmetikte şampuanların, parfümlerin, traş köpüklerinin, saç spreylerinin ve saç boyalarının içeriklerinde de benzoik asit bulunmaktadır.